YARA İZİ

41 8 6
                                    

Geçmiş, bazen alacaklı gibi peşimizden gelir. " Derdin ne benimle söylesene " demek isteriz bazen. Sanki eski sevgilim eşyalarını benden almaya öfkeyle geliyormuşcasına gelir geçmiş peşimizden. Sahi neden geçmiş bize bu kadar ağır gelir ?
Bazen düşünüyorum da hayatımızdan geçen onca insanlar, hayvanlar, meslekler, makam sahipleri falan hep hayatımıza dokunmuşlar ve bize tecrübe katmışlar ama biz bundan hep rahatsızlık duyduk. Güzel hatıralarımızın olması bile canımızı acıttı.
Ben de bir hikaye anlatmak istedim. Belki bakıp geçeceksiniz sadece. Belki de okumaya üşeneceksiniz. Hayat da böyle işte. Hayatta da hayal kurarken beklenti içine girmeyenler mutlu oluyor genelde.

Günlerden Cuma. Samet her zamanki sabahına uyanmış ve yeni yaşantısından habersiz kahvaltı yapmaya gitti. Akşama alacağı mesajdan bihaberdi
Akşam oldu Samet çayını yudumladığı sırada bir melek gördü ama solundaki kötü melek hemen de sazan gibi atladı lafa " Bugün de yarın da istediğini alamıcaksın. Hâlâ neyi bekliyorsun ? Umut etmek sadece aptalların işi ", Sağındaki iyi melek ise " Unutma, geç oluyorsa güzelleşiyordur. Umut edenler hiçbir zaman kaybetmemişlerdir "
Sametin gördüğü melek, arkası dönük bir fotoğrafla o gün Samet'in hayatına girdi. Samet beklentisini düşük tutup geçmişini silemiyordu. İçten içe " Sen de hayatımdan geçen normal bir iz olarak kalacaksın " diyordu
Büyük laflar etmek ne kadar kötüyse büyük düşünmek de o kadar büyük aptallıktır Samet. Keşke bilseydin...
Günler geçti ve Samet Türkiye'nin çok can alan ama güzelleri güzeli bir havası olan Karadeniz'de keyfini sürerken sıradaki canın kendisi olacağından habersiz biçimde kumsalda canından çok sevdiği annesi, abisi, kuzenleri, teyzesi... Ne kadar kalabalıkmışsın be Samet
Çayını yudumlamaktan asla sıkılmayan Samet önemli bir telefonla kumsaldan uzaklaşması gerekti. Gelen telefon daha yeni kaynaştığı saf, temiz ama bir o kadar da asabi dostundan gelmişti
Derken Samet gitmesi gereken yerdeydi. Biraz bekletileceğini duyan Samet çoğu insan gibi olduğu yeri gezdi, dolaştı ve sıradan bir arkadaş buluşması olacağını düşündü. Sonra arkadan bir anda omuzları açık siyah kıyafeti, lacivert kot pantolonu ve beyaz spor ayakkabılarıyla gelen bir ışık gördü resmen
Hani insanın söylemek isteyipte söyleyemediği sözler vardır ya. Virüs gibi büyüdükçe büyür, büyüdükçe büyür, kavurur her tarafı. Sonra bağırmak, çığlık atmak, her şeyi haykırmak istersin. Sanki o zaman tüm Dünyaya kafa tutmuş gibi olacaksın. Samet o an tam bu haldeydi. Ama o bağırmak istemedi, çığlıklar atmadı. Sadece baktı, izledi ve sarıldı.
Bir kırlangıç kuşu aşılabilecek bütün dağları, denizleri aşıp Samet'in omzuna kondu sanki. O günden sonra sadece hayallerde Samet'le birlikte olacak olan melek ilk kez Samet'e dokundu. Gözlerine baktı
Ve bitti...
Dahası yok. Dahasını Samet anlatmak istiyor ama geçmişinden de kaçmak istiyor. Artık yarım kaldığını hissetmek istemiyor. Bunu okuyorsanız söyleyin. Ne yapsın bu Samet
Anlatmaya devam etsin mi yoksa kalbindeki yara izinin kanamasını izlemeye devam mı etsin ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 13, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YARA İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin