Vereceğiniz bir şans sizin için 5 dakika, ama yazan kişi için koca bir mutluluk. Bunu unutmayın. İyi okumalar!Rastgele adımlarla geldiğim, sahilin yalnızlığına eşlik eden bir bankta amaçsızca ufka doğru bakıyorum. Ardından hayal gücümün kapılarının denizin kayalara vuruşuyla oluşan dinlendirici hisle bir süreliğine açılmasına izin veriyorum.
Ufka baktıkça minik bir hikaye şekilleniyor zihnimde. Gökyüzüne bir nebze de olsa yakın hisseden deniz mutlu. Gökyüzü ise denizin aksine onu pek sevmiyor. O, ona hayran olan insanlara, ilgiye aşık. Ne zaman insanlar ona yakından bakmak için ufka yönelse, aralarında bir uzaklık. Denizin umudu kırılıyor, bir anda kendini gökyüzünden uzak tutma çabasında buluyor kendini. Ama engel olamıyor, dışarıdan bakılınca içindeki savaşın bir kıymeti yok. Yakınlarına gelen insanları kandırmak kolay olan, uzaktaki gözlemcileri inandırmaksa zor olan kısım ve o bunun farkında. Daha sonra hala ona bağlı olduğunu fark ediyor ve pes edi-
Önüme düşen bir gölgeyle düşüncelerim yaydan fırlamışçasına hızla farklı yönlere dağılıyor. Ardından genç bir kızın omzuma dokunmasıyla zihnimdeki sokaklardan tamamen çıkıveriyorum. Kızın üzerinde bir kararsızlık. Etrafını kolaçan ediyor. "Sana söylemem gereken önemli bir şey var. Burası konuşmaya uygun değil." diyor sonlara doğru kısılan sesiyle.
Rüzgarla karışmış saçlarımı kulağımın arasına sıkıştırıyorum. Filmlerde sıkça karşımıza çıkan bu klişe laftan sıkılsam da merak duygum ağır basıyor. Kız utana sıkıla da olsa dudaklarını aralıyor fakat ağzından bir kelime çıkmıyor. Diyeceğini duymak istediğimi hissettimeye çalışırcasına kafamı sallıyorum. İstediğim tepkiyi alamıyorum, kız diyeceklerini yutarak susuyor.
Sanki önceden bana anlatılan bir anı yaşıyorum. Abimin dediklerinin yankısı boş zihnimde yankılanıyor: "Yanına tanımadığın ya da tanıdığın herhangi biri gelip, sana bir şey anlatmak istediğini söylerse sakın aldırma Hazal. Sorgulama da neden diye, annem ne diyorsa onu diyorum, biliyorsun." Ardından zihnime üşüşen abimle kavgalarımı ya da benim deyimimle gizlerden sıkılıp artık her şeyi açık bir şekilde öğrenme güdümün çıkış noktasının yansıdığı anıları kendimden uzaklaştırıyorum.
Beni gerçekliğe geri getiren bir ses dalgası oluyor. "Gitmeliyim." diyip özür diliyor, hızlı adımlarla uzaklaşmadan önce.
Beni hep soru işaretleri ile dolduran anne ve babama karşı, artık bir cevap elde etme umuduyla ve merakla ona yetişmeye çalışıyorum. Adım seslerinden beni fark etmiş olacak ki adımlarını hızlandırmaya ve ardından koşmaya başlıyor. Tıkanmış nefesine aldırmadan daha hızlı koşmayı deniyor. Aramızdaki mesafe azaldıkça yorgunluğum artıyor fakat O'nunkiyle kıyaslanınca önemini yitiriyor. Adımları gevşiyor ve sonra zayıf bedeni yere yığılıyor.
Hızlıca ona yetiştikten hemen sonra yanına çöküp nabzını yokluyorum. Kalp atışlarını duyduktan emin olduktan sonra dikkatlice onu havaya, düşüncesi bir kız için zor da olsa, kaldırıp yakınlarda teknesi olan Hikmet Amca'nın yanına taşıyorum. Şansımı bugün için saklamış olmalıyım ki Hikmet Amca ortada gözükmüyor.
Kapıyı açtıktan sonra köşede duran kanepeye yatırıyorum onu. Ayılmasını beklerken bir kahve alıyorum kendime. Karşısındaki kanepeye yayvan bir şekilde otururken telefonuma bir mesaj geliyor. Abim olduğunu bildiğimden umursamıyorum, aile kaynaklı bir soru işaretinden çok bir cevap bulmaya çalışmaya daha çok ihtiyacım olduğunu biliyorum. Bu elime gelen ilk fırsattı ve bir kere olsun cevap alamamış beynim merakımla müttefik kurmuş tilkilerimi harekete geçiriyordu. Gelecek olası mesajlara karşı telefonumu sessize aldıktan sonra telefonumu masanın üzerine bırakıyorum ve hiçbir şey düşünmeden öylece uzanıyorum. Yelkovanın bir turundan sonra bir kaç ses kulağıma geliyor ve oturuşumu düzeltiyoru
Bir kıpırtıdan sonra yerinde doğruluyor, beni görünce önce koşmak için öne atılıyor. Önüne geçerek onu durduruyorum ve dudaklarımdan içimde tuttuğum kelimeler dökülüyor. "Neler oluyor?"
▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼
Giriş bölümü olduğu için biraz kısa. Ikinci bölümü salıya denk getirmeye çalışacağım. Umarım hayal kırıklığına uğratmam. Vote sınırı yok ve koymayı düşünmüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Vasiyet
RandomGözlerini yalan bir hayata alıştırmış bir anne. Kendi düz çizgisine yakın bir zamanda her şeyi öğrenen bir baba. Her şeyi ortaya çıkarabilecek nitelikte bir vasiyet. Ama ışık kolay görünebilir değil, karanlık bir ailedeyken. Fakat birkaç oyun bedeli...