1. Bölüm

52 17 0
                                    

Okurdu.Önüne gelen her şiiri okurdu.Her yerde okurdu.Bir yerlerde rastlardı okurdu.Açardı bir kitabı yine okurdu.Gittiği her yere yanında bir şiir kitabı götürürdü.Çayının yanında mutlaka bir şiir kitabı bulunurdu.Dünya üzerindeki bütün şiirleri okuma isteği vardı içinde.''Şiirin dili yaşamdır,şiiri okumak da yaşamdan geçer.'' derdi hep.Yaşadıkça okurdu.

Bir pazartesi sabahı yine sıkıcı bir okul yolculuğu diye çıkmıştım evden.Her haftanın ilk beş günü girdiğim sokakların,geçtiğim caddelerin,tanıdık dükkanların bir süre sonra sıkıcılıktan başka bir çağrışımı kalmamıştı bende.Gördüğüm yüzler de değişmezdi çoğu zaman.Bu tekdüzelikle sonlanırdı hep okul yolculuklarım.Günler birbirini böyle kovalardı.

Bugünkü düşüncelerim de uzun zamandır boş olduğunu gördüğüm bir dükkanın raflarla donatıldığını görmemle kanatlanıp,uçup gitti.Buranın bir kitabevi olacağını,rafların kitaplarla süsleneceğini anlamam çok uzun sürmedi.Oldum olası kitabevlerine -kitapçı değil de kitabevi demekte ısrarcıyım!- yoğun bir merakım vardı ve sürekli yaptığım sıkıcı yolculukların kurtarıcısı işte tam karşımda duruyordu.Dükkanın sadece raflarla donatıldığını görmem bile bana yetmişti.Sadece raflar bile beni yeterince heyecanlandırabilmişti.
O an bulunduğum yerden okula kadar olan yolculuğumu,okuldan eve olan yolculuğumu ve bu yolculukları takip eden haftanın diğer bütün günlerinde olan yolculuklarımı hep kitabevinin kazanacağı görünümü zihnimde canlandırarak geçirdim.İşletecek olan kişi de ileri yaşta biri olmalıydı muhtemelen.Kadın olsaydı hiç fena olmazdı.Kitap okuma konusunda oldukça tecrübeli olmalıydı.Belki şair yönü bile vardır kimbilir.

Yaklaşık iki hafta sonra kitabevinin ışıl ışıl parlayan ''Andromeda'' tabelasıyla beni beklediğini görüp ona doğru ilk adımlarımı attım.İçeri girdiğimde ilk farkettiğim şey raflardaki kitaplar değil de işleten kişi oldu.Düşüncelerimdekinin aksine ileri yaşta değil de genç biri olmasına şaşırmıştım.Kitabevinin açılmasını bekleyene kadar zihnimde birçok kişi yaratmıştım ama karşımda duran kişinin zihnimde oluşan kişilerle kesinlikle bir alakası yoktu.

O, dükkanda bulunan bir diğer müşteriyle ilgilenirken ben tüm dikkatimi ona vermiş,pür dikkkat onu izliyordum.Raftan rastgele bir kitap alıp incelemeye çalıştım ama bakışlarım beni dinlemeyip yine ona kaymayı başardı.Raflardaki kitapları değil de onu incelemek için gelmiştim sanki kitabevine.Sanki bunca zaman kitabevinin açılmasını değil de onun gelmesini beklemiş gibiydim.İzlendiğini farketmiş olacak ki müşterinin çıkmasıyla bakışları birden bana kaydı.Yaptığımdan utanmış bir şekilde hızla dükkandan çıkarken yine bu kitabeviyle ilgili kurduğum hayallerde ilk gün kesinlikle böyle değildi diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım.

AndromedaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin