Zeliha ile avludaydık. Zencefilli çaylarımızı yudumlarken densizce içeri giren muhafıza yöneldi bakışlarımız . ''Sultanım bir an önce buradan ayrılmalıyız.'' diye sert bir ses tonu ile konuştu muhafız.
Ne olduğunu anlamak üzere Zeliha atıldı birden '' Ne diyorsun sen, ne yaptığını sanıyorsun hadsiz ! Buraya nasıl böyle girersin ?''
'' Affedin sultanım lakin durum çok fena . Kergit Hanlığının muhafız alayı bizi fark etmiş ve buraya doğru yola çıkmışlar. Onlar varmadan buradan uzaklaşmalıyız.''
'' Aman Allah'ım yani yani şimdi sultanımızı almak için buraya mı geliyorlar? ''
Zeliha'nın bu feryadı ile kendime gelmiştim. İşler yine karışmış ,burayı da bulmuşlardı
Ne yazık ki yeni bir macera daha başlıyordu.
Toy bir sultanın çocuksu hayallerine kurban ediliyordum. Tek isteğinin beni elde etmek olmasının yanı sıra elindeki kıyazsız kudretin farkında olmayışı da benim olmaz olası kaçışlarımın sebebi oluyordu.
Kergit Hanlığı sultanı Talha hanın ani vefatı üzerine tahta çıkan Kaan han bunların tek sorumlusuydu. Tek amacı bendim ve elindeki tüm kudreti bunun için seferber ediyordu.
Sanırım tek şansım asil bir kanın varisi olmam ve bu durumun bağışladığı kudretin birazcığını dahi kullanıyor olmamdı.
Evet soylu Yesrib Hanedanlığı sultanı Aziz Hanın kızıyım , ah kızıydım...
'' Sultanım biran önce hazırlanıp buradan ayrılmalıyız.''
Zeliha'nın korku dolu bakışları ile baş başa kaldığımda tamam dercesine gözlerimi kapattım.
Yeni bir yolculuğun fermanını imzalamış bulunmaktayım.
....
YOU ARE READING
KAKTÜS
General Fiction''öyle bir alev çemberindeyim ki beni yakanı benim yaktığım yakıyor . '' Her bilmecenin cevabı göz önündedir , lakin insan bunu görmemek için çabalar . Kendi kendime acı çektirmek benim en büyük eğlencem . mesela diken kokusundan dahi güle aşık o...