Düşündü..
Bugün bir Delilik Yapmalıyım dedi ve kendi kendine güldü. Benim yaptığım hep başkaları gülecek değil ya!
Hani, bu sözü akıllı biri söylese bir Delilik yapmayı istemiş olurdu;ama "Bugün bir Delilik yapmaliyim." deliliğine yıllar tanıttı.
Olsun! O yinede bugün bambaşka bir delilik yapmalıyım. Önceki yaptıklarına, başkaları delilik diyordu. Oysa bu yapacağına kendisi "Bu bir delilik!" demeliyim.
Durdu...
Düşünerek bir delilik yapmak aslında kolay değildi. Eskiden deli olmak nasıldı? Kimsenin yapmayı göze alamadığını yapınca deli olunuyordu. Kendi kendine,
"Bu zamanda delilik yapmak zorlaştı. " dedi.
Akıllı olmanın beş para etmediğine inanan ya da akıllı olmayı beceremeyenler de delilik yapmaya başlamıştı. Deliliğine bir raconu vardı. Bir karşılık bekleyerek delilik yapılmazdı ki...
Kendi kendine" Öyle bir delilik yapmalıyım ki bugüne kadar hiçbir delinin yapamadığı bişey olsun. " dedi.
Sonra düşündü... Yapılmayan Delilik kalmamıştı. Hatta yerde yapılabilecek tüm delilikler bitmiş, hedef gökyüzüne çevrilmişti.
Yüzyılın en çılgın eğlencesiydi delilik için uzaya düzenlenen turlar. Kafasını kaşıdı." Zor benim işim zor. " dedi.
Yatmadan önce Guinness Rekorlar Kitabı'na karıştırdı. Yol kenarına bırakılan eski gazete ve dergiler arasında bulmuştu. Kitabın renkli kapağı ilgisini çektiği için onu yanına almış ve açık havada gazete kağıtlariyla yaptığı yatağının kenarına koymuştu.
Sayfaları baştan sona, sondan başa doğru çevirdi ; ama yapılmadık delilik kalmamıştı. Üstelik bu delilikleri akıllılar yapmıştı. Akıllılar böyle şeyler yaparsa kim bilir deliler ne yapardı.?
O da her deli gibi gün doğmadan uyanırdı. Gün doğmadan uyanmayan bir deli, deli sayilmazdi
Akıllılar onca nimetle karınlarını doyuramazken delilere bir lokma yeterdi.
Güneşle birlikte sokakları dolaşmaya başladı.İkide bir başını kaldırıp "SENİ SEVİYORUM.SAHİBİNİ DE..." diyordu.
Ona tebessüm edenler çok olsa da o , güneşin kendisine tebessüm ettiğini düşünür,bir tek onu samimi bulurdu.
Akşam olmadan akıl danışacak bir deli bulmalıydı.Akıllılar birbirine danışır,tersini yaparlar ;deliler ise akıllarına ikl geleni yaparlar ! İşte bu yüzden diğerleri onlara deli diyordu.
Yürüken aklına çeşitli delilikler geliyordu.Fakat o seferinde kendi kendine " Yok . yok ! Bu da olmaz." diyordu.Gün içinde "Yok , yok ! olmaz." demediği tek şey,kendisine yapılan çikolata ikramıydı.Mahalleli bilirdi onun çikolata sevdigini.Hele de bitter çikolataya bayıldığını ..Mahalleliye hiç zararı olmamıstı onun . Onu tanıyanlar , çoğu akıllıya güvenmedikleri kadar ona inanır ve güvenirlerdi.
Kahvede her zaman toplu sandalyesine oturur ,eli çenesinde düşünüp dururdu.Bir çok delinin çenebazlığına rağmen o suskundu .Kolay kolay kimseye kızmazdı ;fakat kızdığı anlar da olurdu tabii.
O gün de karşı masadaki gençlere bakıyor , onlara için için kızıyordu. Gençler okul saatinde anne babalarından habersiz , kahvede pinekliyorlardı.
Kahveci iyi bir adamdı ama onlar söz dinlemiyordu işte .Ara sıra " Hani ben genç olacaktım da ..." dedikten sonra bildiği birkaç dua sinirini yatıştırmaya çalışıyordu.Kahvede pinekleyen gençler bilmiyorlardı ki kahveci sadece ismini değil naımı da Koca Yusuf'tan almıştır.!
Gençler hem zıkkımlanıyor hem oyun oynuyor hem de arada bir birbirlerine okkalı küfürler ediyorlardı.Kendisi tescilli bir deli olmasına rağmen bunları yapmazdı.Bu gençlerin yaptığı,yapılacak iş değildi !
Düşündü ...
Bir delilik yapmalıydı.Bir delilik bulmalıydı.Larşı masadaki gençlerden film karesinden çıkmış gibi bir tipi olanı ,
" Oğlum,ne dersiniz bir delilik yapalım ve bu sene sınava girelim?" dedi.
Hep birlikte güldüler.İçlerinden biri, "Delilerin bile sınava girdiğini söyleseler inanırım ; ama ortağım sana inanmam. " diye ekledi. "Şaka , oğlum şaka ... Ben deli miyim de sınava gireyim?" dedi öteki genç , gülerek. Sonra da hep birlikte oyunlarını oynamaya devam ettiler.
Düşündü ...
"Garip ..."dedi.Bu veletlerin "sınav" dediği şey neydi ki ? Yılların delisiydi ;ama sınava giren bir deli duymamıştı.Acaba vardı da kendisi mi bilmiyordu?Gençler " Sınava deliler girer." diyorlardı ama o ,sınava giren bir deli görmemişti hiç.
Düşündü ...
" Bu deli neden ben olmayayım ? Araştırmalıyım.Bu sınava daha önce giren bir deli var mı acaba ? Hımmm..."
Bir deliye yakışır şekilde bir anda ayağa kaldı.Hızlı hızlı giderken, "Evet,Deliler Odası'na gitmeliyim." dedi ve gözden kayboldu.
Masadaki gençlerden esmer ve zayıf olanı " Bu deli nereye gidiyor böyle?" dedi.İçlerinden biri,
"Nereye olacak ağabey,sınava girecek de ders çalışmaya gitti tabii ki.."diye cevaplası onun sorusunu.Bu sözlerin ardından kahvede kahkaha sesleri yükseldi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Delinin Sınav Günlüğü
Viễn tưởngUnutmadan... Bu kitabı okuduktan sonra yapacağın tüm deliliklerin mesuliyet sana ait. :D