MERHABA ISTANBUL

115 4 0
                                    

Evden kaçmaya karar  verdiğimde gardolabımda bir gelinlik vardı.Bana ait.Parmağımda da  benden 17 yaş büyükk birine aitbir nişan yüzüğü...Babamdan nefret ediyorum.Nasıl olurda beni,beni ya beni hani karımın biricik emaneti dediği, yıllarca emek verip okuttuğu biricik kızını yaşıtı sayılacak biriyle evlendirmeye kalkar???

<Hani hayallerimiz vardı baba??>diye suratına haykırmak istiyorum şuan.<Savcı olucaktım ben,beraber şehir şehir gezicektik seninle baba>Bütün bunların gerçek olduğunu anlayıp düğünüme 2 gün kaldığını öğrendiğimde burda daha fazla kalamayacağımı anlaştım.O adamla asla evlenemezdim.Bi kere yaşı ,hem illla yaş değil  adam  sırf zengin diye kendimi ona satamam ben...

Herşeyi hazırlamıştım.Bilet, para vs... vs...Her ne pahasına olursa olsun ben kendi hayatımı yaşayaktım.Gece yarısından sonra sessizce sokak kapısını araladım ve kendimi dışarı attım.Derin bir nefes aldım ve  sessizce binadan çıktım.Bu yollar, bu bina beni  asla o  adamın kollarında göremecekti.Babam yaşında biriyle evleneceğime  kaçarım daha iyi...Otogara yakın oturduğumuza şükrederek bir elimde kalkmak üzere olan İstanbul otobüsüne bilet,diğer elimde valizimle koşmaya başladım

........

Otobüs ,otogara girdiğinde  kafamı cama çevirdim ve bakınmaya başladım.Esranın beni beklediğini  gördüğümde içimi büyük bir huzur kapladı.Canım arkadaşım yaa.Arayıp yardıma ihtiyacım olduğunu söylediğimde  tereddütsüz bana destek çıkacağını söylemişti .Ve öylede yaptı.Kendime yeni bir düzen kurana kadar onda kalacaktım...

 .......

Esrayla beraber bundan sonra ne yapacağımı düşünüyorduk.Babamdan urtulmanın bir yolunu bulmalıydık .Bir anda deliler gibi zıplamaya başladı."Bak Derin, bir çocuk var.Babası evlenmeden mirasını vermicem demiş oda kıvır kıvır evlenicek  birini arıyordu.onunla evlen hem bak  böylece  babanlarda seni başka  biriyle evlendiremez."

-Esra haklı , bak zenginmişte. Koca parasıda  yersin.Babanlardanda kurtulursun .Alsana yeni hayat .Zaten Esraya yük oluyordun...

........

Dün akşam  Esra ve iç sesimin ısrarlarıyla kabul ettiğim tanışma yemeği için hazırlandığımda Esra dakikalardır beni bekliyordu.Bu fikri babamdan kurtulmak ve Esraya  yük olmamak için kabul etmiştim.Son kez aynaya baktım ve odadan çıktım.

"Vayy anasını sayın sehirciler, bizim cici kız Derin büyümüşte haberimiz yokmuş.Bu ne hal kızım,çok farklı olmuşsun.Valla sokakta görsem tanımam seni"

"Kötü mü olmuş?? yaa o kadar da  uğraştım..."

"Barbara Pavin'i sollamışsın canım benim ama biraz daha oyalanırsak  boşuna hazırlanmış olacaksın."Gülümseyerek çantamı elime aldım ve evden çıktık.Taksiden indiğimizde,deli gibi atan kalbimi ve terleyen ellerimi unutmaya çalışarak derin bir nefes aldım.

-sakın kendini rezil etme ,mal mal sırıtma mesela ve havalı dur...

Heyecanımı daha da  arttıran iç sesimi şutladım ve Esra'nın peşinden içeri girdim.Başımı kadırıp bize el sallayan çocuğun yüzünü gördüğümde bi an durakladım.Sanki hayat bir anda ağır çekim altına girmişti.

-al  işte çocuk çok yakışılı benimle neden evlensin???

İç sesime aldırmadan  gülümsedim ve masaya oturdum.İçimden şansıma şükrederek çocuğun yüzü kadar içininde güzel olası için dua ettim.Belki oda heyecanlıydı.Masanın atında parmaklarıyla oynuyor ve bir türlü konuya giremiyordu.

UKALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin