Elimdeki son gazeteyi de buruşturup çöp kutusuna fırlattım. Bu sefer basket olmasıyla sevinçlenirken, Yoongi gözlerini devirdi ve iç çekti. Tamam, yaklaşık 15 gün 20 saat ve 17 dakikadır işsiz olabilirdim, fakat henüz umudumu kaybetmemişti-
"Kaybet artık, lütfen. Umudunu kaybet!"
Yoongi işte, her zamanki gibi karamsar.
Hayır yani, siyah bir Mercedes'e sahip olması ve Seul'ün en iyi hastahanelerinden birinde doktor olması onu başarılı yapabilir, fakat... Fakat onun sorun edecek pek bir şeyi yoktu, tamam mı? Sadece... Sadece yoktu işte."Hyung, beni anlamıyorsun."
Kimse beni anlamıyor.
"Anlıyorum Jungkook, anlıyorum fakat artık kendine çekidüzen vermenin zamanı sence de gelmedi mi?"
Haklıydı, yine haklıydı. Fakat elimden hiçbir şey gelmiyordu. Oldukça ünlü Park Şirketleri'nde çalışıyordum fakat bir yanlış anlaşılmayla hırsız bellenmiş ve şirketten atılmıştım. Sadece atılsam iyi, şirket Park Şirketi olduğundan, hangi işe girmeye çalışsam neden atıldığımı soruyorlar, bana bir türlü güvenemiyorlardı. Koltuktan doğruldum ve kapıya doğru ilerleyip ceketimi üstüme geçirdim.
"Ben biraz daha gazete toplamaya gidiyorum."
Yoongi yine ve yine oflarken aniden ayağa fırlayıp birkaç saniyede yanıma ulaştı.
"Sana bizim hastahanede ayak işlerini yap diyorum, maaşı da iyi, neden ısrar ediyorsun?"
Sinirlenmeye başlıyordum, tamam hedefim bir profesör olmak değildi fakat yine de belirli standartlarım vardı.
"Standartına sıçayım Jungkook!"
İç sesimi mi duyuyor bu?
"Yoongi, ayak işlerini yapmak istemiyorum anlasana artık."
"Şirkette de milletin ayak işlerini yapıyordun! Evet, seni anlayamıyorum. Tanıdık olduğum için mi utanıyorsun? Ne bu tavırların? Aç kalacaksın Jungkook, paran yok."
Söyledikleri gurur kırıcıydı. Şu saatten sonra hangi işe girersem gireyim pek de önemli biri olmayacağımı biliyordum fakat, yine de bunu ayak işlerini yapmak olarak adlandırmak istemiyordum.
"Param olmazsa da sokakta yatarım hyung, sana kahve getirmekten iyidir."
Kapıyı çarpıp çıktığımda arkamdan bağırışlarını duyabiliyordum.
"Son paranı da kapıyı tamir ettirmek için kullanırsın!"
Gözlerimi devirerek yürümeye devam ettim, market pek uzakta değildi. Fakat yolda yürürken gözüme çarpan şeyle birkaç saniye durdum. Sokak lambasının direğine beceriksizce bir broşür asılmıştı.
'Ünlü saksofon starı Kim Taehyung'a yardımcı eleman aranıyor.
İlgileniyorsanız, aşağıdaki numaradan bize ulaşın.
no: xxx xxx xx xx 'Sahi, Kore'de saksofon çalan mı vardı ya?
***
DÖNDÜM GÜZEL OKUYUCULARIM, SAHİ VAR MI OKUYUCUM YA NEYSE İŞTE DÖNDÜM EHE
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAXOPHONE STAR、TAEKOOK
Fanfiction"Saksofon hakkında..." Yavaşça yaklaşarak nefesini yüzüme doğru üfledi. "Hiçbir şey bilmiyorsun ve... Yardımcım mı olmak istiyorsun?" Evet! Evet! Sonsuza dek e-