Bölüm 1

79.2K 2.1K 220
                                    

Erkeğin en aciz anı bir kadına el kaldırdığı andır.

Keyifli okumalar^^

Ellerime bulaşan kana bakarken kendimi sıkıyordum. Dayanacak tek gücüm dahi kalmamıştı. Bana doğru gelirken karşı koyamayacağımı bilerek geri geri gidiyordum, üzerime doğru atılıp saçlarımdan yakaladı. "Lütfen dur artık." Dediğimde o kahkaha atarken ben titriyordum.

"Dur öyle mi?" Dediğinde beni beni koltuğun kenarına doğru savurdu. Dengemi sağlayamayıp ahşap tarafına vurduğum ağzıma dolan acı tatla yüzüm iyice buruşurken dişlerimin dudağıma battığını fark ettim. "Ne konuştunuz? Benden gizli işler mi çeviriyorsun yine?" Diye kükrediğinde koltuğun kenarına sindim. "Sen artık fazla oluyorsun! Seni öldürmemem için bir sebep söyle! Konuşsana!" Diye zıvanadan çıkmışcasına bağırırken sakinleşmesi için dua ediyordum. "Meryem bana cevap ver!" Dediğinde ona bakmaya dahi korkuyordum. Yorulmuştum artık ona cevap veya karşılık verecek halim dahi kalmamıştı. 4 yılım gördüğüm şiddetle sürerken kaçacak bir yer dahi bilmiyordum. "Sen Serdar Abacı'nın kızısın. Sen bir şerefsizin kızısın." dediğinde damarıma bastığını hissettim. Zorlukla yerimde doğrulurken gözlerimi onun kararmış gözlerine çevirdim.

"Babamın parası için değil miydi her şey?" Diye bağırdım ağzımdan akan kanı silerken. "Bıktım!" Dediğimde bir hışımla yanıma geldi.

"Kes sesini!" Dediğinde içimden çıkamadığım yangında yanarken acı feryatla haykırdım.

"Hiç bir şey istemiyorum! Boşa artık beni." Dediğim anda tuttu saçlarımdan. Dik duracak halim olmadığında çektiği yere doğru düşerken beni sürüklemeye başladı.

"Boşanmak ha?" Dedi ve beni yere doğru savurdu. Düştüğüm yerde gözüm kapıdan kızıma ilişti yüzünü dizlerine gömmüş biçimde kulaklarını kapatmıştı. Acıya alışkın vücudumun alışamadığı tek şeydi kızımın acı çekmesiydi. Akan göz yaşlarımla kızıma bakarken saçlarımdan tekrar çekilmem ile ona döndüm. "Benden başka hayatın olabileceğini mi sanıyorsun Meryem Uluoğlu?" Dedi ve beni geriye doğru savurdu kafam duvara çarparken acıyla inledim. Kızımın "Anne!" diye mırıladanmasıyla doğrulup onu acılarımın geçmesini dileyerek sardım. Bir anda kızım kolundan çekildi. Acıyla bağırırken bende haykırdım Musa'ya doğru.

"Rahat bırak onu!" Diye tısladığımda boş eliyle beni savuruo hıçkırarak ağlayan kızımı odasına doğru iteledi. Kızım aradan bana bakarken kapıyı gürültüyle kapattı. Sinirle gözleri titrerken kapıyı kitlemişti bile. Ne yapacağına bakarken kolumdan tuttuğu gibi beni ayağa kaldırdı.

"Yapma dediklerimi yapmayacaksın!" Dedi beni merdivenlerden indirirken son 3 basamak kala beni merdivenden itmesiyle yere yüz üstü düştüm. Ayağımı merdivene çarparken burnumu zemine vurmuştum. Durmak üzere olan kan tekrar hızlanması üzerine yüzüme acıyla inliyordum. İnanılmaz derece ağrırken yüzümün uyuştuğunu hissediyordum. Ama yüzümü kaplayan kanı umursamadan beni sürüklemeye başladı.

"Her şeyin cezasını çekeceksin." Dediğinde çıkış kapısına gelmiştik. Beni açtığı kapıdan iterken onu tutmaya mecalim yoktu. Ağzımı açtığım an ağzıma dolan kan miğdemi daha da bulandırırken tek yapabildiğim bileğini çekmek oldu.

"Bu gece burada kal! Bugün yaptıkların iyi düşün. " Dedi ve beni itekleyip kapıyı kapattı. Nefes dahi alamazken elimle burnumu tutmam fayda etmiyordu. Burada böyle dursam ölecek gibiydim. Kapıyı vurabileceğim bir şekilde vururken gücümün bittiğini hissettiğimde duraksadım. Ellerim titreyerek boştaki duran elimle  yerden destek alarak kalktım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Acıyla inleyerek adım atarken hastaneye gitmem gerektiğinin farkındayım. Kızım orada olduğu için huzursuzdum ama hasthane çok uzak değildi. İlk adımı attığım an ayağımdan beynime kadar ağrı çıkarken gözlerimden acının yaşları akıyordu. Kapının dışına çıktığımda yanımda geçen arabalar beni fark etmesin diye yüzümü saklarken bu sefer dayamayacak kadar acı içindeydim. Her seferinde olduğu gibi gidip gelmem bu sefer canımı çok yakacaktı.

Bu Benim YangınımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin