i don't want to be alone.buğday tenli çocuk aceleci hamlelerle motordan inmeye çalışıyordu, yüzünde sıkıntılı bir ifade vardı ve motorun okula havalı girişi sağolsun yüzündeki o ifadeyi birçok kişi izliyordu. seve seve. hayranlıkla. ''Sana erken çıkalım demiştim mino...'' diye mırıldandı kaskını ayağı hala pedallarda olan çocuğa uzatırken, yüzüne bile bakmıyordu. ''yine son anda yetiştik.'' diğeri sadece güldü. taehyung binaya girdiklerinde homurdamaya devam ediyordu. mino iç çekti. ''biraz daha konuşursan cidden umrunda olduğunu düşüneceğim.''
oh, bir saniye. nefes aldı. nefes aldı çünkü böyle anlarda sesimiz kaybolur. hak veriş anlarında yani. özellikle aslında demek istediğimiz çok fazla ve çok farklı şey varken.
taehyung gülümsedi. ''haklısın...'' dedi. ''umrumda değil. abarttım.''
diğeri evet biraz diyen bir ifadeyle kaşlarını kaldırıp yürümeye devam ettiğinde taehyung hareket edemedi.
gerçekleri arkadaşlarımız için örterdik. en azından taehyung bu fedakarlığa hayatı boyunca arkadaşlık demişti. sahteydi, yanıltıcıydı, boştu, oyundan ibaretti ama güvenliydi. umrunda değildi. bu iyiydi, taehyung zaten yalnızlıktan hiç hoşlanmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COME SEE ME.
Fanfiction"gel ve beni gör, beni gördüğünde her şey çok farklı olacak." LONER GUK + POSER TAE 2018 © MYJINJI