1. Bölüm: Tanıdık Gelen Yüz

76 14 14
                                    

Şarkı: BTS - The Truth Untold (Başlamadan önce kesin dinleyin derim ♡)

Evet bu benim ilk fic im umarım beğenirsiniz. İyi okumalar~♡

Gözlerimi araladığımda gelen baş ağrısı ile hafifçe inledim. Saçları turuncu olan kız (Chorong) bana yaklaştı,
"Naeun-ah! İyisin değil mi ?"
Naeun da kimdi benim ismim Naeun muydu ?

Yanındaki saçları omzunda olan (Bomi),
"Naeun ?" Dedi sorarcasına.
Odadaki beş çift göz bana bakıyordu. Ne söyleyecektim ?
Ben sizi tanımıyorum mu diyecektim ? Kim bilir başıma ne gelmişti. İçeriye doktor girdi ve 5 kıza dönerek,

"Sizinle konuştu mu ?" Diye sordu.
Turuncu saçlı olan, "Hayır." Deyince doktor,
"Hafıza kaybı olabilir kazada kafası büyük hasar almıştı beyin kanaması olmamasına şükrediyoruz." Dedi.
Diğerleri dona kaldı. Doktor ise, "Onu konuşturmaya çalışın." Diyerek çıktı odadan. "Unnie." Dedi sarışın olan (Hayoung).
"Unnie lütfen konuş bizimle."
Yavaşça dudaklarımı araladım,
"Benim ismim ne ?" Diye sorunca beşi birbirine baktı.
"Naeun hatırlamıyor musun hiçbir şey ?" Diye sordu kahküllü olan (Eunji). Cevap vermedim. Şuana kadar hiç konuşmayan (Namjoo) ise,

"Senin adın Son Na-eun. Ben de okul arkadaşın Namjoo." Deyince biraz rahatladım en azından artık ismimi biliyordum.
"Ben ev arkadaşın Hayoung." Dedi sarışın olan.
"Ben Chorong biz çocukluk arkadaşıyız." Dedi bu sefer turuncu saçlı olan.
"Ben Bomi biz de Chorong Unnie sayesinde tanıştık Naeun."
"Ben de Eunji."

Ne diyeceğimi bilemedim birden, "Memnun oldum." Dedim hepsi gülümsedi. Chorong Unnie'ye dönüp,
"Bana ne oldu ?" Diye sordum.
"Trafik kazası geçirdin canım."
"Peki. Kazada yanımda biri varmıydı ?"
Birbirlerine baktılar. "Ailen vardı Naeun." Dedi Namjoo.
"Onlar iyi mi ?"
"..."
"Aç mısın ?" Diye sordu Eunji.
"Hayır ama hanginize unnie diye hitap edeceğimi bilmiyorum." Dedim.
Hayoung, "Unnie, ben ve Namjoo hariç diğerleri senden büyük."
Deyince onaylarcasına başımı salladım.

Kafamda onlarca soru işareti oluşurken gözlerimi tekrar kapadım.
Aileme ne olmuştu?
Kaç yaşındaydım?
Yanımdaki beş kıza güvenebilir miydim?
Ve Son Na-eun kimdi?

1 Hafta Sonra
Şu lanet olası hastaneden de tekerlekli sandalyeden de bıkmıştım. Tamı tamına 2 aydır hastanedeydim. Ve yürümede hiç bir ilerleme yoktu. Kapım tıklanıp aralandığıda Jin Hyung içeri girdi.
"Bugün nasılsın Jungkook ?" Diye sordu.
"Aynıyım hyung." Dedim her zamanki gibi.
2 ay önce büyük bir trafik kazası geçirmiştim. Ve kaza sonucu yürüyememeye başlamıştım. Doktor gelip bana bunu söylediğinde hayatımın en kötü günüydü. 'Ben bunu hak edecek ne yaptım?' Diye sorup durmuştum kendime. Çünkü hayalim dansçı olmaktı...

Bu kadar uzun süre hastane de kaldığından neredeyse herkesi tanıyordum. Genelde bana ilaç getiren hemşire yaklaşık bir aydır yoktu. Onunla bayağı iyi anlaşıyorduk. Buradaki çoğu kişiye sinir olsam da onunla dert ortağı olmuştuk.

Doktorlar gibi soğuk değildi. Ve beni dinlerken sıkıldığına dair küçücük bir şey hissetmiyordum. Acaba şimdi neredeydi ?

Yine kapım tıklandığında içeriye Jimin ve Hoseok Hyung girdi.
"Jungkook sana ramen aldık." Dedi Jimin göz kırparak.
Hastane yemeklerinden nefret ediyordum. Arkadaşlarım da arada bana böyle kaçamaklar yapıyorlardı.
"Teşekkür ederim Jimin-shi!" Dedim ve gülümsedim.

Onları cidden seviyordum.
Gittiklerinde tekerlekli sandalyeme binip odadan çıktım.
Sıkılmıştım artık bu duvarlardan. Sıkılmıştım hastane kokusundan.
Tekerlekli sandalyemi sürmeyi hızlandırdım. Daha önce hiç bu kadar hızlı sürmemiştim. 'Artık ne olacaksa olsun.' Diye geçirdim içimden.


1 haftadır hastanede olmak öyle sıkmıştı ki beni ve hiçbir şey yemediğimden dolayı sürekli serum takıyorlardı. Artık cidden kolumun ağrısını hissediyordum. Chorong Unnie'ler kantine indiğinde yatağımdan yavaşça kalktım. Serumum ile birlikte hastane koridorlarını gezmeye çıktım.

Burası oldukça büyük bir hastaneye benziyordu.

Cidden öyleydi.

Duvarlar pembe tonlardaydı toz pembe diyebilirdim.

'Ben 1 haftada bu kadar sıkıldıysam daha uzun süre burada olanlar ne yapıyor acaba...' diye düşünmeden edemedim.

Derin bir nefes alıp yürümeye devam ettiğimde karşıdan hızlı bir şekilde gelen tekerlekli sandalyedeki çocuğa takıldı gözüm.

Öyle hızlı geliyordu ki ben, "Dur!" Diye bağırıp elimi uzatmasaydım neredeyse çarpışacaktık.

Ne kadar hızlı geliyorsa o kadar hızlı bir şekilde durmuştu.
Yüzüme baktığında gözleri büyüdü.
Sanki beni tanıyor gibiydi.
Kafasını hafif sağa eğip bana bakmaya devam etti.

Kafasını hafif sağa eğip bana bakmaya devam etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne yapacağımı bilememiştim.
Birden elimi ona uzattım.
"Ben Son Na-eun." Dedim neden yaptığımı bilmesem de...

Gözleri daha da büyüdü o da elini uzatıp elimi sıktı.

Gözleri daha da büyüdü o da elini uzatıp elimi sıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Ben de Jeon Jungkook." Deyince duraksadım.
Hiç kimseyi hatırlamayan bana, bu isim ve yüz tanıdık geliyordu...

Eheheh ilk bölümü böyle bitireyim dedim. Aslında biraz kısa oldu ama eğer ilgi görürse. 2. Bölümü çabuk yayınlayabilirim.

Sizce Naeun başka kişileri de hatırlayabilecek mi ?

Vote verip yorum yapmayı unutmayın lütfen ♡


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 27, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Truth Untold •JJK•SNE•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin