1.Bölüm

299 20 3
                                    

Merhaba arkadaşlar öncelikle nasılsınız? neler yapıyorsunuz? yeni bir hikayeye başladığımız için çok heyecanlıyım.Bu hikaye daha öncede belirttiğim gibi bilimkurgu-fantastik olacak.Yani daha önce yazmayı denemediğim bir alan bir ilk.Bu nedenle bu bölüm haricinde 2 yada 3 bölüm daha yayınlayacağım.Sonra kısa bir ara vereceğim eğer beğenileriniz ve yorumlarınız bu hikayenin devam etmesi yönünde olursa devam edeceğim.Eğer yorumlarda gerekli başarıyı ve inandırıcılığı sağlayamadığımı anlarsam hikayeyi sonlandıracağım. Yani bu hikayenin devam edip etmemesi tamamen size bağlı.

Hepinizi çok özledim bu bölümü de beni ilk günden beri yalnız bırakmayan @yasidg 'e ithaf ediyorum.Sevgiler iyi okumalar


Gelecek /bilinmeyen bir tarih

Sabah uyanır uyanmaz banyoya koştu,bugün devletin resmi olarak ilan ettiği banyo günüydü.Sular yalnızca bugün insanlar banyo yapabilsin diye bir saat boyunca akacaktı. Ailesi uyanmadan önce rahat bir banyo yapmak istiyordu.Duşa girdi,Banyo yapabilmek için kolundaki çipi okuttu.

"Bayan İstanbul Tandoğan duş başlığınız 5 saniye içinde açılacak olup, 15 dakika içinde kapanacaktır. Acele etmeniz ,duşunuz da keyifli vakit geçirmenizi dileriz. Yüce devletimiz Orta Medeniyetin size tanıdığı bu ayrıcalık için kurucumuz büyük komutanımız Yüce Saybörg Demirbilek'e minnetinizi göstereceğinizden eminiz"

Sözleri biter bitmez duş sensörlerinden sular akmaya başlamıştı, bir haftadır düşündüğü tek şey buydu ılık suyun tenine değmesi.Saçlarını güzelce yıkayıp vücudunu temizledikten sonra, son su damlaları tükenene kadar duşun altında kaldı.Su kesilince mecburiyetten dışarı çıktı.Annesi ara sıra çok keyiflendiği zaman eski günlerden bahsederdi, insanların dünyaya egemen olduğu, her şey bolluk bereket içinde geçtiği günlerde bir zamanlar insanlar istedikleri zaman kimsenin zorlaması olmadan dilediği gibi banyo yapabildiği, özgürce yürüyebildiği, oksijenin bedava olduğu günler.şimdi bunların hepsi birer lükstü. çok keyifli olmalıydı dilediğin zaman suya ulaşabilmek.Tıpkı diğer şeyler gibi büyük büyük annesinin zamanını annesinden dinlemek büyük bir keyifti.İnsanların egemen olduğu dünyada, bir zamanlar her şeyin bolluk ve bereket içindeydi.

Dolaptaki kıyafetlerine baktı,sadece yedi tişörtü ve şortu vardı.Devletin koyduğu kotaya göre her hangi bir kıyafetleri kullanılmayacak duruma geldiğinde bir diğeriyle değiştirebiliniyordu. Üstünü giyindi.Kapıyı açtığında küçük kardeşi Raven karşısındaydı.Küçük masum gözleriyle ona bakıyordu.

"Selam ufaklık bugün şanslı günümüz güzel bir banyo yapabilirsin?"

"ama sadece 10 dakika seninki neden daha uzun"

"sen de benim kadar büyüdüğünde fazladan bir beş dakikayı hak edeceksin"

"bugün gidecek misin?"

"mecburum tatlım gitmek zorundayım"

"eğer gitmezsen bizi öldürecekler değil mi?"

"ben hayatta olduğum sürece ailemizin başına bir şey gelmeyecek emin olabilirsin?"

Saçlarını topladı, tam aşağı ineceği sırada kapı çaldı onu almaya gelmişlerdi.Kardeşleriyle paylaştığı odaya girdi, sırt çantasını aldı.Aşağı indiğinde iki kız kardeşi,Revan,annesi ve babası sırayla dizilmişlerdi.Gözleri yukardaydı,kapı ardına kadar açılmıştı.4 kişilik saybörg timi onu almaya gelmişti.

Babası

"gitmek zorunda değilsin kızım"

"zorunda olduğumu hepiniz biliyorsunuz bunu birimiz yapmalıyız ve bunu benden başka yapacak kimse yok"

Savaşın KızlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin