21.06.18
_____________Ellerim cam fayanslara dayanmış bir şekilde duruyordum. Sırtımdaki yaradan bir an önce çıkmak için sabırsızlanan kanatlarım canımı yakıyor, yansımamdan gördüğüm kadarıyla yaramı deşiyor ve orayı kanatıyordu. Daha fazla dayanabileceğimi sanmıyordum bu acıya. Elimdeki damarlar giderek koyulaşıyor, kulağımdaki fısıldamalar acımasız çığlıklara dönüşüyor ve damarlarımda gezinen şey hedefine, gözlerime, ilerlemeye başlıyordu. Sanki bir bataklıktaymışım gibi çırpınmam bir işe yaramıyor, aksine her şeyi daha da berbat ediyordu. O sırada yansımamdan gördüğüm kadarıyla damarlarımdaki koyuluk gözlerime ulaştı ve onun gözlerime ulaşmasıyla benim görüşümün karanlığa bulanması, bir rüyaya sokulmam ve kulaklarıma dayanılmaz basınç yaratan çığlıkların kesilmesi bir oldu. Saniyelik bir olay belki de daha kısa bir zamandı ama o rüya bana bir cehennem meleği gösterdi. Cennetten sürülmüş, ağlayan, çok güzel bir cehennem meleği. Ve bana onun sesini bahşetti. Korktuğunu söylerken titreyen boğuk sesini. Dediğim gibi saniyeler belki de daha az sürmüştü ama beynimin bir köşesine yerleştirdim onu. Görüşüm tekrar kendine gelirken ve çığlıklar kulaklarımdaki eski yerlerini alırken fayanslardaki yansımamın değiştiğini fark ettim.
'' Onu kurtarmak için zamanın yok, Jimin.'' yüzünde ölümcül bir gülümsemeyle konuşan kişi benim fayanslardaki yansımam, kötü kişiliğimdi. Geldiğim diyarda 3 şekilde doğma hakkın vardır. Önceliklisi 'yaşayan' anlamına gelen nyob ruhlu doğmak, ki bu ben oluyorum, Onun dışında ya 'kurban' anlamına gelen txi ruhlu doğmak, ki bütün cehennem meleklerinin ölüme adanmış kurbanlar olduğu varsayılması üzerine az önce gördüğüm cehennem meleği oluyordu bu, ya da 'yansıma' anlamına gelen thiaj ruhlu doğmak. Ki bu da sadece rüyalarıma, aynalarıma ya da gözlerime hapsolmuş bir hayat sürmek zorunda olan karşımdaki yansımam oluyor. Ve bu üç türün birbirine bir metre dahi yaklaşması ağır sonuçlara ve cezalara sebebiyet verirken gözlerimin içine girip yaşamımı yönetmek isteyen karşımdaki yansımam beni txi ruhlu bir cehennem meleği ile tehtid ediyor ve zamanı kalmayan bu meleği yaşatmak şartıyla da benden rüyalarımı alıyordu.
Açıkçası kendimi hiçbir türlü şanslı görmüyordum. Ya melek çocuğa biraz süre vermesi için ona rüyalarımdan birkaçını vereceğim (lakin bir nyob ruhlu rüyaları olmadan yaşayamaz bu da benim ölümüm demek) ya da rüyalarımı koruyacağım bu yüzden yansımam gözlerime girecek ve ben yine öleceğim. Adil bir antlaşma, bir thiaj ruhlu için en azından.
Sorun şu ki keşke bunları '' Bırak o melek yaşasın, '' dedikten sonra düşünmeseydim.
''Hay hay, Jimin. O zaman süren başladı. Sana tamı tamına 70 gün veriyorum ve her 4 günde bir gelip rüyalarını alacağımı bilmeni isterim. Ya çocuğu bulursun ya da ölürsün. Bu süre içinde dua et de o minnak rüyaların bitmesin. 4 günün başladı, Jimin. Hile istemiyorsan aynalardan uzak dur çünkü ben tam olarak,'' elimi zorla iki gözümün altına getirip çektirdi. '' buradayım.''
________