f i r s t p a r t

128 20 34
                                    

Ertesi sabah uyandığında,
Kadın tekrar ormana geri döndü...

Cartman, hikayeyi anlatırken sesinin ürkütücü çıkması için fazla uğraşıyor olmalıydı ki, sesinin tuhaf bir şekilde komik çıktığını henüz  farkedemediğini düşündü Craig.

İşaretli ağacın yanına vardığında,bu sefer asılmış olan kişinin sevgili ablası olduğunu gördü!

Kenny hikayenin sonunu bildiğinden dolayı hafifçe güldü. Bu tarz şeylerin onu korkutması düşünülemezdi zaten. Aynı şey, farkında olmadan onun koluna yapışmış Butters için söylenemezdi.
Stan sıkılmış bir şekilde esnedi. Hikayeden keyif almadığını belli eden ses tonuyla, "Oyun falan oynasaydık daha iyi olmaz mıydı? Hikaye iyi olmadığı gibi Cartman'ın da iyi anlattığını söyleyemem." Onun sözlerine karşılık Kyle ona katıldığını belli edercesine başını salladı.
Clyde ise köşede uyuya kalmış Token'ı dürtmekte meşguldü. Token yine de rahat görünüyor gibiydi.
Craig bakışlarını yanında oturan sarışın oğlana çevirdi. Tweek pek de rahat görünmüyordu, hikayeden korkmuş olabilirdi. Belki de sadece rahatsız olmuştu.

Yine de oğlanın yeşil gözlerindeki bakışlar Craig'e kendini suçlu hissettirmeyi başarmıştı. Tweek ikisi yalnızken çok daha iyi hissediyor olmalıydı, sadece kalabalık bile bazen çıldırmasına yetiyordu. Belki de Tweek onu buraya sürüklerken, evde kalmayı önermeliydi.

Siyah saçlı oğlan oturduğu yerden sakince doğruldu ve elini sarışın oğlana uzattı.
Tweek... iyi misin?
Tweek dalmış olmalıydı ki, Craig'in konuşmasından dolayı ister istemez irkilmişti. Kararsız olduğu her halinden belli olmasına rağmen, yine de başını olumsuz anlamda salladı. Craig bir an önce erkek arkadaşını sakinleştirmeyi istiyordu.
İstersen buradan gidebiliriz, seni evine bırakabilirim?
Tweek bu kadar erken ayrılmayı istemese de, saatin geç olduğunun farkındaydı. Yarın okul vardı ve Craig'in de eve dönmesi gerekecekti. Onu çok bekletmemek için hızlıca ceketine uzandı ve üstüne geçirdi.

İkilinin hareketlerini farkeden Cartman itiraz etti;
"Hadi ama Craig! Hemen gidiyor olamazsınız! Daha hikaye bitmedi üstelik."
Craig, Cartman'ın sorusu karşısında iç çekti.Verebileceği en iyi yanıtı düşündü.
Üzgünüm Cartman, annem eve dönmemi istedi.Üstelik Tweek'ı de yalnız bırakmam.
Cartman bu cevap karşısında yüzünü astı. Kyle ise güldü.
"Cartman'ın hikayelerinden kurtulmanıza sevindim. Bayan Tucker'a selamımı söyle Craig."
Cartman yüzünü ekşitti.
"Sen hikayeden ne anlarsın yahudi..."
Kyle öfkeyle kızardı. Bir anlığına kızıl saçlarıyla aynı göründü yüzü.
"Kapa çeneni koca göt!"
Craig sırt çantasını yerden aldı ve elini tuttuğu Tweek ile beraber kapıya yöneldi. Arkasını bir kez daha döndü ve gülümsedi.
Sonra görüşürüz!
Ne kadar gariptir değil mi? İnsanlar böyle vedalaşırken, gelecekte ne olacağını asla bilemezler. Yine de umutla birbirlerine söylerler bunu.

Gecenin soğuk havası yüzüne vurur vurmaz üşüdüğünü hissetti Tweek. Soğuktan hoşlanmazdı. Ya hasta olursa? Evine varana kadar üşütür müydü? Hasta olmayı istemezdi. Atkısının yanında olmasını diledi Tweek. Atkısı olsaydı bu kadar üşümezdi.Cidden neden atkısını evde unutmuştu ki? Düşünceler yürürken onun kafasını sarmıştı adeta.

Tweek'ın aklındaki bu soruları yüzüne kapanan atkı bölmüştü. Craig atkısını onun boynuna sararken, hafifçe gülümsedi.
Üşümeni istemem. Bu havalarda atkısız dışarı çıkmamalısın.
Craig  işini bitirdikten sonra tekrardan Tweek'ın elini tuttu. Sarışın oğlan gülümsemesini bastıramadı. Tweek onun böyle düşünceli oluşunu çok seviyordu. Craig dışarıdan soğuk biri olarak görünse bile, Tweek asla böyle hissetmemişti. Elini tutması bile ona farklı hissettiriyordu.
Sıcak ve hayatta hissettiriyordu.

İkili evlerine giden yolları sakince yürüdüler. Kar etrafı tatlı bir sessizliğe gömmüştü. Beyaz ve sakin. Craig bunu güzel buluyordu. Tweek kesinlike sakin değildi. Sessiz değildi. Yine de Craig, onu da güzel buluyordu. Craig sevgilisinin bu doğasını neden sevdiğini düşündü. Birine yardımcı olmanın ve onu korumanın verdiği tatmin hissine mi aşıktı yoksa? Bundan emin olamazdı. Yine de karşısındakine karşı güçlü hisleri olduğunu biliyordu.

Aradan fazla vakit geçmeden, Tweek'ın evine varmışlardı. Bu kadar kısa sürede varmış olmaları ikisinin de hoşuna gitmemişti. Ama kimse aradaki sessizliği bozmadı.
Sarışın oğlan ufak bir tebessümle baktı karşısındakine. Ona teşekkür etmek için ağzını açacakken, siyah saçlı oğlanın yaklaşmasıyla duraksadı. Yeşil gözlere bakmayı sürdürürken, ufak bir öpücük bahşetti sarışının dudaklarına.
Yarın görüşürüz!
Sarışın oğlan son bir kez gülümsedi.
İyi geceler Craig.
Siyah saçlı oğlan gülümsemeye karşılık verdi. Sonrasında yavaşça arkasına döndü.Aceleci olmayan adımlarla uzaklaşmaya başladı.

Tweek sakince yolun karşısına doğru yürüdü. Belki de bu geceyi güzel sonlandırabilirdi. Fakat beklenmedik bir şey oldu.
Bütün dünya bir an için ayaklarının altından kaydı.
Tweek bir çift elin onu ileri doğru ittiğini hissetti.
Gözleri bir anlığına kamaştı ve acı bir çarpma sesi duydu. Ne olduğunu anlamamıştı.

O anki sessizlik sanki asırlar sürmüştü. Gözleri bir an için kararmıştı.
Başı dönüyordu, hayır bütün dünya tersti sanki.
Tweek ölmemişti.
Ama saniyeler içerisinde etrafa dolan insanlar, ona iyi bir şeyin olmadığını gösteriyordu.
Tweek arkasına dönmekten korktu. Kalbi kulaklarında atıyordu.
Görmek istemiyordu. Ya düşündüğü şey ise?
Tweek dua etti. Korkuyordu.
Son bir kez nefes alıp arkasına döndü. Gözleri yolun ilerisinde uzanan bedene takıldı. Tweek güçlükle ayağa kalktı ve bedene doğru ilerledi.

Kanlar içinde uzanan bedene dakikalar önce sarılıyordu.
Artık o kadar hayatta hissettirmeyen beden, Tweek'ın çok sevdiği yüze ve siyah saçlara sahipti...

.g h o s t  s t o r i e s. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin