steverogers: tony bu 784. kez yazışım
steverogers: seni çok özledimtonystark: ben de seni çok özledim
steverogers: :')
tonystark: steve
tonystark: özür dilerim
tonystark: ödülü aldığımda yaptığım konuşmada senden bahsediyordum
tonystark: istersen git tekrar izle
tonystark: belki ne kadar üzgün olduğumu anlarsın
tonystark: affetmezsen de anlarımsteverogers: 500 kez izledim tony
steverogers: benden bahsettiğini de anladım :)
steverogers: bir şey yapmana gerek yok
steverogers: affediyorum seni :/tonystark: sevgilimmmm
tonystark: 💗💛💗💛steverogers: 💙💗💙💗
tonystark: steve
steverogers: tony?
tonystark: benimle evlenir misin
tonystark: biraz ani ve saçma oldu biliyorum
tonystark: istersen buluşalım telafi ederim ;)
tonystark: ama ciddiyim
tonystark: benimle evlenir misinsteverogers: t
tonystark: tamam sakin ol aşkım
steverogers: tony bir daha yazarsan ölücem
steverogers: EVET EVET EVET
steverogers: SENİ ÇOK SEVİYORUM SEVGİLİMMtonystark: BENDE SENİ SEVİYORUM BEBEĞİM :))
tonystark: ama buluşcaz demi? ekfuwiwusteverogers: salakwofuwiduwi
steverogers: evet kesinlikle nerdesintonystark: LA sen?
steverogers: bendee
tonystark: konum at geliyorum
tony, steve'den gelen bildirimi görür görmez odasından fırladı. otelin basamaklarından uçarcasına inip kapıda onu bekleyen arabaya atladı. konumu şoföre tarif etti ve "ELİNDEN GELDİĞİNCE HIZLI SÜR HAPPY!" diye ekledi. arabanın içinde sarsılırken bir yandan da parfümünü sıkmaya çalışıyordu. araba ani bir fren yapınca kafasını kapıya çarptı. "HAPPY BENİ DÜĞÜN GÜNÜMDE ÖLDÜRMEYE Mİ ÇALIŞIYORSUN?" diye bağırdı. son kez aynadan saçını düzeltip camdan sevgilisine daha doğrusu kocasına baktı. bir yandan elindeki telefon ile saati kontrol ediyor bir yandan da etrafı gözetliyordu. onu çok bekletmeden "çok teşekkürler happy harikasın!" dedi ve sevinçle arabadan ayrıldı. hızlı bir şekilde karşı kaldırıma geçti ve onu fark eden steve'i görünce koşmaya başladı. steve de onu görünce kollarını açıp sarılmasını bekledi. tony, sevdiği adamın kucağına atlayıp bacaklarını beline doladı. steve tony'nin kalçalarından tutup onu kendine bastırdı. tony kafasını boynuna gömüp "seni seviyorum steve, seni seviyorum steve, seni seviyorum steve." diye mırıldandı. steve gülümseyip tony'nin saçlarını öptü. tony kafasını kaldırıp alnını-alnına değdirdi. sevinçten nefes nefese kalan çift etrafdaki yuhlamalar ve alkışlamaları görmezden gelerek dudaklarını birleştirdi. tony steve'in alt dudağını emerken yanağında bir göz yaşı hissetti. kendini geri çekip steve'in kucağından indi. ellerini ağlayan sevgilisinin yüzüne yerleştirdi ve "ne oldu bebeğim?" dedi. steve tony'yi kendisine çekip dudağına minik bir öpücük bıraktı. kollarını tony'ye sararken kulağına sessizce "bir daha beni bırakma, ne olursa olsun bırakma." dedi. tony, başını kaldırıp steve'in sulu mavi gözlerine baktı. elinin tersiyle göz yaşlarını sildi. "şu anda seni becermek için çok mu yanlış bir zaman." dedi ve güldü. steve "istediğini yap tony, yeter ki beni bırakma." der demez tony dudaklarına yapıştı. insanlar sokağın ortasında deli gibi öpüşen çifte bakıp bağırmaya başladı. bir tane anne kızının gözlerini kapatırken, iki genç adam iğrenerek yanlarından geçti. ikisinin de umrunda değildi. umursadıkları tek şey birbirleriydi. tony, sevgilisinden ayrıldıktan sonra gözlerine bakıp "asla bebeğim, asla." dedi. steve ona gülümseyip yanlarında "iğrençsiniz!" diye bağıran adama orta parmağını gösterdi. tony steve'in elini indirip "ayıp steve." dedi ve güldüler.
THE END!
hadi bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
chatting with my idol: steve×tony
Short Storysteverogers: tony bu 784. kez yazışım steverogers: seni çok özledim tonystark: ben de seni çok özledim