Bu yaz tatilinde büyükannem Kimya Taş'ın evinde 2 aylık bir tatil yapacaktım. Annem ilk başta olumlu bakmasada yoğun ısrarlarımdan dolayı kabul etmişti. Şimdi uçakta Türkiye'ye doğru yol alıyordum. Herzaman ki gibi tek başımaydım, yani 3 yıl öncesine kadar böyle değildi.
Doğru, 3 yılda neler olup bitmişti ? Annem kendini beğenmiş bir adamla evlenmiş bize olan ilgisinin tamamını kocasına adamıştı ve yeni cici babama 2 yıldır hala ısınamamıştım ,daha bir sürü sorunlar yaşanmış fakat anneme olan sevgimden dolayı hep alttan almıştım. Böylelikle hayatım ikinci kez mahvolmuştu. Ilki ise öz babamın bizi terk edip gitmesi olmuştu. Ve herhangi bir açıklama yapmadan gitmişti. Öylece çekip gitmişti. Ben de diyorum bazen babam gibi çekip gitsem mi ? Ama arkada bıraktıklarım ne olacaktı ? Annem, kardeşim,arkadaşlarım, büyükannem Kimya,üvey babam Arthur belki de hepsi beni özleyeceklerdi, fakat üvey babama ihtimal vermem biraz komikti, her neyse yapamazdım ben babam gibi değildim arkam da bıraktığım insanları tabi ki de düşünecek,gidemeyecektim.
Boşanma duruşmasına bile gelmemişti. Avukatına vekalet vermişti. Ve şiddetli geçimsizlikten ayrılmışlardı. Annem de bu yalana uymuştu. Neden ? Acaba bizim bilmediğimiz bir sebeb mi vardı ? Anneme sorduğumda bana hep bizi terk etti, ve boşanmak için bir yalan söylediklerini derdi. Ama bu bizi hiç görmeye gelmemesinin bir açıklaması değildi. 5 yıldır kimse onun nerede ve ne yaptığını bilmiyordu.Bizi hiç merak etmemiş ,bizi görmeye gelmemişti. Ve ben üstüne üstelik büyükannemin evine gidiyorum. Bir zamanlar yaşadığı eve...
Kendimi olgun bir kadınmış gibi hissediyorum. yaşadıklarım veya yaşadıklarımız çok zordu. Bu yaşadıklarımızı belki de en hafif atlatan kardeşim james weekly olmuştu (üvey babamızın soy adı) daha babam bizi terk ettiğinde 5 yaşındaydı. Hiçbir şeyin farkında değildi. Şükürler olsun maddi durumumuz iyiydi de sokakta kalmamıştık. Çünkü annem ressamdı aynı zaman da atölyesi vardı. Her neyse kardeşim şimdi aramızda en mutlu olanı, üvey babamızın aldığı pahalı oyuncaklardan dolayı. Tabi kimse için de ne yaşadığını bilemez. En ağır atlatanımız belki de atlatamayan annem Jane weekly. 3 yıl önce Arthur Weekly'le evlenmiş şimdi ise mutlu gözüken bir kadın fakat ona olan düşkünlüğü James'le bana olması gereken ilginin toplamına eşit. Belki de terk edilme korkusudur, kimbilir.Dr Arthur weekly sarışın,belirgin mavi gözleri, hafif sakallarıyla ve üstünde ki pahalı takım elbiselerle annemle yakışıyorlar. Bir de sürekli bizim adımıza karar almasa ve saçma sapan kuralları olmasa belki de iyi adam olabilir. Akşam yemeğinde herkes masa da olucak falan filan... Gıcık oluyorum bu huylarına ama ne yapabilirim ki, annem ona değer veriyor.
Ben ise. Sarah Green. Annemin bir zamanlar kullandığı kızlık soyadı. James'i anneme benzetirler, esmerdir, uzun boyludur, üvey babamızın kurallarına kolay uyum sağlayan biridir. Yani annem. Fakat ben annem gibi değilim. Sürekli bana babama benzediğimi söyler. siyah saçlar, beyaz ten,asiliğim,inatçılığım vb Özelliklerim babama benziyormuş. Hayır ben ona filan benzemiyorum ben benim. Pilotun sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım ve kemerimi kontrol ettim. Evet gelmiştim. Doğup,büyüdüğüm yere gelmiştim. Keşke gelmesemiydim, zaten neden gelmiştim ki buraya ? bu sorunun cevabının sadece büyükannemi görmeye bağlamak istiyordum sonuçta 8 yaşıma kadar büyükannemde bizimle yaşamıştı.Evet cevabın bu olması gerekiyordu. babamın belki de Türkiye'de midir sorusunun cevabı için gelmedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERAK DUYGUSU INSANI NEREYE GÖTÜRÜR ?
Romantik" Eğer merak duygusu sizi ele geçirip bir yola soktuğunda ve sonucun ne olacağını bilmeden ilerlediğiniz de, sadece sonuca odaklanırsınız. Ve bitiş noktasına geldiğinizde de sonuçlara katlanmak zorun da kalırsınız"