rihinde Bir yeri var m Denize inen Sokakların taıdır? Bilinmez. Ne ki Yol kesen denizlerin kuşattığı bütün, sokaklar, Bir Yerde gelir buluşur Duragin biriyle. Boyacıköy Durağı.
Boyacıköy Durağı, bir, Hüznün mekânıdır. Dört mevsim sonbaharı yaşar. Inerken solda Bir telefon kulübesi Durur. Boyası dökülmüştür, köhne Bir görüntüsü vardir. Telefon kulübelerinin Tarihini bilmemiş olsanız, onun for rahatlıkla "Asırlık" diyebilirsiniz. Eski rum meyhanelerine, kumsallarda çatılmış Küçük balık lokantalarına BENZER. Bırakılmış Çiftlikler, Terk Edilmiş ahşaplar Gibidir (nazlı Kızı Denizin Gel ey laterna ve). Bırakılmış hayatlar Gibi. Sanki oradan hicbir yerle konuşamazsınız, orası yalnizca Bir Konuşma umududur; umutsuzluk telefonlarının edildiği, kederli haberlerin iletildiği: ölüm, İntihar, ayrılık, Karasevda tab ettik ... Telefon kimsesizlikleri yaşayanlara, gece yalnızlıklarını telefonlarla gidermeye çalışanlara oradan telefon edilir, umutsuz defter satırlarında mayınlı numaraların izini sürenlere, Hiç ses verilmeden Kapatılan çaresiz arayışlara, bir, sese , bir, soluğa sığınarak gecelere tutunanlara, hep oradan telefon edilir.
ARKASINDA Bir puslu deniz çalkalanır Durur. İntihar karası Bir Efkâr duman duman gezinir Denizin uzerinde. Kimse öğretemez o telefonda Dilini kımseye. Üşüyerek, elleri ceplere saklayarak, titrek Seslerle konuşulur. Ertelenmiş Randevular, tavsamış birliktelikler, kurtarılmaya çalışılan evlilikler, dön bana Telefonları. Hicbir sey değişmez. Denizin üzeri duman.
Kulübenin Ardında Iki Katlı, YAŞLI Bir Çukurcuma vardir. Bir bırakılmışlık duygusu taşır lodosun eskittiği yüzünde. Pencerelerine hep yağmur yağar. (Camlarda yağmur izi) Gençliğine doyamamıştır. Alt katında kimi işlemez Dükkanlar, recorder katında imkb Küçük Bir sahil Lokantası. Dekorunu yemeklerini Yıllardır Hiç değiştirmemiş Bir sahil Lokantasi ettik. Onun bina, onun Yol, onun Ayrıntı Denize GÖRE Hakkinda Konum Almış
Gibidir; Denizle yüzleşir Durur.
inerken Sağda Kapısı Çıngıraklı Bir eczane Içinde ak saçlı, deniz Kadar Yasli, yuvarlak gözlüklü Bir Adam, ILAC kutularının Ardında gülümser, onun next to yalnizca tek koltuğu yararlanılır Bir berber dükkânı continuous Kosede Bekleyen, gözünü Denizden Hiç ayırmadan Bekleyen Bir İNZİBAT eri A.Ş. vardir. Gözleri hep denizdedir, gözlerini alamaz Denizden. Sanki o köşeyi degil de, Denizin Basini bekliyordun sanki Kars'lıdır, Erzurumludur Ve. Hiç deniz görmemiştir askerliğine dek. Sanki simdi Denizden Hiç ayrılamayacağını düşünüyordur Ve. Kim bilir BELKI de kapkara Bir balıkçı sevdasına tutulmuştur. Denizle ödeşecektir.
Bütün bunlar Bir fotoğraf En sessizliğiyle Denize karsı durmuş, beklerler.
Boyacıköy Durağına, yukagbıdan aşağıya inerken, Reşitpaşa'dan, Emirgan sırtlarından Cogalan güzel yan sokak (Ki hepsi Küçük parke taşlı, kafesli pencerelerinden saksılar taşan evleri taşlıklı, kapılan Tokmaklı, yokuş inen , yokuş Çıkan) gelir buluşur Denize Çıkan DAHA ÇOK Bir balık sırtını Andıran met Uzun sokakla ettik. Tipki deniz özlemi Çeken Küçük derelerin gür Bir ırmakla kavuşması Gibi.
Sokaksa Tutar Elinden met Küçük Sokakların, ANALYSIS Elinden Iki Yanina dizilmiş basık Tavanlı, yorgun kepenkli, dükkânların Küçük'ün, silahını Denize İner.
Yedilerden, tepelerden denizlere inen en Eski İstanbullulardandır met sokak.
Sabahlan işlerine Gitmek ya da ogle üzerleri Bir yerden Bir Yere denizi unutan, aklından çıkarmış income met insanlar, On met yan Sokakların birinden Buraya kıvrıldıklannda, anlarlar ki deniz vardir icin. Oradadır. Karşılarındadır. Yürekleri hızlanır. Adımlan hızlanır. Deniz, Yol kesen Bir Bizans eşkıyası Gibi Çıkar önlerine. (Var mıdır böyLe eşkıyalar Bizans'ta? YOKSA çağrışıma Baska yerlerden mi taşımıştılar? BİRAZ KISA AMA DEV AMI GELECEK. YORUMLAYIP BEĞENİN ARKADAŞLAR