Sihir Dünyası'nın Sırları/ Harry Potter

Sayı: 2

Lily Evans:

Gün hafif hafif kararirken Hogwarts arazisine variyoruz. Güneş Karagöl'den batıyor. Hogwarts çok güzel gözüküyor. Rubeus Hagrid ' in kulübesinin oradan geçip bahçeye variyoruz. Lily Evans bahçede yanıma çekiyorum. Onun hakkında bir çok bilgi edindim. Muggle doğumlu bir cadı. Oldukça yetenekliymişmiş. Oldukça burnu büyük birine benziyor. Ünlü James Potter'ı da ayarlamış hatta bunla yetinmeyip arkadaşı Severus ile James' ın düşman etmiş. Ah Lily gözü yukseklerde Lily. Ünlü olmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Lily'i çekmeye calistikca bırakmam için elimi sıkıyor. Baktığı yere bakıyorum ki ne göreyim. James Potter arkasında Sirius Black ile Snape'i havaya kaldırmış onla oyun oynuyor. Ama o sırada bir öğretmenin gelmesiyle bırakıyor ve gidiyor. Lily'i hala kolundan tutuyorum en sonda direnmeyi bırakıp efendim diyor. Röportaja başlıyorum.

" Evet Lily sevgilin James ile arkadaşın Severus' u birbirine düşman etmişsin. Neden James' ın seni kiskanmasi hoşuna mi gidiyor?"

Ne! Hayır yok öyle bir şey düşman falan etmedim benimle ilgisi yok ayrıca James beni kiskanmiyor yani kiskanmiyordur. Onun için kavga ettiklerini hiç sanmıyorum.

" Peki Lily gözün yukseklerde neden peki ünlü olmak mı istiyorsun. Bu hedefinde James bir basamak veya aracı mı? "

Hayır. Ünlü olmak falan istemiyorum asla. Ayrıca James'i seviyorum onu bir basamak falan olarak kullanamam. Gözüm yukseklerde değil çok bir şey istemiyorum. Lütfen böyle konulara girmeyelim.

" Merak etme canım aramızda kalır kimseye söylemem merak etme. ( Araya giriyor ve ne Hayır yok öyle bir şey sacmalamayin lütfen böyle yapacaksanız gidiyorum diyor.)Iksirde çok iyiymissin ayrıca yetenekli bir cadiymissin. Ama muggle dogumlusun ne düşünüyorsun bu konuda Muggle doğumlu olmasan daha iyi şeyler mi yapabilirdin sence?"

Hayır tabi ki Muggle doğumlu olmanın başarıyla hiçbir ilgisi ucundan alakası bile yok bence saçmalıyorsunuz biraz belki Safkan olsaydım daha az yetenekli olacaktım yani bu bir sebep değil bunu bir sebep olarak gören bir Cahil dir.

"Tamam canım kızma her neyse Çapulcular hakkında ne düşünüyorsun çok gizemlilermiş. Sen onlar hakkında bildiklerini anlatsana."

Onlar hakkında bir şey anlatmak bana düşmez kendilerine sorun. Iyi günler. Dedi ve orada uzaklaştı.

Çapulcular:

Onları hızlıca bir yere kostururken buluyorum. Onlarla röportaj yapmak için sabirsizlaniyorum ve üçünü yanıma çekiyorum. Ama aceleleri var sanırım kurtulmak için cirpiniyorlar. Noluyor nereye böyle diyorum cevap alamıyorum. Bırak çok acil diyor kan ter içinde kalan Lupin kekeleyerek. Neden kan ter içindesin diyorum yine cevap gelmiyor. Bu sırada hava kararmış. Ay doğuyor. Black elimi isiriyor ve kurtuluyor benden sonra beni ittiriyor ve yere düşüyorum. Üçüde son hız koşmaya başlıyorlar. Nereye gittiklerini göremiyorum. Çünkü yerdeyim. Arkalarından terbiyesizler diye bağırıyorum. Kendimi toparlayip hafif hafif ayağa kalkabiliyorum. 3 gölge görüyorum. Uzaklaşıyorlar. Ama Şamarcı söğüte doğru gidiyorlar. Sersemlemiş bir halde arkalarından gidiyorum. Ama gözden kayboluyorlar. Beklemeye karar veriyorum. Bekliyorum bekliyorum... Gelen giden yok ama sonunda beklerken uyuyakalmışım. Koşma sesleriyle uyaniyorum. Dördü bana doğru geliyor. Beni görünce Oha diyorlar. Hava aydinlanmak üzere ben ise hiç istifimi bozmadan geldiniz hadi oturun da kısa bir röportaj yapalım diyorum. Oturuyorlar.

" Evet kendinize Çapulcular diyen küçük bir grupsunuz herkes sizin çok gizemli olduğunuzdan bahsediyor. Acaba havalı olmak için mi bu gizemli davranışlarınız?"

Sirius Black cevaplıyor. Hayır yok öyle bir şey havalı olmak gibi bir cabamiz yok böyle düşünenlerin olduğunu bilmiyordum. ( Lupin kafa sallıyor. )

Her neyse 13 yaşında 4 kişinin kurduğu ufak bir oyun grubu işte diyorum ve gulumsuyorum. Bana yiyecekmiş gibi bakıyorlar ve bir an önce bitse uykumuz var diyorlar. Küçük Peter atlıyor ve Lupin için dün gece diyorken Sirius bir dirsek atıyor ve susuyor. Lupin ona şaşkın gözlerle bakıyor. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken Sirius yine beni ittiriyor ve gidiyorlar. Yere düşüyorum arkalarından sersemlet büyüsü yapıyorum ama isabet etmiyor. Tekrardan terbiyesizler diye bağırıyorum. Saçım başım dağılmış halde kalkiyorum. Çok yorgun pis ve uykusuz olduğumu fark ediyorum ve eve gitmek için Hogwarts' dan ayriliyorum. Bu röportaj gerçekten çok yorucuydu.

Diğer sayımızda: Lord Voldemort aslında kimdir?

Zumruduanka yoldasligi nedir neden kurulmuştur?

Büyü dünyasını bir savaş mi bekliyor?

Lütfen bizden ayrılmayın.