Chanhyun artık kesinlikle konuşulanları anlıyor ve kendince yanıtlar veriyordu. Küçüğün yanında her şeyin konuşulmaması gerektiğini fark eden ebeveynleri, ciddi bir mevzu olduğunda dikkatle birbirlerine bakıyor ve ardından bebeklerini izleyip kendilerini dinleyip dinlemediğine karar veriyorlardı.
Chanhyun genelde elindeki oyuncak pembe tavşanını, açık kahverengi ayısıyla oynatıyor, onların sevimli ifadelerine dilini hafifçe dışarı çıkarıp heyecanla karmakarışık şeyler söylerken karşılık veriyordu.
"O zamanlar çok yakışıklıydım." Baekhyun kocasının düğün albümlerine bakarken dediği şeye gülmüştü. Fotoğraflar 4 yıl öncesine aitti ve Park Chanyeol genç yaşının da etkisiyle hâlâ afet gibi bir adamdı.
Baekhyun eliyle kocasının komik çıktığı bir fotoğrafı gösterirken gülüyordu. "Şapşala bak ya nasıl bakıyor."
"ŞAPŞAY!" Chanhyun'un kısa süre önce dikkatini çekmiş büyükler bir anda bakışlarını koltuğa ellerini yerleştirmiş, ayakta duran oğullarına çevirdiler. Chanhyun gülümser ifadesinden dolayı kısmış olduğu gözleriyle, kısa koltukta sarmaş dolaş oturan ebeveynlerini izliyordu.
Chanyeol üzerine meyletmiş Baekhyun'dan sıyrıldı ve güçlü kollarıyla bebeğini koltuk altlarından tutup kucağına kaldırdı. "Öyle söyleme bebeğim o kötü bir kelime."
Chanhyun sevgiyle babasının kocaman parlak gözlerini izliyordu. Daha küçükken parmaklarını babasının gözlerine sokmaya çalışıyordu fakat artık büyümüştü ve bunun can yakacağını öğrenmişti.
"Bu istiyoyum."
"Baekhyun kalk su getir." Chanyeol bakışlarını bebeğinden çekmeden eşine söyledi.
Göz devirerek yerinden kalkan Baekhyun, Chanyeol'ün bebekleri konusunda sadece emir vermekte iyi olduğunu biliyordu. Mutfaktan aldığı bir bardak suyla yeniden oturma odalarına girdi ve kocasının yanına oturarak, onun yanaklarını sevdiği oğluna suyunu uzattı.
Küçük, tıpkı babası gibi büyük ve parlak gözlerini neşeyle suyuna çevirerek, tombul küçük elleriyle iki yanından onu kavradı.
"Bekyuyum kalk bu getiy."
Dudaklarına yükseltmeden önce az önce büyük olan babasının kurduğu cümleyi tekrar etmişti.
"Bana ne zaman baba diyecek?" Baekhyun umutsuzca kocasına döndü. Chanyeol gülümsüyordu. Bebekleri kendisine baba, eşine ise Bekyuyum diyordu.
Su dolu bardağı yarısına kadar içmiş olan küçük onu yeniden Baekhyun'a uzattı. Chanyeol kucağındaki bebeğin çenesinden süzülen bir damla suyu silmiş ve minik meleğini neredeyse kocasına duyduğu kadar kuvvetli bir aşkla izlemeye başlamıştı.
Chanhyun onların ilk gecelerinden bir armağandı ve çoktan ailenin baş tacı olmuştu. Aşık ikilinin iki kelimesinden biri oğulları ve hayatı ile ilgiliydi. Mutlu hayatlarına çok daha fazlasını katan küçük ikisinin karışımıydı. Büyük siyah gözlerini, yumuşak siyah saçlarını ve gamzesini Chanyeol'den, minik burnu ile pembe dudaklarını Baekhyun'dan almıştı. Dudağının hemen üzerindeki küçük ben ise bir sürprizdi. Chanyeol sevgili oldukları dönemde Baekhyun'u sık sık dudaklarının üzerindeki benden öper ve onun en güzel yanı olduğunu söylerdi. Şimdi küçük oğlunun dudağının üzerinde de aynı benden vardı.
"Seni seviyoyum." Chanhyun ellerini babasının yüzüne yerleştirerek hafifçe vurmaya başladı. Chanyeol onun ellerinden birini kibarca tutarak dudaklarına bastırmıştı. Avcunun içini öptüğü oğluna gülümsedi. "Ben de seni seviyorum meleğim."
"Bekyuyumu da seviyoyum." Diğer elini de Baekhyun'a ulaşmak için uzattı fakat küçük babası onun kısa kollarına uzakta kalmıştı. "Bekyuyum buyaya gel."
Gülen Chanyeol'e sinirle bakan Baekhyun, her şeye rağmen hislerini bir anda pamuğa çeviren oğluna yaklaştı ve yüzüne dokunmasına izin verdi. Chanhyun onun beyaz yanaklarını eliyle okşamıştı. Babasının güzel tenini tıpkı oyuncakları kadar hoş buluyor, fırsat buldukça ona dokunuyor ve öpüyordu.
"Seni seviyoyum." Az önce Chanyeol'ün gözlerine bakarak söylediği şeyi şimdi Baekhyun'a söylemişti. Ondan da bir öpücük almak istiyordu.
Baekhyun oğlunun meleksi yüzüne sokuldu ve tombul pembe yanaklarına birkaç öpücük bıraktı. Küçük olan üzerindeki aşırı sevgiden memnun bir halde kıkırdarken, Baekhyun gülümseyerek geri çekilmiş ve başını kocasının omzuna yaslamıştı. Hafifçe başını kaldırıp uzun olanın ifadesine baktı.
Chanyeol de yüzünü ona çevirdi ve yıllardır hiç eksilmeyip daha da katlanan aşkıyla yaklaştı. "Bebeğimiz senin cazibeni ve güzelliğini taşıyor."
Baekhyun gözleri hilal şeklini alana kadar gülümsemişti. Sonra dudaklarına hızlı bir öpücük bırakan sevgilisine karşılık verip geri çekildi. Chanhyun'un yanında böyle yakınlaşmalar yapmamaya özen gösteriyorlardı.
"Biy daha öp." Chanhyun minik elleriyle onları öpüşmeleri adına birleştirmeye çalıştı. Sonra duraksadı ve onların yüzlerine yaklaştı. "Beni de öpün Bekyuyum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Honey! ♤Chanbaek
FanfictionChanyeol ve Baekhyun'un minik bebekleri Chanhyun'un maceraları. "Bekyuyum! Babam yine yanaklayımı ısıyıyoy."