10 yıl önce....
Koşuyordum. Yapabileceğim tek şey koşmaktı. Şehrin ara sokaklarında takipçimden kaciyordum. Neden bilmiyorum ama beni öldüresiye yakalamaya çalışıyordu. Takipçim uzun boylu ve zayıftı. Eğer herkesi böyle yakalamaya çalışıyorsa şaşmamak gerekirdi. Siyah saçları o kadar kısaydı ki zor görünüyordu. Yüzünü vahşilik bürümüştü.
Gitgide yaklaşıyordu bana. Ben hala küçücük ayaklarımla araya fark atmaya çalışıyordum. Altı yaşındaki biri ne kadar hızlı koşabilir o kadar hızlı koşuyordum.
Takipçim daha da yaklaştı. 4 metre...3... 2... Kaçmak için hiçbir yolum kalmamıştı. Gozlerimi kapadım ve adamın beni yakalayıp cebindeki bıçağı kalbime saplamasını bekledim.
Ama olmadı. Bir rüzgar esti gibi oldu sadece. 1 dakika sonra gözümü açtım. O ara sokağın nemli havası gitmiş yerini mis gibi lavanta kokusu almıştı ve ara sokakta değil , bir odadaydim. Karşımda da şık giyinmiş, takipcimle alakası olmayan şirin ve yakışıklı bir adam oturuyordu. Ürkerek geri çekilince :
"Korkma, artık seni bulamaz. Bana Poyraz diyebilirsin. Artık burası da senin yeni evin."
Ağzımın hayretle açıldığını hissediyordum. O an zorla ağzımdan birkaç kelime çıktı. "Ne? Yani ben.. artık... burda mı... yaşıcam? Ne.. neden?"
Poyraz olarak kendini tanıtan adam sırıttı. "Çünkü sen bir seçilmişsin. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmişler
Science FictionAksiyon dolu bir hikaye.. O seçilmişlerdendi. O özeldi. Alya yıllar süren kaçışmadan sonra artık hazırdı. Korku son bulacaktı. Ama halka farkettirmeden düşmanla savaşmak nasıl olacaktı?