Real'S

10 0 0
                                    

Jimin dersin bitişiyle askılığın olduğu  tarafa doğru yürüdü . Toz olan pantolonunu birkaç kez çırptı ve siyah ceketini eline aldı .

"Ben biraz dolaşacağım" Seonkook istemsizce gözlerini kitapdan devirdi ve Jimin'e doğru döndü .

"Bu soğukta mı ?"

Jimin cevap beklemeden koridora doğru çıktı . Dar koridorda yürürken birçok öğrencinin onun hakkında konuşmasını duyabiliyordu . Çok geçmeden tanıdık bir kokunun ona doğru yaklaştığını hissetti . Vanilya kokusu . İşte bu mektupçuydu .

Yanından geçen siyah kapşonlu çocukla göz göze geldiler . Gece siyahı saçları ve bembeyaz yüzüyle dikkat çekici bir çift göz ile buluşan gözlerini kırpıştırması saniyeler alsada . Jimin düşüncelere dalarken o çoktan yanından geçip gitmişti . Arkasını döndü ve koşarak kapşonlu çocuğun kolundan tutup kendine çevirdi .

"Sen ..." sözünü bile tamamlayamadan aynı kişinin olmamasının üzüntüsüyle eğildi ve koşarak köşeyi döndü .

Yeniden vanilya kokusunu aldığında ileride ki çocuğu gördü .Boş depoya doğru giderken onu kolundan yakaladı ve kendine doğru çevirdi . Sertçe kavradığı kolundan onu duvara doğru sinirle ittirdi .

Çocuk korkusuzca nefes alıp veriyordu , deponun bir köşesinde sıkışmış kalsada . Beyninden boşalan kan mide bulantısını artırmıştı .

Jimin sinirle çocuğun kafasında ki kapşonunu çıkardı ve kafasını kaldırdı ve kendinden fazlaca uzun olan çocukla göz göze gelmelerini sağladı . Yorgunlukla alıp verdiği nefesi ile uzun soluklarla konuşuyordu .

"Yeter artık !"

Aklına bundan başka bir söz gelmemişti . Çocuğun beyaz gömleğinin üzerinde ki isim kartını görmek için kapşonlu ceketinin fermuarını indirecekti fakat çocuk buna engel oldu . Jimin'in elini tuttu ve geriye doğru attı .

Sinirle nefes alıp veriyordu . Sessiz ve sabırsız bir ses tonu ile fısıldadı . "Görüşmek üzere ..."

Aradan sıyrılıp lavaboya koşar adımlarla gidiyordu . Arada sırada Jimin'in arkasından gelip gelmediğini kontrol ediyordu . Kovalanırmışcasına .

Lavaboya vardı ve hiçbir şey yemediği halde birkaç kez kusmayı denedi . Fermuarını ve kapşonlu ceketini indirdi ellerini lavabonun fayansına koyup aynadan yüzüne baktı . Birkaç kez yüzüne soğuk su çarptı .

Kızarmış gözleri mutsuz ve yorgun yüzünün her detayını inceledi . Gözleri gömleğinin üstündeki isim kartına takıldı . Çıkarıp çöp kutusuna fırlattı .

"Jeon Jungkook ne lanet olası bir isim" çarpık bir gülümseme ile gömleğini de çıkarıp çöp kutusuna fırlattı ve cebinde olan çakmağı yakıp kutuya fırlattı .Aceleyle eğilip fazlaca yanmasını bekledi ve kutunun içindekileri de tuvalete boşalttı ve sifonu çekti . Ne yaptığı hakkında hiçbir fikri yoktu . Yada ne yapacağı hakkında .

Jimin ise bir hayli yorgun düşmüştü . Fiziksel olarak bir yorgunluk değildi fakat beyni ona böyle olduğunu kabullendiriyordu . Yere çöktü ve ellerini başının arasına aldı . Ve sinirle bir çığlık attı . Depoda yansıyan sesinden o bile irkilmişti . Hızlıca nefes alıp veriyordu . "Aptal ... aptal " sinirle tekrarladı .

Bu çocuktan şimdilik nefret etsede zamanla ona aşık olabileceğini düşünmüyordu hatta kim olduğu hakkında bir fikri bile yoktu . Onu tanımıyordu . Hayatını mahveden bu çocukla tanışmamayı dilerdi.

~

Jimin Jungkook'un çıplak bedenine koyduğu saçlarını karıştırmanın ona büyük bir zevk verdiğini hissediyordu . "Seonkook yaşasaydı neler değişirdi ? Yada biz tanışmasaydık ?" Jimin durdu ve ansızın gelen soruyla şaşırdı.Fakat istifini bozmadı.

"En azından bu soruyu sevişme esnasında duymadım ."

Jungkook sinirlenmiş gibi yaparak kalktı ve Jimin'in göğsüne yavaşça vurdu .

Jimin güldü ve gözlerinin içine bakan bu çocuğun dudaklarına yapıştı . İçine dolan birdenbire ateş ile göğsünü tuttu . Ve istemeyerek yorgun dudaklarını onunkinden ayırdı . "Özür dilerim Jungkook , yorgunum"

Jungkook ıslanan dudaklarını elinin tersiyle silerken gülüyordu . "Yorgun olduğunu nasıl bilemem"

Jimin Jungkook'un ensesini avucuyla  yavaşça kavrayıp göğsünden kaldırıp yatağa koydu . Battaniyeyi çıplak bedenine örttü ve yatakta doğruldu ve oturdu .

"Onu özlüyorum Jungkook"

Jungkook Jimin'in söylediği söz karşısında uykuya dalacak olan gözlerini bir çakmak gibi hızlıca açtı ve bedenini battaniyeyle yarım yamalak örtebilen Jimin'in sırtına doğrulttu .

"Ben o kadar değersiz miyim ? Eski sevgilin hakkında nasıl bu kadar rahat konuşabilirsin hemde benim yanımda"

Jimin kafasını öne doğru eğdi ve hızlıca dağılmış olan saçlarını geriye attı . "Biraz önce onun hakkında konuşup şimdide bana cevap veriyorsun , amacın ne ?"

Jimin hızlıca kıyafetlerini giydi . Üzerine aldığı ceketini belli belirsiz düzeltti ve masanın üzerinde duran sigara paketini ve çakmağını aldı . Sarı saçlarını elleriyle karıştırıp düzeltmeye çalışsada bunu başaramadı . "Biraz hava alacağım"

Oda biraz görünürden kaybolduktan sonra eline bir dal sigara alıp avucuyla sigaranın tarafını koruyarak çakmağı çaktı ve ağzına aldı . Kapı basamaklarına oturdu ve yavaşça doğan güneşe gözlerini dikti . Fakat bu manzaranın tadı kısa sürdü . Omzunda hissettiği el ile irkilip arkasına döndü .

"Oturabilir miyim ?"

Hoseok gülümser gözlerle Jimin'e bakıyordu . Jimin'in onayı ile sağ tarafına oturdu ve ikram edilen sigarayı kabul edip o da bir dal yaktı . Sabırsız gözlerle etrafı süzüyordu . Daha bitmemiş olan sigarasından son bir kez çekti ve yanan kısmını mermere bastı .

Jimin'e yaklaştı ve elindeki dalı yavaş yavaş güneş alan yeşil çimlere fırlattı .
"Sana anlatacaklarım var Jimin , belki aramızda kırıcı şeyler oldu fakat beni dinlesen çok iyi olacak . Hem senin için hemde Jungkook için"

Jimin gözlerini isteksizce manzaradan aldı ve Hoseok'a baktı . Çarpık bir gülümseme ile gözlerinin içine bakıyordu . "Kısa bir tartışma uzatmaya gerek yok fakat anlatacakların hakkında... Ben ve Jungkook'u ilgilendirecek ne olabilir ki , senin saçma sapan ondan uzak durmamı gerektiren sebepler ise boşuna kendini yorma"

Hoseok utanırmışcasına gülümsedi ve heyecanla konuştu . Sevinci her halinden belli oluyordu fakat ciddi görünmeye çalışıyordu . Ciddileşti ve daha fazla özgüven kazanmış gibi görünmeye çalışıyordu . 15 yaşındaki bir çocuğun sigaraya başlayıp arkadaşlarına anlatması gibiydi içindeki özgüven."Hayır aslında bu daha çok senin geçmişin hakkında ve bir spoiler vereyim . Başrolde Jungkook da var"

Hafif bir kahkaha attı ve gözlerini Jimin'e doğrulttu . Fakat Jimin gardını almışa benzemiyordu . Olacaklara hazırdı . Fakat ne yazık ki deli saçması sandığı şey gerçeklerdi .

Kitabı şuan pek kişi okumasa da bana göre güzel gidiyor . Bir an da patlarsa güzel olurdu da hadi neyse . Sabırlı olalım değil mi ? -,-
Aklıma takıldı neden Jungkook Jiminden daha uzun( boy anlamında yani msnwlkd) Kendine gel Jungkook sen 97'lisin jsjwlkx

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 21, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Love Letter ~ |JiKook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin