Aranızda -google amcanın dediğine göre (evet üşenmeden bunu araştırdım)- 567,8 km mesafede olan birini seven var mı? Yada öyle birine rastladınız mı? Eğer rastlamadıysanız ben varım.
İlk görür görmez içim bi hoş olmuştu. Direk mesaj attım, tanıştım. Numaralarımızı aldık. Uzun uzun konuştuk. Zaman geçtikce yakınlaştık. Zaman geçtikce ona olan hislerim dahada kuvvetlendi. Bu hislerin hiç birinden haberi yoktu. Olamazdı da. Çünkü başından çok kötü bi ilişki geçmişti. Hala onun yaralarıya meşguldü. Onun yaralarını ben sarıyordum. Ona nasihatler veriyordum. Her zaman yanında olduğumu hissettiriyordum. Onu çok seviyordum -hislerimde bi gram değişiklik yok allah kahretsin-. Arkadaşlarıma ondan bahsediyordum.
Herkes bizi çok yakın arkadaş gibi görüyordu. O bile...
Birbirimize aşkım diyorduk, sevgilim diyorduk. Burda onda Fanta diye bahsedicem haberiniz olsun. Ama o hiç bi zaman benim içimdeki hisleri bilemedi. Daha çok dostluk vardı aramızda, çünkü açılamamıştım. Bi dosta "sevgilim" diye hitap edebilmek onun gözünde çok değerliydi. Sevgiliden daha ayrı bi yerde, sevgiliden daha değerli bi yerde tutuyordu beni. Bana çok değer veriyordu, o bana bir adım atıyorsa ben ona on adım atıyordum. Bana verdiği değerin onlarcasını ben ona veriyordum. Bana fazla dert yakınmazdı. Hep beni dinlemek isterdi. O kadar dürüst ve efendiydi ki... Zaten hep bu huyuyla övünürdü. O aşkı tatmıştı, aşktan yarasını fazlasıyla almıştı. Ben ise daha yeni yeni aşkın adımlarında ilerlemeye çalışıyordum. Müzik zevklerimiz hiç birbirine uymazdı. Ama bizi birbirimize çeken bişeyler vardı. Her sabah ilk ona günaydın mesajını atardım. Dışarı çıkarken ilk ona haber verirdim. Dışarı çıkmamdan rahatsız olurdu, çünkü o hem okuyup hem çalışan biriydi. Gezmeyi, tozmayı fazla sevmezdi. Gay arkadaşları fazla yoktu. Belkide kendini yalnız hissediyordu, ama ne kadar yanında olamasamda ben hep varlığımı bi şekilde hissetirmeye çalışırdım ona.
İşler iyice ciddiye binmişti. Ben gerizekalı birisi olduğum için onunda benden hoşlandığını, hislerimi kaç ay sonra fark ettiğini, aynısını onunda bana hissettiğini düşündüm. Bir gün arkadaşlarımla dışarıda takılırken arkadaşım Metal Kulak -insanın her iki kulapındada sekiz adet delik olabilir mi allasen ? Bu salağın var- (gerçek isimleri kullanmıycam, bazı isimlere direk lakap takıcam hatta)
"Konuştuğum çocuk gelicek, beni sakın rezil etmeyin" dedi. Kendisi iri yapılı bi gay. Fazla zaman geçmeden konuştuğu çocuk geldi. Hiç umursamadım bile. Biz muhabbet ederken onların ikisi ayrı masada oturmuşlardı. Ama gelen çocuğun gözleri benim üstümde. Rahatsız olmuştum.
1-) Hem benim tipim değildi. Uzun saçlıydı, incecikti.
2-) Hem ben salak olduğum için Fantayla çıktığımı, çocuğun benim aşkımdan ölüp bittiğini düşünüyordum. Çünkü ben Fantanın aşkıyla yanıp tutuşuyordumda azcık.
Aralarından ayrıldım eve gidecekken Metal Kulak kolumdan tutup:
"Kanka bu çocuk senden hoşlanmış ben ağzının payını verdim. Fantayı sevgilin diye tanıttım haberin olsun" dedi. Ben salak ise: "Zaten öyle ahuahuaha" diyerek egomuda yanıma alarak eve tıpış tıpış döndüm.
Eve varır varmaz Fantaya mesaj attım:
"Canım bugün bi çocuk geldi, benden hoşlandığını söyledi ben ise direk senin resmini gösterip sevgilim olduğunu söyledim. Haberin olsun, seni seviyorum" dedim.
Attığım mesaj karşısında aldığım cevabı emin olun görmek istemezsiniz....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi-seksüelim, bi-seksüelim sorma gitsin!
Teen FictionBu bi hikaye değil. Bu benim kendimi rahatlatmak için yaptığım bi şey. Duygularımı, hislerimi, üzüntülerimi anca yazarak dile getirebildiğimi fark ettim. İçimde atmak yerine yazıyorum. İnanıp inanmamak tamamiyle sizin elizde olan bi şey. Üzgünüm ama...