Açıklama: Hikayeyi 3. kişi ağzından yazmayı düşünüyorum. İlerleyen zamanlarda Azra veya Deniz'in ağzından yazmamı isterseniz yorumlara not düşebilirsiniz..
Not: Hikayenin karakterler, mekan, zaman ve Avlu'yu temsil eden bazı küçük olaylar dışındaki kısmı bağımsız olacak. RTÜKe teşekkürlerimizi iletiyoruz -_-Deniz'i jandarma aracından indirip cezaevine girişini yaparlar. Müdür yardımcısı Özlem Deniz'i odasına götürürken Azra ve tayfası da Deniz'in odasında Kudret Tayfa'dan Naciye'yi sıkıştırmış gelecek mahkûmun gözünü korkutmak için bekliyorlardır. Özlem Deniz'e odasını gösterip gittiği an Azra odadan içeri korkarak giren Deniz'i kolundan kavrar kendine çeker ve ağzını sıkıca kapatır. Deniz ne olduğunu anlamaya çalışarak telaşta etrafına bakarken klozetin üstünde oturan Naciye'yi ve kaçmaması için onu tutan Hasret ve Rüzgar'ı görür. Erketeye yatan Ilgaz "Özlem gitti ıslığı"nı çalınca havalarda uçuşan "şşşt şşş şşşşt"lamalar kesilir. Azra elini Deniz'in ağzından çekmeden sırtını duvara yaslar ve az önce kolunu tuttuğu eliyle Deniz'in göğüslerini sıkıştırırken diğer elini ağzından çeker. Odaya girdiğinden beri yüzüne ilk defa baktığı için yüzüyle arasında 3cm olan Deniz'in okyanus gözlerini yeni farkediyordur. Ellerini göğüslerinden çekmeden:
"Hoşgeldin, sefa getirdin Boncuk... Senin gibi fıstığın ne işi var burda?"
Deniz'in gözlerinden yaşlar süzülmeye başlar. Azra ellerini Deniz'in üzerinden çeker ve elinin tersiyle göz yaşlarını siler."
"Seninle sonra, özel olarak ilgilenicem. Şimdi benim Naciye hanımla ufak bir işim var. Sonra şeyaparız.."