Düşünüyorum.Acaba nerede hata yaptım da bana bu hayatı reva gördüler oysa ben onları sevmekten başka bir şey yapmamıştım. Babaannem derdi hep 'kediye nankör deme kızım emin ol hayatta karşın çıkacak insanlar kadar nankör değil' şimdi düşününce ne kadar doğru demiş. Gerçektende öyle biz insanlar kendi kusurlarımızı kapatmak için kusurlarımızı başkalarına yıkarız mesela kediye nankör , tilkiye kurnaz ,aslana kibirli deriz. Oysa nankörde , kurnazda , kibirlide en çok biz değil miyiz?
Bunları anlamak için acı çekmek gerekiyormuş çektim! Bunları anlamak için kırılmak gerekiyormuş kırıldım! Bunları anlamak için aldatılmak gerekiyormuş aldatıldım! Bunları anlamak için hayatla yüzleşmek gerekiyormuş yüzleştim! Hem de en ağır şekilde.
Bazen soruyorum kendime pişman mıyım? Kesinlikle HAYIR. Çünkü artık ben eski ben değildim en büyük kanıtı artık korkan ben değil onlar , artık kimsenin görmediği yerlerde nefesi kesilene kadar sesi kısılana kadar korkudan bayılana kadar ağlayan ben değilim işte şimdi rolleri değiştik. Çektiğim acıları bin misliyle onlar yaşanmasını sağladım. Bunları onlara yaparken kendi duygularımı kapattım.
2 yıl geçti üstünden düşününce bir insanın benim kadar değişemeyeceği kısa bir süre ama bana yaptıklarından sonra değişmem şaşırılacak bir şey değil.
Neyse yine düşüncelere daldım her zaman böyle oluyor rahatlamak için geldiğim uçurum kenarında arabaya rastlanmış bir elimde bira diğer elimde sigara oturuyorum.Elimdeki ne bira ne sigara artık beynimi uyuşturmaması sinirimi bozuyordu. Onlar bile döndü arkasını bana yardımcı olmuyordular bazen düşünmekten kafayı yiyeceğim geliyor aklıma gülmek geliyor içimden ama o kadar zaman oldu ki gülmeyeli artık dudaklarım yukarı doğru kıvrılma eğilimini bırakmıştı. Ne acı ama(!)
Denizin dalgalarının sesleri uzun zamandır aradığım huzuru vermişti bana dalgalar kıyıya vurdukça sanki yaşadıklarımı dalgaya alınacak şeyler gibi boş veriyordum. Huzura kendimi kaptırmışken sert esen rüzgarın tenime tokat misali çarpmasıyla aklıma gelen gerçekle ayağa kalkıp arabama doğru yol aldım şimdi meraklanmıştırlar benim kardeşimden öte insanlar Porschemin rahat koltuğuna oturup arkama yaslandım anahtarları kontaka
sokup hızla uzaklaştım. Arabaların arasından hızla geçerken arabayı yağ misali asfaltta kaydırıyordum.Şu araba ve motor konusunda benden iyisi yoktu cidden bunu ego olarak görmeyin sadece kabulleniş zaten benim araba ve motoru kötü kullandığımı inkar kimse etmez.
Eve geldiğimde hızlıca park edip eve adımladım anahtarla uğraşmamak için direk zile bastım.Kapıyı tahmin ettiğim gibi yiğit açmıştı beni görünce öyle bir çekip sarıldı ki kaslı yapım bile bunu engelleyemedi. Ayrılınca arkada gözleri ağlamaktan şişmiş olan küçüğümü görünce kendime lanetler ettim.Hızla yanına gidip çenesini tutum ve göz TEMA'sı kurmamızı sağladım göz göze geldiğimizde hızla boynuma atladı ve sarıldı sarılışına karşılık verdim bir süre kaldıktan sonra onu kendimden uzaklaştırdım. Aslında hira yiğitle yaşıttı ve küçük felan değildi ama ona öyle seslenmeyi seviyordum. Hiranın yanında duran Emiri görünce elimi kaldırıp onunla sarılma şeklimiz olan erkeklerin el vurma şeklimizi yaptık. Emirle böyleyizdir biz sarılmak işimize gelmez bizim sevmeyiz ikimizde karakter anlamında benzediğimiz noktalardan biridir bu onunla biz konuşmaktanda hoşlanmadığımızdan (çetedeki çocukların yanında gevezeyiz onlar haricindekiler de )bize buz kütleleri derler genelde ama salladığımız söylenemez. İçeri koltuklara oturduktan sonra ne onlar sordu bir şey ne ben söyledim arada bir ortadan kaybolurdum kısa süreli bu sefer fark etmeden fazla kalmışım ondan telaşlanmışlar ama merak etselerde sormazlar bana nerde olduğumu ben söylersem bilirler o yüzden şu hayatta yanında sevgi hissettiğim tek insanlardılar.
Bir süre sesiz bir şekilde tekli koltukta otururken bundan hiçte rahatsız olmadığımı düşündüm. Diğer tekli koltukta oturan emire baktığımda onunda benim gibi olduğunu anladım gerçekten bu çocuk kardeşimden bana daha çok benziyordu bu arada ben ve yiğit kardeştik ben bir yaş büyüğüm Hira ve Emir de kardeş emirde bir yaş büyük hiradan .Kardeşimin yiğit olmasına rağmen emirle daha çok benzerdim karakter bakımından bu zamana kadar hiç bir konuda ters düştüğümü hatırlamıyordum. Odayı yankılanan bir oflamayla yiğit ve Hiraya döndüm ikisinde aynı anda oflamışlardı. Biz emirle ne kadar benziyorsak onlarda o kadar benziyorlardı bir kaç özellik haricinde. Oflama Faslı sürerken takmamaya çalışıyordum ama hala devam ettiklerini duyunca "Ne olduda ofluyorsunuz "dedim sesim yankı yapınca emirle aynı şeyi söylediğimi yeni fark ettim. Yiğit ve Hira buna kahkaha ile gülerken Emirle birbirimize bakıp onlara göz devirdik. Yiğit "Ya canımız sıkıldı bizim minik kuşla" dedi şaşırdım mı tabibi hayır. Hira " Hadi tabu oynayalım nolur hayır demeyin"dedi Emire baktığımda oda bana bakıyordu onay bekliyordu buda demek oluyor ki ona göre sıkıntı yok o zaman bana görene sıkıntı yoktu kafamı hafif sallayarak onaylarken Emir Hira ya dönüp "oyunu getir "dedi yiğit çocuk gibi ellerini çırparken Hira'yı kalkması için itiyordu bu haline gözlerimi devirip önüme döndüm. Hira kutularla gelirken halının etrafında çember yaptık ben ve Emir grup olurken yiğit ve Hira grup oldu. İlk onlar başlıyordu
Hira
"Biz senle ne yapmıştık minik öküzüm" dedi heyecanla
Yiğit
"Ne yapmıştık biz minik kuş ipuçu ver az"
Hira
"Ya hani bir yere giymiştik Feridun'u (oyuncak ayı) kazanmıştık"
Yiğit
"He lunapark "
Hira
"Evet , pi sayısıyla neyin alanını buluruz"
Yiğit
"Çember"
Hira
"Yok diğeri"
Yiğit
"Daire"
Hira
"Evet , luna parkta daire şeklindeki şeyin adı neydi"
Yiğit
"Dönmedolap"
Hira
"Bildikkk!"
Yiğit
"Hadi devam et"
Ben
"Süre bitti"
Hira
"Ya olamaz ya nasıl biter" ben hiranın yakarışlarını boş verip emire döndüm
Emir
"Önce sen başla" bende kafamla onu onayladım.
Ben
"Hiranın korkusu ve su nerden çekilir"
Emir
"Karanlık kuyu"
Ben
"Senle birlikte tekken sen ne dersin"ben bunu deyince yüzünde hafif bir tebessüm oldu ve cevapladı
"Geveze olduk"
Ben
"Aynen" dedim ve tebessüm ettim.
Hira
"Çok güzel tebessüm ediyorsunuz birde gülseniz keşke"dedi eline çenesine koymuş hayran hayran bize bakarken Yiğite bakınca kollarını bağlamış gülerek bize bakıyordu. Aklıma yurtta
evlatlık alınırken yiğit ile değilde emirle evlatlık alındığımdan üzülmüştüm emirde üzülmüştü hiradan ayrılırken o zamanlar birbirimizi tanımıyorduk Allah'ın işine bak ki hira ve yiğit doktor olan bir aileye evlatlık gitmişti kadın ve adam çok iyilerdi o yüzden hira ve yiğite sevgi ve merhamet gibi güzel duygular öğretmişlerdi bu yüzden yüzlerinden gülüş eksik olmazdı.
Ben ve Emir ise şansa sadist bir psikopat mafyaya evlatlık gitmiştik adı Haldun'du onla tanışmadan önce bizde herkes gibiydik o zaman 5 yaşında bile değildik her gün dayak her gün ceza yerdik hiç bir şey yapmadığımız halde hatta Emir ve benim bileklerimizde 'H' harfi vardı pislik kendi baş harfini kazıdı bileklerimize birde bunun kızı ve oğlu vardı bizle yaşıt biz eziyet görürken onlar izlerdi her zaman ilk başlarda engellemeye çalışmışlardı ama sonra babaları kızınca dokunmadılar meğerse babaları onlara düşmanlarının onlara neler yapacağını öğretmek için bizi evlat edinmiş bir çeşit denek gibi kullandı bizi sonra bizi yetiştirerek adamlarına katmak istedi .Az ağlamadık emirle boyun boyuna ama şimdi 19 yaşındayız 12.sınıfa gidiyoruz.
Haldun bir sene bizi yurt dışında gönderdiğinden okulu dondurmuştuk. Hira ve yiğit ile aynı sınıftaydık. Haldun denilen pisliğin evinde 1 sene kalmıştık çocuklarınıda görmemiştik fazla 12 sene boyunca eziyetler bitmedi ama dövüşmeyi , hackerlığı , 4 dil (ingilizce ,Fransızca Rusça İtalyanca), işkence yapmayı , acımamayı öğretti.
Ondan acımama , duygusuzluğu , zalimliği , kurnazlığı öğrendik biz.
Bundan 2 sene önce bir gece emirle odasına girip yaptığı pisliklerin kanıtı olan flaşı çaldık ve yurt dışına çıktık. Onu içindekilerle tehdit ettik o psikopat bile bu tehdidimize karşı gelemedi engelleyemedi biz küçükken öğrettikleri ile onun başına çorap ördük şuan bitik durumda duyduğuma göre abisi onun pisliklerini öğrenince tımarhaneye tıkamış hapis etmiş çocuklar amcasının yanındaymış çocuklara vurmazmış bize vurduğu gibi o yüzden abisi olacak Rıza bey onun Çan'ını bağışlamış. Aslında abisi iyi adam o da mafya
Off yine düşüncelere dalmışım. Emire baktığımda oda kendine kızıyordu içten içe düşüncelere daldığından bir başkası baksa anlamaz ama ben anlarım onu nefes alış verişinden mimiğinden işte bu yüzden emirle birbirimize çok benzeriz biz çoğu acımız bir bizim onunla. Emir kafasını bana çevirdiğinde o da anladı beni nasıl anlamasın ki benim dert ortağım.yiğit ve hiraya döndüğümüzde uyuya kaldıklarını gördük her ne kadar buna tebessüm etsemde onları evlerine bırakmak bize kalmıştı. Emire dönüp "yine bize kaldılar ha" bana dönüp tebessüm ile " Ne yapacaksın kaldı yine bunlar" dedi ve yiğit kucağına aldı bende hirayı Emir "hayvan gibi olmuş bu yiğit lan" dedi isyankar şekilde tepkisine tebessüm ettim ben "aynen bu küçükte kilo almış dalga geçelim bir ara unutmadan" dedim piç bir şekilde sırıtarak oda karşılık verdi zaten arabalara bu iki hıyarı bırakıp o kendi arabasına ben kendi arabama binip yiğit ve bizim küçüğün evine sürdüm. Aslında bizde kalabilirler ama tehlikeli her ne kadar Haldun'dan kurtulmuş olsakta yeraltı denilen yeri asla bırakmadık orası öyle bir yerki bir girdinmi anacak cesedin çıkar ordan. Arzu edersinizki çok ünlü iki mafya lideriyiz bu yüzden düşman çok kardeşlerimizi korumalıyız. Eve yaklaşınca bizim zibidileri koltuğa bırakıp evden çıktık boyunları tutulsun bakalımda akılları başlarına gelsin.Eve hızlıca sürüp arabalarımızdan inip evde kendimizi koltuğa attık yanyana kafalarımızı çevirip birbirimize bakarak sırıttık. 'Bu bizim bu akşam burda yatalım çıkamam yukarı' bakışımızdı.
Tam gözlerimi kapattım uyumak üzereyken Emir'in seslenmesiyle ona döndüm Emir "yarın bizimkilerin okuluna gideceğiz lan düşünsene verecekleri tepkiyi" bir an Emir'in dediği şeyi düşündüm de bizimkiler oryanter bile oynar o seviçle emire bunu deyince kıpkırmızı oldu sırıtmaktan sonra ikimizde yorgun olduğumuzu anlayarak uyuduk.
![](https://img.wattpad.com/cover/152677807-288-k242803.jpg)