1. Bölüm

850 25 0
                                    

Kanepede içkili ve ağızı açık babama iğrenerek baktım. Annem öldükten sonra hep bu haldeydi. Annem giderken babamı da beraberinde götürmüştü. Onu tanıyamıyorduk. Bize şiddet uyguluyor hergün başka kadınlarla eve geliyordu. biz bu halden sıkıldık ve bunaldık. Keşke annem ölmeseydi de babam bu hallere gelmeseydi. Ama keşkelerle yaşanmıyor işte.

Kızlar bavulları hazırlamıştı. Nisa ve İkbal babamıza şöyle bir bakarak "Haydi gidelim bir an önce" diye kısık bir sesle seslendiler. Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Bavulumu sıkıca kavrayıp peşimden sürükleyerek kızların arkasından dışarı çıktım. Bir süre yürüdükten sonra oturduğumu mahalleden uzaklaşmıştık.

İkbal Nisaya dönüp "Ee şimdi nereye gideceğiz muhteşem planının buraya kadar mıydı Nisa?" Dedi. Nisa düşünür gibi elini alnına koydu.

İkbal sözlerine devam etti "Kaçmamalıydık işte! Evden kaçmamalıydık. Ne olurdu babamı biraz daha idare etseydik?"

Nisa ikbal'e dönüp "İkbal susar mısın o adama daha ne kadar katlanabilirdik pisliğin teki" diye ona bağırdı.

İkbal ağzını açacaktı ki "Yeter" diye bağırdım. "Kavga edip durmayın bıktım kavgalarınızdan. Bir çaresini bulacağız yürümeye devam edin" dedim. İkisi de dışarı doğru nefesi üfleyip oflayarak yürümeye başladı.

Uzun süre yürüdükten sonra "Biraz dinlenelim." dedim. Ormanın ortasında bir yerdeydik etraf çok karanlıktı.

Nisa eliyle bir ev gösterip "Kızlar şu evde dinlenmeye ne dersiniz" dedi

İkbal hemen atılıp "Kimin evi olduğunu bilmiyoruz saçmalama Nisa"

dedi.

Nisa "Hadi ama İkbal burada mı uyuyacağız yani" dedi çamurlu zemini gösterirken. "Hem baksana tüm pencereler kapalı, ışıklar yanmıyor. Sahipleri evde yok herhalde" dedi.

İkbal pes edip eve doğru başladı. Büyük bir bahçesi olan iki katlı lüks bir evdi. Nisa aralık kapıyı gösterip klasik şeytani gülüşlerinden birini patlattı. İçeri önce o girip ışıkları açtı.

Hepimiz şaşkınlıktan olduğumuz yerde durduk. Ağzımın 'o' şeklini alırken aynı anda "Oha!" diye bağırdık.

Gördüğümüz manzara karşısında büyülenmiştik. Burası harika dekore edilmiş bir evdi. Hakkını vermeliyim bu evde kim yaşıyorsa muhteşem bir zevki vardı.

Hızla kanepelere kurulduk. Rahat kanepelerin de etkisiyle yorgunluktan uyuya kalmıştık.

Kapının çalmasıyla hepimiz afallayarak uyandık. Sabah olmuştu. Nisa "Ben bakarım" diyerek kanepeden kalktı.

Kapının açılma sesiyle Nisa "Kızlar misafirlerimiz var!" Diye bağırdı.

Gizemli üç kızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin