Dark Love /Düzenleniyor

DL - 37.Bölüm

37.Bölüm

"Ihm. Selena Merhaba ."

"Merhaba Justin ." dedim. Kucağımdaki Stephan'ı sıkı tutmaya çalışarak .

"İçeri almayacak mısın ? "

"Aslında pek musait değilim. Daha sonra gelsen olur mu ? " dedim onun bana söylediği sözleri kullanarak .

"Bak . Özür dilerim tamam mı . Evet musait değildim ama ne yapabilirim ki . "

"Musait olmadığını söyledin ve ben gittim. Şimdi ben sana musait olmadığımı söylüyorum , sende git .!" bu sefer sesimi yükselterek söylemiştim.

Stephan ağlamaya başlayınca Justin kapının önünden çekildi . Kapıyı kapattıktan sonra Step'in tombik yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. O da durdu ve şaşkınca bana baktı . Ağlaman bir işe yaradı Step. Teşekkür ederim.

"Su "

"Tamam su . Hadi gel içelim . "

Bu çocuk neden  cümle kurmuyor ki ? Su , çikoyta ve Hayı  . Bunlar . Belkide alışamamıştır bana . Ama alıştırırım ben siz merak etmeyin .

°°°°°

Yorgunluktan bitmiş bir şekilde kendimi yatağıma attım.

Step'i annesi aldı ve yarın tekrar geleceklerdi . En azından ilk günüm o kadar kötü değil di ha ?

Sadece içimdeki huzursuzluğu saymazsak iyi bir gündü . Acaba Justin'in kalbini kırmış mıydım ?

Ben neden onu düşünüyordum ki ? Eminim ki o beni düşünmemiştir.Neden düşünsün ki ? Bana bir kere seni seviyorum demişti . Ve artık benim anladığım kadarıyla bunu içten söylememişti.

Evet ben onu seviyorum ama bunu unutmak için her şeyi yapacaktım. Justin aşık olmam gereken kişi değildi .  Bana yaptığı kötü şeyler azdı ama yinede ondan minikte olsa bir intikam almak istemiştim .  En azından benimde onun korktuğu ve ya incindiği şeyi bularak bir kere ona karşı kullanabilmekti .

Ama artık bunu yapmaktan vazgeçmiştim . Saçma bir hevesti sanırım.

Düşüncelerimi kafamdan attım ve gözlerimi kapatarak kendimi uykuya zorladım.

°°°°°°

Gözlerimi açtığımda kucağımda Stephan  ve bana sarılı kaslı kollarla karşılaştım. Tanrım . Ne oluyordu ?

Step'in bir açıklaması vardı . Annesi onu getirdi ve ben uyuduğum için Dorian onu yanıma getirmişti .

Peki ya kollar ?                              Yavaşça ve zorla kolların sahibine döndüm .

"Justin burada ne işin var ! " diye bağırdım.

"Şssh . Bebeği uyandıracaksın ." dedi fısıldayarak ve sırıttı .

"Burda ne işin var ." bu sefer onun gibi fısıldayarak konuştum.Şuan fazla yakındık . Çok fazla . Nefeslerimiz suratımıza çarpıyordu .

Cevap vermedi . Sadece birbirimize baktık.

Yüzü kusursuzdu sanki . O gözleri insanı içine çekiyordu . 'Sadece bana bak ve gözlerini benden ayırma ' diyordu gözleri.

Ellerini yanağımda hissetiğimde düşüncelerimden çıktım.

"Seni Seviyorum Prenses ."

Söylediği üç kelime kalbimin teklemesine neden olmuştu .

Bende onu sevdiğimi söylemeli miydim ?