4N1K Kendimce 2 😋

Medeni Ha!

Ahh biz iyileşeli , o lanet hastaneden çıkalı tam iki gün oldu. Aa tabiiki hepimizin aklında bir sırık, ama tabi anne ve Alikuş faktörü olduğu için yerimde kıpırdadığım anda 'ay dur Yaprak ' ' Ağrın mı var Yaprak' ' kalkma bak terlik gelioo' gibisinden bir sürü konuşma dinlediğim için pek yerimden kıpırdamadım ama tabi kız dayanışması diye birşey olduğu için Oğuz ve Gökhan'ın başına Merve ve İrem'i dikmiştim. Yazık SinanKuş'um sap kaldığı için onuda Oğuzlar ile sürekli odalarına taşıyorlar.

Ben yine sabahın köründe aşırı fazla uyumaktan şişmiş gözlerimle birlikte etrafa balık bakışlarımı atarken birden içeri giren turuncu bir kafa gördüm. YOK ARTIK TUNA MI GELDİ! Ona dik dik bakarken bana bakışlarını çevirdi ve acı dolu bir bakış attı, amanın yarabbim bu cidden Tuna falan olamaz! Bana dönerek '' Yaprak yediğin her terlik ve yakarışları için sana bir karma borcum olsun!'' Dedi ve kendini dönen çalışma koltuğuma attı. Konuşmaya devam etti '' Kusura bakma ama hala seni sevmiyorum küçük patates kafa ama ne yazık ki babaannem beni size sürgün etti.  o ve Oya teyze  pazardan dönene
kadar senin refakatçin ben olacağım sen etrafa alık alık bakmaya devam et bende mutf...'' onu kestim susmalıydı! Yavaşça ''Nefes al turunç kafa..'' bana ters ters bakmaya başlayınca sustum ve ona aşağı inmek istediğimi söyledim. Tabi bu salakta bizimkiler gibi bir korku olmadığı için beni kolumdna hızlıca kavradı. O an neden bizimkilerin neden bu kadar fazla özendiklerini anladım. Kalktığım anda karnıma feci bir ağrı saplandı. Tabi bu birazda Tuna'nın hayvanlığı olabilir. Tuna yavaşa geri bırakınca bir kaç saniye dinlendim. Sonra tekrar tutunarak kalktım ve telefonumu elime aldım. Aşağı  indiğimde Tuna hemen yukarıdan yastığımı
ve pikemi alıp geldi. Yattıktan bir beş dakika sonra telefonum çaldı.

Ali arıyor...

Bu arada Ali'yle hala mesafeliyim. Ne de olsa.bu sırık
Ali beni terketmese bile yinedd beni deşecekti. Ama Ali biraz korkudan birazda sinirden düşüncesiz davrandığı için bu noktaya geldik. Valla o anda hic moralimi bozmaya halim yoktu Müge Hanımcığımm ile çok önemli bir vaka çözüyordum. Anne virüsü bunlar hep...

Telefonu sessize alıp tv'ye geri döndüm. Tuna bana kafasını çevirdi ve salak salak bakmaya başladı '' Ne bakıyorsun Allahın Havucu?'' Sıfatsız sıfatsız baktı '' Kimdi o? Bir daha deşilmeni istemem , başıma kalırsın sonra sen!'' Ona gözlerimi devirdikten sonra kimin aradığını söyledim. O da fazla üstelemedi ve telefonuna döndü.
Annem ve Kadriye teyze ellerinde 273773673838 tane torbayla kapıdan girdiler ve Tuna' ya yandan yandan baktılar. Bu sanırım' bize yardım et' demek oluyordu, gerçi benim annem genelde bana bu bakışı 'odana çık yoksa alırım terliğimin altına' anlamına geliyor. Tuna hiç takmadan sahteden de olsa arkamdaki olmayan yastığı düzeltti.
Bir saat sonra Tuna gitti Kadriye Teyze ardından terliklerini şakıldata şakıldata koştu. Annem benim yanımdaki tekli koltuğa kuruldu. Birlikte Müge Anlı izlerken ara girince annem bana imalı bir bakış attı. Ne der gibi baktım ama annecimin pek anladığı söylenemez. '' Efendim Annecimcim?'' Dedim. '' Ali seni sordu'' dedi cevap vermedim ve tv'ye geri döndüm.
Akşama doğru camıma bir taş atıldı. Cama çıkıp baktım. Aa sırık mı o?
Hemen aşağı indim annem uyumuştu, babamda Gökhanlardaydı. Hemen terliklerimi giydim ve aşağı indim. Sırık hunharca sırıtırken ona sinirle baktım. Pişkin herif, puşt dangalak ya!
Bana o an döndü ve dediki ''senle medenice konuşmaya geldim piremsesim!'' Dedi. ''Medeni Ha!'' Dediğim gibi ne dikişler ne de yara hiçbirşey düşünmeden Sırığın üzerine bir atlayışım var ama gerisi bende yok abi!

Arkadaşlar gerçekten kusura bakmayın. Çok özür dilerim 🙏
Yeni Kitabım olan 'Palet' bir göz atarsanız çok sevinirim.
Birde bir 'vote'lerseniz çoook sevinirim💕
Seviliyorsunuzz✨