Okulun bahçesinde uzanmış gökyüzü fotoğrafları çekmeye çalışırken yakınımdan bana seslenen kişiyle bakışlarımı mercekten ve gökyüzünden çektim. Hadi ama sevgilimle olan flörtümü böldü!
"Hey!" Oh, Jungkook. Tamam, bölebilir.
Bana doğru adımlarken uzandığım yerden doğruldum. Bölmese de iyi olurdu.
"Sana da, hey!" Beni neden böldün?
Tatlı bakışlarını üzerinde dolaştırıp yanıma oturdu, "Ne yapıyorsun, hm?"
Kibarca davrandığına göre kesin bir şey isteyecekti, eh alışmıştım. Jungkook ve bitmeyen istekleri. Veletsi davranışlar.
"Ne istiyorsun Jungkook?" diyerek gözlerimi devirdim ve buna karşılık ondan bir gülüş kazandım. Tatlı velet seni.
Utanmadan hemen lafa girdi, "Hyung zaten uzun zamandır takılamıyoruz, grupça buluşmalara da gelmiyorsun, diyordum ki çıkışta bizim eve gidelim mi? Yani boşsan. Hem video oyunu oynarız hem de," duraksadığında devam etmesi için konuştum.
Hadi ama bu bölmeleri hiç sevmiyorum,
ben çıkarma severim."Hem de ne?"
Kararsızlıkla bana baktığında ağzındaki lokmayı çıkarması için elini tut- cimcikledim. Veletle veletleş!
Cimciklediğim yer saçım gibi kırmızıya büründüğünde sızlanmaya başladı, iyi oldu.
"Söyle hadi Jungkook, benden mi çekiniyorsun?" ve sıkıldığımı belirten bir nefes ekledim ardından, cidden sıkışmıştım.
"Ah evet, konu zaten senden çekinmemem hyung," piç gülüşü. Tırstım.
Gözleri ellerimde tuttuğum kameraya sabitlendiğinde cümlesine devam etti. Keşke etmeseydi.
"Hyung, fotoğraf çekmeyi seviyorsun, benim nude fotoğraflarımı çekmeye ne dersin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
photographe
Fanfiction"Hyung, fotoğraf çekmeyi seviyorsun, nude fotoğraflarımı çekmeye ne dersin?"