Kışın ortasında rüzgar sert bir şekilde esiyordu. Evim şehre yakın değildi,ormanın içine doğru bir kaç evin arasında iki katlı şirin bir evdi. Her gün ev arkadaşım Emily ile birlikte Brooklyn'da olan Brooklyn Amity School'a gidiyorduk. Evimizden okula 8 kilometre civarı bir uzaklık vardı. Emily ile ben gerçekten çok zıttız. Ben boş zamanımı kitap okuyarak, müzik dinleyerek geçiren bir kızdım fakat Emily piercing takan, kollarında ve göğsünün üstünde dövmeleri olan bir kızdı.Sol elimle Tolstoy'un 'Savaş ve Barış' adlı kitabını tutarken sağ elimde Karamelli kahvemi özenle tutuyordum. Salonda ikili koltuğa yayılmış bir şekilde Tolstoy'un yazdığı mükemmel kitabı okuyordum ve Emily yukarıdan yüksek tapuklarını tahta merdivene vurarak ciddi bir gürültü ile yanıma geldi.
''Hey Jenna, nasılsın?'' diyerek yanağıma öpücük kondurması ile oturur pozisyona geçtim ve elimdeki kitabı kapatarak önümdeki masanın üzerine koydum.
''İyiyim, mutlu gözüküyorsun'' diyerek sırıtmıştım. Aslında Emily hep mutlu gözükür fakat bu gün özel bir şeyler hissediyordum.
Kaşlarını çatarak;
''Hayır. Yani yok, şey aslında sana demek istediğim bir şey vardı''
Kahvemden büyük bir yudum alarak, ''Nedir o?'' diyerek cevabı öğrenmeye çalıştım.
''Ihıım ben yarın akşam için bir parti düzenledim de...''
''Ne yani, burada mı?'' diyerek sözünü kestim.
''Tamam bak bundan pek hoşlanmadığını biliyorum ama sadece Brooklyn'in en havalı grubu da gelecek ve ben bunu uzun zamandır istiyorum, onlarla takılmak kötü bir fikir değil, lütfen bana katıl Jenna.'' Yalvarır gözlerle bakarken aynı kedi yavrusuna benziyordu.
Omuz silkerek;
''Pekala ama sadece 2 saat, çok geç değil'' dedim.
''Aslında 3 saat olsa?'' dedi sağ gözünü kısarak.
''Hayır Emily ders çalışmam gerekiyor biliyorsun yakında sınavlarımız başlıyor, aynısını sende yapsan iyi edersin''
''Tamam sana söz veriyorum çalışacağım, hatta beraber çalışacağız ama lütfen partinin benim istediğim gibi olmasına izin ver. Lütfen lütfen lütfen lütfen...''
Büyük bir iç çekerek
''Tam bir belasın, peki iyi senin dediğin olsun'' diyerek ayağa kalktım.
''Nereye gidiyorsun?''
''Çişim geldi Emily şimdi izin verirsen?'' diyerek kafamı salladım.
Kıkırdayarak, ''İzin veriyorum küçük hanım.'' diyerek ağzından büyük bir kahkaha kaçırdı.
''Ah Tanrım..'' diyerek merdivenlerden çıkmaya başladım.
İşimi gördükten sonra aşağıya indiğimde Evan'ın geldiğini görünce 2 saniye merdivende duraklamıştım. Evan benim eski sevgilimdi ve uzun zamandır görüşmüyorduk ne olduda buraya gelmişti? Aklımda binlerce soru işareti bulut gibi geçerken;
''Hey Evan seni tekrardan görmek güzel'' Evan benim geldiğimi görünce ayağa kalkmıştı ve bana eskiden sarıldığı gibi kocaman sarılmıştı.
''Görüşmeyeli nasılsın Jenna, seni gerçekten çok özledim ve uğramak istedim. Daha doğrusu iyimisin diye merak ettim, bir sorun olmaz değil mi?''
''Hayır, saçmalama beni merak edip buraya kadar gelmen gerçekten güzel, teşekkür ederim bende seni özledim. En son New Jersey'e gittiğini duymuştum, belli ki geri dönmüşsün. Bir kaç haftalığına mı yoksa temelli olarak mı döndün?'' dediğimde Emily odasına çıkmak üzere ayağa kalktı. Oturma odasında sadece ben ve Evan kalmıştık kendimi biraz rahatsız hissediyordum.
''Temelli olarak döndüm aslında buralarda okul arıyordum ve Brooklyn Amity School iyi bir fikir olarak geldi. Hem babam oranın müdürünü tanıyor ve bir kaç arkadaş grubum var''
NE
''Bizim okula gelmen güzel olur, daha çok zaman geçirir arayı kapatırız'' diyerek sahte bir gülücük Evana yolladım. New Jersey'de neler yaptığından, arkadaşlarından ve okulundan bahsettikten sonra gitmek için ayağa kalktığında bende ayağa kalkıştım.
''Jen biliyorsun, seni özledim. Fiziksel ve ruhsal olarak, her anlamda.''
''Şuan bunu konuşmaya hazır değilim Evan...''
''Seni zorlamayacağım, sadece bilmeni istedim. Aramız iyimi?'' dediğinde başımla onaylarak onu geçirdikten sonra derin bir iç çektim.
Evan iyi çocuktu fakat onunla bir daha çıkmak istemiyordum. Sevmiyordum ve beni aldatmıştı, ona hala neden bu kadar iyi davrandığımı bilmiyordum. ''Salak ben, salak ben..'' dediğimi Emily duyacak ola ki
''Neden kendine salak diyorsun?'' diyerek merdivenlerden hızlıca indi.
''Hiç, sorun yok''
''Ben uyuyacağım, haberin olsun yarın okula gitmeyeceğim yani yarın tek başınasın üzgünüm ama parti için evi biraz süslemem gerekiyor, seni seviyorum. İyi geceler'' diyerek bana sarıldıktan sonra tekrar yukarıya çıkarken aniden durdu.
''Hey Jenna, teşekkür ederim'' diyerek yoluna devam etti o çıktıktan sonra arkasından bende çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Kahvem
Fanfiction''Kirpiklerini sayacak kadar yakın olmak istiyorum sana, dizime başını yaslamış haldeyken saçlarınla oynayıp seni uyutmak istiyorum. Seni hayata bağlandıracak kişinin ben olmasını, ilkinin ben olmasını istiyorum'' dedi nefesini dudaklarımın arasına...