Tüm var gücümle koşuyordum. Saat 8 olmuştı ve ben evde değildim. Babam kesin ağzıma s*çacaktı. Birden yağmur bastırdı. Aklıma kestirme sokaklar geldi. Kestirme sokaklardan korkarak ve hızlı şekilde geçiyordum. 3. Sokağa girdiğim zaman 2 simsiyah giyimli ayrıca yüzlerini gizleyecek kapşonları (yanlış yazdım galiba) vardı ve içki içip konuşuyorlardı. Beni görmemişlerdir umarım diye dua ederken geri geri gidiyordum ki birşeye çarptığımı hissetim. Arkama döndüğümde aynı şekilde kapşonlu biri vardı. Diğerlerine seslendi. "Hey bakın ne buldum!" Beni birine doğru fırlattı. O an gözlerim karardı. Fırlattığı kişi beni kucağına alarak bir araca geçirdi. Beni yatırarak üzerime çıktı üstümdekileri çıkararak sadece iç çamaşırlarımla bıraktı beni. Ağlamaya başlamıştım. Hem de deli gibi ağlıyordum. Bir yandan ona korkan gözlerimi kocaman açmış bakıyordum. "Se...senin adın n....ne ?" İstemsizce ve korku ile sordum bunu. "Adım Jim..... şey yani Chimi." Böyle ad var mı ya? Ne kadar saçma. Bir anda dudaklarımda çok sıcak birşey hissetim. Öpmüştü beni. Karşılık vermedim. "Neden karşılık vermiyorsun ?" "Ben sizin aradığınız s*rtüklerden değilim tamam mı ?" Bana tokat attı. Evet bunu yaptı. Vurduğu yerin kızardığını hissetim. Daha da şiddetli ağlamaya başladım. Aşağıya doğru inerken küçük yara izleri bırakmaya başladı. "Kaç yaşındasın ?" "19'a gireceğim." "Adın ne?" Cevap vermedim. "Cevap versene!" "E...Eun Sun. Kısacası Eun." Ne olduğunu anlamadan bana kıyafetlerimi geri giydirdi. Daha sonra üzerime uzanıp uyudu. Dışarıdan konuşma sesleri geliyordu. "Hayır Hoseok o kadar uzun boylu değil." "Size işinizde yardımcı oldum Namjoon. Bana o 200.000 tl yi getireceksin." Demek ki adları buydu. Namjoon ve Hoseok. Üzerimdeki ağırlığı kaldırmaya uğraştım. Ama olmadı. Çok yorulmuştum ve üzerimdeki adamın kokusu okyanus esintisi ve ya bir gül bahçesi kokusunda olduğu için beni mayıştırmıştı. Çok güzeldi kokusu. Uyuya kaldım. •••Sabah 7:30••• Uyandığımda bir arabanın içinde olduğumu ve üzerimdeki adamın kalktığını fark ettim. Arabadan inip eve doğru koşmaya başladım. Çok korkuyordum. Elim ayağım titriyordu. Eve vardığımda saatin 08:00 olduğu farkettim. Yarım saat boyunca koşmuştum. Eve girdiğim an babamla ve o üvey annemle karşılaştım. "Sen neredesin ha. Sen s*rtük müsün ? Geceleri yoksun sabah bu saatte evdesin." Babam bana bunları söylüyordu. Gözümdeki yaşlar dökülürken üvey annem Sun Hee konuştu. "Sakin ol Chan. Sana gelelim Eun baban haklı." "MADEM HAKLI....!" Odama çıktım dolabımdaki tüm eşyaları boşaltarak bavuluma yerleştirdim. Nereye mi gidecektim. Tabiki Jennie , Rose ve Lisa'nın yanına hiç dönmemek üzere gidecektim. (Arkadaşlar sadece karışıklık olmasın diye BlackPink üyelerini kullanacağım.) Üzerime birşeyler geçirdim babam açık giyinmeme kızardı ama artık onun benim üzerimde sözü geçmesine izin vermeyecektim. 👇🏻👇🏻👇🏻
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evden çıkmak için aşağıya indim. Babamın sesi duyuldu. "Şuna bak nasıl giyinmiş. Birde ben s*rtük değince bana bağırıyor." Duymamazlıktan gelip evden büyük bir hışımla çıktım. Bir taxi durdurup Jennie , Rose , ve Lisa'nın kaldığı eve gittim. Tabii buna ev denilebilirse. Jennie çok zengin olduğu İçin neredeyse saray gibi bir ev almıştı. Rose ve Lisa'da onunla kalıyordu. 👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻
