...
_Tik tak tik tak
Süren azalıyor Perla. Sende tüm sevdiklerin gibi öleceksin.Az kaldı üzülme sanada tattıracağım ölümü. Yalnızca beklee....Az kaldı..Perla.. az kaldı...
_Hayır olamaz yapamazsın bana bunu yüzünü göster. Kimsin.. Hayıııııııııır!!!
**********************************
Ben o sırada ter ve su içinde kalmıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum. O bir rüyamıydı? yoksa bir kabus mu? Hemen yatağımdan kalkıp banyoya gittim elimi ve yüzümü yıkadıktan sonra aynadaki bana baktım. İç sesim ne güzelim be desede. Ben " Ne çirkin bir yaratığım ben olsam beni eldivenle severim" diyesim geldi.Sevgili yatağıma geri dönmüştüm sanki onunla benim aramda bi bağ vardı. Yatağıma hüzünlü bir bakışla benim tatlı mucklarımı attım.
Dolabımın karşısına geçtim bol yirtik
Pantolonumu siyah kalin kemerimi ve beyaz yazili tisortumu uzerime hizli bi sekilde gecirdim. Sacimla fazla ugrasmadim. Sac spreyimi sıkip hafif dalgalandirdim ve artik hazirdim.Boynumdaki kolyeye baktim. Bu kolye bana huzur veren tek seydi
Annemin bana son nefesinde verdigi kolyeydi bu. İçinde ne olduğunu bilmiyorum. Bana çok zor zamanlarda kaldığımda o kolyeyi açmamı istedi. İçinde ne olduğunu gerçekten çok merak ediyordum.
İnanır mısınız bilmiyorum ama zor durumda kalmayı istiyordum.( saçmalık tabi)Aslında ben güçlüydüm vampirdim kısacası. Bir zamanlar basit bir vampirdim ama annem oldüğünde tüm gücünü bana vermişti. Şuan için 4 elementi bükebiliyordum.
Su ateş toprak ve demir.Her neyse. Artık çıkmak için hazır hissettiğimde dışarıya çıktım.
Aslında burası bir okul ve ben okulda kalıyorum. Daha doğrusu kalıyoruz.Ben, halam Emma , onun eşi en bi sevdiklerimden biri olam Max amcam ( kankam ) ve onların gıcık oğulları Felix ile birlikyeydik.Aslında tatlı ve yakışıklıydı ama gıcıktı işte ne biliyim.
Biz okulun en üst katındaydık çok farklı bi okulumuz vardı. Biz kaldıgğımız yer gerçektende çok güzeldi. Yani bana göre öyle sonuçta bi okulda yaşiyordum.
Okula inmek için (iç ses:zaten okuldasın salak)
Ah bi kapasan çeneni ne güzel olacak. Ya bu iç sesler hep böylemidir ya...Asansorle birlikte alt kata indim. Ne saçma dimi okulda yaşamak. Aslında burda yaşamamızın amacı bir görevimizin olması. Bu okulda özel bir şey var. Lasko mücevheri. Aslında o mücevher kırılırsa bu tüm vampirlerin sonu olurmuş.E tabi diyceksinizki neden başka bir yere taşınmıyo. Taşınamaz. Çünkü o buraya mühürlü vaziyette şuan. Bana göre böyle şeyler saçmalık. Ama ne yaparsın işte. Görev görevdir.
Alt kata indiğimde karşımda Tom ve Alis'i gördüm. Ha bu arada onlar benim en yakın arkadaşlarım.
Tom toprağı bükebiliyodu.
Alis ise suyu...
Bu özellikler bize doğuştan verilor aslında. Mesela benim doğuştan gelen asıl yeteneğim hava bükücü olmam ... ama ne garip ki bu bükücülügümü kullanamıyorum. Bunun nedenini ben ve diğerleride bilmiyorlar. Her nedense artık..Neyse ya bu benim umrumda değil.
...
Alis yanıma yaklaşıp yanağıma bi öpücük kondurdu.- Günaydın güzellik..
-Günaydın....( off ya keşke gün aymasaydı bende olmasaydım )
Gene her zamanki soğuk esprimi yapmıştım nihayet. Neyseki bunu dışımdan söylememiştim yoksa günün konusu olurdum heralde.
Ben bunları düşünürken Tom' a da aynı şekilde günaydın dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
...Koruyucu...
Vampireİntikam isteyen bir vampir. Ve sürekli bir maceradan bir maceraya atlıyan kendisi ve arkadaşlarıyla tüm evreni koruyabilecek mi? Tüm kötülüklerle mücadele edip bu savaşı kazanacak mı bunu hep birlikte göreceğiz. MACERAYA HAZIR OLUN VE HAYAL KEMERLE...