one

20 4 8
                                    

Kimsenin umursamadığı o güzel kitapları teker teker yerlerine yerleştirirken üzerimdeki bakışlar beni rahatsız etmeye başlamıştı. Adını bile bilmediğim bu çocuk sürekli dersten çıkıp kütüphaneye geliyordu. Bunun artık onda bir alışkanlık haline geldiğini düşünüyordum. Bütün bu süre boyunca yaptığı tek şey telefonuyla oynamak veya uyumaktı. Fakat şu an ayaklarını masaya uzatmış bir şekilde beni izliyordu. Kim açıkça izlenmekten hoşlanırdı ki?

Bunu kesmesi için ne yapacağımı bilemezken seslice boğazımı temizledim. Bunun ona bir şey ifade etmesi gerekirken tek duyduğum masaya vurmaya başladığı parmaklarıydı. Oldukça düzenli olan ritmi bana onun müzikle ilgilendiğini düşündürmeye başlamıştı. Bu kadar süreden sonra ilk kez onun kişiliğiyle ilgili bir şey bulmuş gibi hissettim. Kim her gün gördüğü birini merak etmezdi peki? Ben oldukça ediyordum. Fakat oldukça soğuk görünüyordu. Bu yüzden ona herhangi bir şey sormaya cesaret edemiyordum. Böyle zamanlarda da sadece işimi iyi yapıp kütüphaneyi düzenliyordum. Bu okulda bir öğrenci değildim, öyle olsaydım her şey daha normal olabilirdi.


''Sırayı karıştırdın.''


Duyduğum sesle aniden ürküp elimdeki kitabın yere düşmesine neden olmuştum. Bu çocuğun aniden konuşma hastalığı mı vardı? Eğilip onu almadan önce ise uğraştığım yere bakmıştım. Dediği gibi sıralama karışmıştı. Bir şeyleri düşünürken elime geleni oraya yerleştirmiş olmalıydım. 


''Teşekkürler.''


Sessiz bir şekilde mırıldanırken eğilip kitabı aldım ve sıralamayı düzeltmeye koyuldum. Fakat duymaya başladığım adım sesleri bana hiç yardımcı olmamıştı.


''Dur yardım edeyim.''


ben bu kitabı çok seviyorum, umarım sizin de hoşunuza gider ehueheu.

library. //daeloHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin