Rose yoonginin elini tutup ayağa kalktı yoongi çocuklara bakarken annesi yoongi'nin yanına eğilip yanağını öptü ve "iyi dersler tatlım" diyip sınıftan çıktı
rose yoongiyi sınıfın ortasındaki büyük masanın yanına çekiştirdi ve onu boş sandalyeye oturttu diğer çocuklarda yerlerine geçmişti rose büyük beyaz bir kağıda 'min yoongi' yazdı ve oturduğu sandalyenin arkasına yapıştırdı
İlk ders başlamıştı rose birsürü kağıtla masanın yanına geldi herkese birer kağıt verdi ve resim yapmalarını istedi herkes iki dağ aasından çıkan bir güneş ve dağdan akan su çizmişti ama yoongi bir ağaç ve ağacın diminde oturan bir çocuk çizmişti
Tenefüste onu takip eden tavşan çocuğu umursamadan merdivenleri çıktı küçük çocuk tualet üst kattaydı ve minik bedeni merdivenlerden çıkmaktan yorulmuştu.
Tualete girdiğinde elini yüzünü yıkadı ve tualetten çıktı tam çıktığında elinde kalın kitaplar ile koridorda sınıfa giden bir çocuk gördü kendisinden büyük olduğu belliydi çocuğun şekilli hafif kırmızı dudakları çekik ama bir o kadar da güzel gözleri ve gözüne taktığı yuvarlak gözlükleri vardı yoonginin bir an kalbi teklemişti ve hızlanmıştı çocuk kucağındaki kitapları düşürmemeye çalışarak gözlüğünü düzeltti ve sınıfa girdi
1/c yoongi sınıfın şubesini aklına kazıdı. hala kapıya bakıyordu ki birden karşısında tavşan çocuk belirdi ve ona elini uzatıp "meyaba beyn jungkook aykadaş oyalımmı?" Diye sordu yoongi çocuğu elini tutup "bey de yoongi meymyun oydum yeni aykadaşım" dedi ve gülümsedi çocuktan ilk başta tırsmıştı ama sesi çok tatlı gelmişti birlikte sınıfa indiler
jungkook kendi sandalyesini yoonginin sandalyesinin yanına getirdi ve oturdu
3 hafta sonra yoongi her gün her tenefüs tualete gidiyor ve o çocuğu izliyordu
jungkooka o çocuktan bahsetmişti jungkookda adının seok jin olduğunu söylemişti artık jungkook ile birlikte onu izliyorlardı bu sırada jungkook da taehyung adındaki kumral çocuğa tutulmuştu jin in en yakın arkadaşıydı tae, yoongi ile birlikte hergün o ikisini izliyorlardı
