〽️ Gündüz 〽️

10 2 0
                                    

Yola çıkmışım da yağmur başlamış gibi bir hayat bu. Yağmur yağdığı için sevindiğim, arabada olduğum için üzüldüğüm. Yağmurda koşmak varken, eve tıkılmışım gibi bir hayat bu. İçim öfkeli, dışım sadece kederli. Almışım elime kalemimi düşünüyorum saatlerce. Neye dem vursam ki? Yitip giden minik yüreklere mi? Yoksa geceye mi? Üzülüyorum, ama içimden. Korkuyorum çünkü. Bilmemeli kimse beni. Duymamalı, hissetmemeli... Yaşamalıyım her şeyden uzakta. Kendi mabedimde, sessizce. Ya da haykırmalı mıyım her şeyi? Belki. Gece bitiyor şimdi. Birkaç saate güneş de doğar. Gün ağarır. Kuşlar şakır. Ve ben uyanırım, hiç uyumadığım halde. Gözlerimi açar, dinlerim dünyayı. Kulağımda çınlayan kornaları, akıp giden zamanı dinlerim. Bazen dinlemek lazım geldiği için susar dil. Kimi zamanda hiç susmaz, başımızı ağrıtır durur. Durur mu orası meçhul de. Şimdi ellerim arşınlıyor kağıdın her bir tarafını. Yazmadık, çizmedik yer bırakmıyor. Ve sabaha ulaşıyorum. Hayır! Güneş'e değil, içimdeki benliğime ulaşıyorum, uyanıyorum. Daha çok yazıyorum. Çünkü anca böyle duyuyorum sessizliğin sesini. Sen de duyuyor musun? Buraya kadar geldiğin için teşekkür ederim İstanbul'un yıldızı. Kalbin hep güzelliğe uyansın...
                                 
                                             'İstanbul

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 03, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Düşün-meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin