Artık gitme vakti geldi alesya buralardan uzaklara çok uzaklara bavulumu son kez kontrol edip aşağıya indim amcamla ve yengemle vedalaşıp arabaya bindim havaalanına gidene kadar yolu izledim yeni bir hayat beni bekliyordu .
Uçağın kalkmasına 5 dakika kala anons yapıldı bavulumu aldım ve kapıya doğru ilerledim.Uçağa bindiğimde yanımda taş bi varlık vardı simsiyah dağınık saçları şey gözlerini göremiyorum çünkü uyumuş. Yanina oturduğumda bi irkildi kemerimi bağlayıp uçağın kalkmasıni beklemeye başladım gözlerim öyle ağirlaşmişdiki sanki hiç uyumamış gibi hissediyorum ve öylece uykuya teslim ettim gözlerimi.
Bi anda dürtülme ile uyandım yanımdaki taş varlık beni dürtüyordu "Hey sana diyorum uyansana geldik. "Dedi. Ben ona tip tip bakarken " kızım tip tip bakacağina kalkda geçeyim ammada yayılmişsin sanırsın babanın yatağı. " bu kelimesi ağır olmuşdu ben babami ne gördüm nede yatağında uyudum baba nedir bilemem ben nasıl bi duygu olduğunu bile bilmiyorum "bana bak züppe dediklerine dikkat et yeni uyandım değilmi uyku sersemiyim kalkıcam patladın mı. " Dedim. Hemen eşyalarımı toplayıp uçakdan çıkdım. Hemen bavulumu almaya gittim bavulumu da aldığım gibi bana verilen eve doğru yürümeye başladım.
Neredeyse 1 saattir sırtım da çanta elimde bavulda izmiri turluyorum en sonun da buldum.
Evi beğenmişdim tam benlik ne fazla büyük nede çok küçük. Eve hemen girip odamı bulmaya çalıştım dışardan küçük görünüyor ama baya bi genişmiş.
Odaya girdiğimde tam benlik bir oda olduğunu anlamişdim siyah en sevdiğim renk beni yansıtıyor. Eşyalarımı dolaba yerleştirdiğim gibi kendimi uykuya teslim ettim.
Sabah alarmın sesiyle uyanacağima kendi kendime uyanmişdim hemen üstüme birşeyler giyip kahvaltıya indim kendime sandiviç ile şeftalili meyvesuyu yapdım kahvaltı bittikten sonra odama çıkdım hangi okula gideceğim diye biraz birşeyler öğrenmeye karar verdim sıkıldım sonuçta. Bir kaç bilgiden sonra Diriliş kolejinde olduğumu öğrendim evde oturmaktan sıkıldığım için sahile gitmeye karar verdim üstüme kotşort ve siyah tişört giydim saçlarımı dalgalandırıp aylaynır çekip parlayıcı sürdüm kızıl saçlarımı seviyorum odadan çikip arabanın anahtarını aldığım gibi sahile sürdüm. Sahilede biraz oturup yürüyüş yapdım canım sıkıldığı için kafeye gittim farkettim ki ne kadar yanlız olduğunu anladım herkezin yanında ya sevgilisi yada arkadaşları benim yanımda ise kimse yok. Ben bunları düşünürken yanıma garson bir kız geldi"hanımefendi ne istemişdiniz. "Dedi. Nazikçe çok iyi birisine benziyor du "ben şeyy ben bi tane şey alıyım ." birşey diyemeden garson kız "anladım ben yenisin sen yeni geldin buraya ne alacağını da bilmiyorsun. " Sadece kafamı sallamakla yetindim "bekle sen ben geliyorum. " Dedi. Ve gitti 5dakıka sonra elinde bir fincan çay ile geri geldi "al bunu iç iyi gelir bu arada ben Azra ya sen. " dedi sıcak bir ifadeyle " Ben alesya yeni geldim buraya doğru tahmin ettim ve diriliş kolejinde okuyorum. "Dedim. "Ciddimisin sen bende hatta sana numaramı vereyim sabah beraber gideriz ne dersin ." "peki olur. "Dedim. Ve telefonumu uzatıp numarasını kaydetti. "Yarın sabah saat 7:30da kalk kı okula anca yürürüz ."dedi "yürümeye ne gerek var benim arabam var ."dedim kafasını salladı sadece "sen bana evinin konumunu at ben gelir alırım seni. "Dedim. "Peki olur yarın görürüşürüz o zaman çay da benden. "Dedi
Ve gitti. Bi anda arkadaş edindim daha demin ne düşünüyodum şimdi ne düşünüyorum. Ah! Be hayat ne değişiksin en çok da ben diye geçindim içimden bir miktar para bırakıp kafeden çıkdım .Çok yorulmuşdum bugün ve arkadaş edindim ama o arkadaş benim nasıl bi kız olduğumu öğrense acaba benle arkadaş kalır mı.
Eve geldiğimde evimin ışıkları açık olduğunu gördüm ama ben açık bırakmadım ki arabayı park ettikten sonra eve doğru yürüdüm anahtarı deliğe sokacaktimki kapı açık olduğunu fark ettim içeri girdiğim de ise 60 yaşlarında bir adam koltukta oturuyor du "Hoşgeldin alesya seni bekliyor dum ama sen biraz geç kaldın. "Dedi. "Kimsin sen ve adımı nerden biliyorsun ve evime izinsiz nasıl girersin. "Dedim büyük bir öfkeyle . Adam yavaşça doğruldu "Ben kimim güzel bir soru alesya sana emir veren kişi. "Dedi. Nasıl yani bunca zaman ben bu adam dan mi emir aldim "Ama senin sesin. "Dedim kısık bir sesle ."bak kızım zamaninda çok büyük işler becerdin ama başına da çok büyük bi dert açdın biz seni koruyacağız en son öldürdüğün adam yani HAKAN VURAL aslında ölmemiş."dedi "Nasıl ölmedi adamin kafasına sıkdım tam 12den nasıl ölmez o adam allah kahretsin ya. "Dedim bağırarak "Bak alesya kimse senin ismini bilmiyor ama lakabını herkez biliyor KIZIL EJDER çok dikkatli olmalısın kimse senin yüzünü bilmiyor o yüzden biraz rahat ol ama en çok dikkat edeceğin şey se lakabın kimse öğrenmemeli. "Dedi. Ve kalktı gitti.
Ne yapmam gerektiğini bile bilmiyorum saklanmam mi lazım yoksa normal gibi yaşamaya diye düşünmeye başladım