Sol Yanım ♥PJM♥

•2•

Hera"Okul çok uzak mı Min hee?

Min hee"Hayır canım,az kaldı"

Hera"Min hee bana okuldan biraz bahsetsene"

Min hee"Himm... Okulumuzda bir sürü yakışıklı taş erkekler var" güldüm.

Hera"Eee" Min hee heyecanla anlatmaya başladı.

Min hee"Bak şimdi okulumuzun Bad Boy çocukları var. Bu iki gruba ayrılıyor. İki grupta okulumuzun en popüler grubu ve bu gruplar birbirine rakip"

Hera"Nasıl yani? Bir nevi düşmanlar mı?"

Min hee"Aynen öyle"

Hera"Peki düşman olmalarındaki sebep ne?"

Min hee"Bak şimdi bir grubun adı bangtan boys yani kısaca BTS. Diğer grup  ise Exo. BTS 7 kişi. Exo ise 9 kişi aslında 12 kişilerdi ama o üç üye gruptan ayrıldı"

Hera"Sebep?"

Min hee"Bunu bizde bilmiyoruz"

Hera"Anladım"

Min hee"Kavga nın sebebine gelirsek ise... ha birde şey var exo dan iki kişi yurt dışına çıktı. İki senedir yoklar belki bu sene gelirler. Ah umarım gelirler onları o kadar çok özledik kiii" Min hee nin suratına ciddi misin bakışı attım. Resmen yakışıklı bir çocuk için yolları gözlüyor.

Hera"Artık şu kavganın sebebini anlatsan ya diyorum he?"

Min hee"Tamam anlatıyorum. Bak şimdi bir kız vardı ismi haneul du bu kız exo dan sehunu seviyordu. Tabi sehun da onu. İşte sonra bu kız BTS den jimine aşık oldu. Kısacası sehunu kullandı jiminle yakın olmak için. Sonra jimin bu kıza bakmadı iste onu sevmedi. Kız bir mektup bıraktı sehun a iste jimin yüzünden benle oynadı diye. Sonra kız intihar etti"

Hera"Bu saçmalık! Neden intihar etti?"

Min hee"Jimin kızı kabul etmedi kız jimine cinsel tekliflerde bile bulunmuş. Tabi jimin de sehuna anlatır diye intihar etmiş"

Hera"İnanamıyorum. Peki sonra noldu?"

Min hee"Sehun yurtdışına yani Japonya ya gitti en iyi arkadaşı baekhyun da onun küçüklük arkadaşı olduğu için onu yalnız bırakmadı"

Hera"Neden gitti?"

Min hee"Bu olay onu çok sarstı. O yüzden kafa dinlemeye gitmiş. Ama gideli iki sene oldu. Ve ben Baekhyun u çok özledim." Deyip ağlamaklı sesler çıkarmaya başladı. Nerdeyse okula yaklaşmıştık. Konuştuğumuz için yavaş geldik. Okulun içinden girince cidden güzel okuldu. Bahçesi kocaman dı. Ben okula hayranlıkla bakarken Min hee benim bu halime kıkırdayıp konuşmaya başladı.

Min hee"Seni derslerle kafa yoracak, ciddi öğretmenlerin olduğu, geleceğini etkileyen, inek öğrencilerin olduğu okula hoş geldin tatlım." Min hee ye umutsuz bir şekilde bakıp kafamı sağa sola salladım.

Hera"Gidelim" Ve okulun içine  doğru yürümeye başladık. Herkes okul bahçesinde dolaşıyordu. Kızlar arkadaşlarıyla sarılıp erkekler tokalaşıp özlem gideriyorlardı. Okul kapısının içinden girerken kapıda bir grup erkek vardı. Gelip geçenlere bakıyorlardı. Min hee onları fark etmemişti. Çünkü çantasında telefonunu aramakla meşguldü. Okulun kapısına gelince aklına geldi tabi. O da tam kapıda durup çantasını karıştırmaya başladı. Açıkçası utanıyordum. Çünkü kapıdaki erkek grubu bize bakıyordu.

Min hee"Off nerde bu telefon?"

Hera"Bulamadın mı?"

Min hee"Lanet olsun! Bulamıyorum."

Hera"Yanına aldığına emin misin?"

Min hee"Evet! Hatta kapıdan çıkarken senin bu okulda ilk günün olduğu için selfie çekmiştik. Hatırla"

Hera"Hatırlarım. Zorla çektiğin selfie." Deyip imalı bir bakış attım.

Min hee"Yaa beni bir arasana"
Telefonumu çıkarıp Min hee nin numarasını tıkladım. Telefonun o saçma melodisi etrafı doldururken telefon Min hee nin cebinden çıktı. Elimi başıma koyup ofladım. Ve öldürücü bakışlarımı Min hee ye gönderdim. O ise bana mahcup bir şekilde bakıyordu.

Hera"Artık bulduysan şu melodisi winx çalan telefonunu sınıfa gidebilir miyiz lütfen?"

Min hee"Hey winx saçma değil bikere de  tamam mı? Ben oradan Stellayım... Ayh neyse sınıfa gidelim hadi." Şükürler olsun ki artık sınıfa doğru yol aldık. Ama hala merak ettiğim şey su o kapıdaki grup kimdi? İçlerinden birisi sürekli Min hee ye bakıp kıs kıs güldü. Birisi ise bana acayip ciddi bakıyordu. Yüzünde tek mimik dahi oynamıyordu. Bunu bir ara şu Stellaya sormalıyım.