Craig'in cenazesi iki hafta önce defnedilmişti.
Tweek o günden beri, günleri saymayı bırakmıştı.Son zamanlarda olduğu gibi, içinden çıkmadığı yatağında duruyordu. Sıkıca çekilmiş perdelerin arasından inatla süzülen ufak günışığına karşı, yorganı daha çok yüzüne çekti. Hayatı anımsatacak her şeyden uzaklaşmak istiyordu.
Olanların bir rüya olması için o kadar çok dua etmişti ki...
Huzursuzlukla yattığı yerde kıpırdandı. Ağlamaktan kısılmış sesiyle, acıyla inledi.
Uyuması gerekiyordu, yorgunluğunu bütün kemiklerinde hissediyordu.
Fakat korkuyordu.Gözlerini kapattığı an aklında canlanan o görüntüler, Tweek'e o kadar gerçekçi görünmüştü ki her seferinde. Sevgilisinin cansız bedeninin ağırlığını, hala üstünde hissedebiliyordu. Onun kanının ellerine nasıl bulaştığı, toplanan insanların ve ambulansın sesleri, ışıklar, Craig'in bedenini onun kolları arasından alan ellerin şiddetini... Her şeyi hatırlıyordu.
Bu bir rüya değildi. Kabusun tam kendisiydi.
Yattığı yerden sıkıntıyla doğruldu. İyice zayıflamış olan ellerini, kirli saçlarının arasına geçirdi.
Eğer tekrar uyursa uyanamayacağını hissediyordu. Eğer tekrar görürse, parçalanmaktan korkuyordu.Kendini uyuşturması gerekliydi, zihnini bulanık ve hissiz hale getirmeliydi. Acıyla ancak bu şekilde baş edebileceğini düşünüyordu.
Belki de babasının yardımını almalıydı... Ufak bir dozun herkese yardımı olurdu. Belki görüntülerden uzak, rahat bir uyku çekebilirdi.
Hayır, Craig bunu istemezdi. Kendisini tekrardan zehirleyemezdi.Tweek tekrar bunu yapamazdı. Söz vermişti, söz vermişti, söz vermişti.
Söz vermişti ve sözünü tutmalıydı. Kendisi için olmasa bile.
Tatlı ve deliksiz bir uykuya ihtiyacı vardı. Uyumayı gerçekten istiyordu. Kaç gün olmuştu? Dinlenmek istiyordu, gözlerini kapamak ve hatırlamamak istiyordu.
O kadar çok istiyordu ki. Aklını kaçıracaktı. Belki de çoktan kaçırmıştı.Çevresine bakmaya ihtiyaç duydu. Perdelerin kapattığı pencereye baktı. Ne kadar yüksekte olabileceğini düşündü. Aynasına baktı. Bir an için onu parçalara ayırmak istedi. Kırıklar ne kadar keskin olabilirdi, merak etti.
Kendisini yere atmak ve öylece ölmeyi beklemek istiyordu. Neden sadece biri ölmüştü ki? Neden kendisi de onunla beraber gidememişti?
Böyle düşünmemeliydi.
Craig bunu istemezdi.
Elleriyle yüzünü kapadı, Craig sayesinde buradaydı. Sevgilisi onu kurtarmak için ölmüştü.
Craig onu kurtarmak için o yola atlamıştı. Onun yaşamasını istemişti. Tweek kendisini değerli bile görmezdi. Neden bunu yapmıştı?
Suçluluk bütün vücudunu ele geçirdi. Daha dikkatli olsaydı böyle olmazdı, eğer o akşam rahatsızlığını bu kadar belli etmeseydi, Craig onunla beraber oradan ayrılmazdı. Hiç evden çıkmazlardı.
Hala sıcak olurdu, sesini duyabilirdi, nefes alabilirdi, ona dokunabilirdi, burada olurdu.
Burada ve beraber olurlardı.
Hissettikleri dayanabileceği gibi değildi. Tırnaklarını yüzüne geçirdi. Gözyaşları onu kör ediyordu. Çığlık atmak istiyordu, günlerce ağlamak istiyordu, Craig'e sarılmak istiyordu.
Sarılamazdı.
Bir an nefes alamadı.
Artık burada değildi. Gitmişti.
Sanki görünmez bir el boğazını sıkıyordu.
Düşüncelerinin attığı çığlıklar, sesini boğmuştu.Tweek kendini yere attı.
Nefes alamıyordu. Gözleri yanıyordu.
Göğsündeki acı dayanılmazdı.
Titremesini durduramıyordu.
İçinin yandığını hissediyordu, bedeni ise buz tutuyordu.İçindekileri tarif edemiyordu. Çok fazlaydı. Çığlık atabilirdi, yardım isteyebilirdi, ağlayabilirdi...
"Özür dilerim."
Ağzından sadece bu iki kelime çıkmıştı.
Üzüntü, öfke, istek... Bunların hiçbiri Craig'i geri getirmeyecekti.Tweek sürünürcesine yatağına tırmandı.
Yorgun hissediyordu. Hiç olmadığı kadar yorulmuştu. Daha ne kadar yorulacaktı?
Sessizce yatağına uzandı. Gök mavisine boyanmış olan tavana baktı.
Bu rengi hep sevmiştir.
Biraz daha uyuyabilirdi. Belki de kabusları yerine, zihni ona biraz acımayı tercih ederdi.
Göz kapakları ağırlaştı, o istemese bile kapandı...Kısa bile denemeyecek olan uykusunu, Craig'in sesi bölmüştü. Ya da sadece aklını kaçırmıştı. Tweek panikle doğruldu, korku dolu bakışlarla odayı aradı.
Cevap alamayacağını bilse bile, boşluğa doğru seslendi.
"Craig?"
Bir iki kalp atışının ardından, kulaklarını ölü sevgilisinin sesi doldurdu.
Buradayım Tweek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
.g h o s t s t o r i e s.
FanfictionTanrım Biliyorum pek iyi biri değilim ama... Lütfen, Lütfen onu korumama izin ver. Böylece ruhum huzura kavuşabilir.