S. Senin için sorun olmazsa, sana “Kai” yerine “Jongin” diyebilir miyim? Kim Jongin’i şahsen bir süredir merak etmişimdir.
Kai: Ünlü biri olarak yaşadığımdan beri, gerçek adım Jongin’i pek kullanmadım. Kişisel hayatım dışında gerçek adımla çağırılmak garip ama bu hoşuma gidiyor. Siz nasıl rahat hissedecekseniz, öyle hitap edebilirsiniz.
S. “Jongin” olarak yaşadığın dönem, “Kai” olarak yaşadığın dönemden daha uzun ve bu sana garip geldi mi?
Kai: Garip olmak yerine, çalışırken “Kai” ismine alıştım sanırım. Bugünkü, bu röportaj da “İş” için değil mi? Çalışırken “Jongin” ismini duymak beni iyi hissettiriyor ve aynı zamanda büyüleyici.
S. Adınızın Çince karakterleri nedir?
Kai: Çan ve yardımsever. Dedem direkt olarak bu ismi bana vermiş, ‘Şafak vakti uyanan ve çanı çalan, yardımsever bir insan olmak.’ anlamında.
S. Daha fazla röportaj yapmalısınız. Bu yorucu değil mi?
Kai: Hiç de değil. Aslında eğlenceli ve keyifli. Bugünkü gibi bir fotoğraf çekimini bitirdikten sonra kişisel röportajlar yapmayı seviyorum. Bu bir röportajdan ziyade olarak doğal bir şekilde birbirimizi tanımaya başlamanın daha çok hoşuma gittiğini düşünüyorum. Kalpten geçen şeyler hakkında konuşurken.
S. Yani karşınızda oturan, size sorular yönelten röportajcı hakkında da merak ettiğiniz şeyler oluyor mu?
Kai: Bende bir insanım. Röportaj yaptığımız için oturup sadece kendi hakkımda konuşmak hiç eğlenceli değil. Beraber konuşuyoruz. Böylece, şu anda karşımda oturan “Hyung”u ve röportajı seviyorsam, şahsen bu şekilde daha çok yakınlaşmamız/arkadaş olabilmemiz mümkün olabilir.
S. Birisi bir kez röportajın, “Dün gece yazdığım günlük girişi” gibi olduğunu söyledi. Bu, utanç verici çünkü ertesi günü okumadığı anlamına geliyor. Jongin, sen ne düşünüyorsun?
Kai: Röportajlarımı özenle araştırıp, onları okuma eğilimindeyimdir. Bu zamanlarda, bu tarz düşüncelerimin olduğunu söylemiştim. Onları tekrar okuyarak, yenileniyorum. İlk başlarda genç bir yürekle yaptığımız röportajları okumak utanılacak bir şey olabilir ama henüz böyle bir şey hissettiğimi sanmıyorum. Utanç verici ya da can sıkıcı şeyler söyleme eğiliminde değilim
S. İşin bir parçası olsa bile, fotoğraf çektirmek birçok insan için garip ve rahatsız edicidir. Jongin ise kesinlikle rahat görünüyor. Bunu sevdiğini gözlerinde görebiliyorum.
Kai: Yabancılara karşı utangaç bir yapım var. Gerçekten tanımadığım birini gördüğümde, genellikle onlara karşı soğuk ve sert olduğumu duydum (insanlardan) ama aslında iyi bir kalbin ve sadakatin önemli olduğunu düşünüyorum. İşim bir ünlü olmak, ama fotoğraf çektirmek beni yalnızken mutlu kılan bir iş. Poz vermek, fotoğrafçı ile yürümek, setteki atmosferi/hissi; gerçekten o anları seviyorum.
S. Bir fotoğrafta yüzünü gördüğün an ne düşünüyorsun?
Kai: Verdiğim pozlar ya da yüzümün iyi çıkması gibi. Hoşuma giden, bu tip düşünceler. Gerçekten bakmak istemem (resimlere), çünkü birçok okuyucunun beklediği üzere bir derginin “ta dah” gibi çıkıp gelmesini tüm kalbimle görmek istiyorum.
S. Bugünkü fotoğraf çekimi nasıldı? ‘Dazed Dergisi’ içinde yer alan görünüşünüzü sabırsızlıkla bekliyor musunuz?
Kai: Görünüşümün/imajımın nasıl görüneceğini sabırsızlıkla bekliyorum. Fotoğraf çekimleri çok eğlenceliydi. Ama iki ay boyunca ‘Dazed’ dergisi için çekim yapmak yerine bugün bir sürü fotoğraf çekimi yapabilir miyiz(gülüyor)? Menajer hyung, çok fazla fotoğraf çektiklerini söyleyerek onları durduracaktı, ama ben hepsini yapacağımı söyledim çünkü bu çok eğlenceliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EXO'YA DAİR
Fanfiction-ÜYELER HAKKINDA BİLGİLER -RÖPORTAJLAR -DİYALOGLAR [KİTAP KAPAĞINDAKİ × LAY]