schedule#1

1.3K 90 87
                                    




"Selam millet!" Johnny kendini içten gülümsemek için fazlaca yorgun hissettiğinden, samimi görünen bir sırıtış sunmakla yetindi ve yayında konuşmaya devam etti. "Şu an NCT 2018 olarak Chicago'dayız. Uzun bir yolculuktan sonra otele geldik ve yarın ünlü bir dergi için çekimlerimiz olacak."

Johnny'den sonra sözü Doyoung alarak neşeli bir şekilde konuşmaya başladı. Johnny bazen ona hayret ediyordu. İkiyüzlü değildi tabii; ama yorgun ve mutsuz hissetmesine rağmen canlı yayındayken nasıl bu kadar enerjik olabiliyordu, Johnny hiç çözememişti. Şahsen kendisinin gözleri kapanıyordu ve uzun süredir tutmaya uğraştığı esnemesi en sonunda açığa çıkmıştı.

Yorumlar kısmı bununla beraber anında endişeli tepkiler ile dolduğunda Johnny gülümseyerek iyi hissettiğiyle ilgili bir şeyler geveledi ve Doyoung konuşmaya devam etti. Uzun süren bir yayın yapmayı planlamıyorlardı. Sadece her grubun yaptığı gibi Amerika'da olduklarını duyuracak ve fanlara sevgi gösterisi yapıp iyi geceler diledikten sonra kapatacaklardı.

Doyoung'dan sonra Johnny de uçuşları ve üyelerin düşünceleri hakkında birkaç şey anlattı. Ardından ikisi de aegyo ile karışık bir şekilde, izleyen bütün fanlara iyi geceler dileyerek yayını kapattı. Doyoung kamerayı bir kenara koyarak on dakikadır yapmak istediği şeyi yapıp esnedi ve yorgunlukla gözlerini ovuşturdu. Johnny ona da iyi geceler dedikten sonra yatağına kendisini atarak gözlerini kapattı.

Yaklaşık bir buçuk hafta kadar bir süre boyunca burada olacaklardı, Chicago'da. Geçen beş-altı yıldan sonra memleketine dönmek Johnny'ye tuhaf hissettirmişti ve burayı özlediğini fark etmişti.

Önlerindeki üç gün oldukça yoğundu. Özellikle Ten, Jaehyun, Mark ve kendisi için. Grupça yapacakları iki fotoğraf çekimi ve röportajın yanında, ingilizce bilen bu dörtlü de üç tane programa katılıp NCT 2018'in yıllık program ve planlamalarından bahsedecekti.

Sabah uyanıp, kahvaltı ettikten sonra bütün grup arabalarla beraber otelden çıkarak çekim yerine gitmiş ve hemen hazırlanmaya başlamıştı. Geçen iki saat sonunda sıkıntısız şekilde biten çekimden sonra, on sekiz sandalyenin olduğu başka bir salona geçilmiş ve uzun bir röportaj yapılmıştı.

İki önemli iş bittikten sonra bir restorantta oturulup yemek yenmişti. Çünkü sabahki öğün kahvaltı olarak geçse bile, doğru düzgün bir şey yiyebilmiş değillerdi.

Geçirdikleri haftanın üçüncü günü biterken, Johnny arabada bitik bir şekilde oturup dışarıyı izliyordu. Beş kişilik arabada Taeyong Jaehyun'un omzunda, Kun da şarkı dinleyerek uyuyordu ve Lucas da Johnny gibi dışarıya bakıyordu. Herkesin aklında ise aynı düşünce vardı: boş bir hafta geçirmek.

Otel girişindeki kamera ve kalabalığı atlattıktan sonra herkes başından beri olmak istediği odalara dağılmıştı. Doyoung'un varlığının olmadığı odada, Johnny çoktan yüzünü yıkamış ve üstünü değiştirmiş bir şekilde yatıyordu.

Kapı yavaşça açıldığında Johnny dikkatini oraya vererek koridordan gelecek olacak kişiyi bekledi. Ten gülümseyerek odaya süzüldüğünde Johnny de gülerek yatakta ona yer açtı. Siyah saçlı olan da yatarak kollarını kendisinden büyük bedene sardığında Johnny sordu. "Bu sefer kim kiminle yalnız kalmak istiyormuş?"

Ten yüzünü gömdüğü boyundan başını biraz kaldırarak, "Taeyong ve Jaehyun." diye cevapladı. Johnny 'hm'ladı ve burnunu sevgilisinin saçlarına gömerek derin bir nefes aldı.

"Eğer bu hafta boş kalırsak, Chicago'yu gezelim mi?" Ten'in heyecanla sorduğu soruya karşılık olarak Johnny onun suratına bakarak kaşlarını kaldırdı. "Hiç dinlenmek istemiyor musun?"

schedule//johnten Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin