Y/N: Eğer kitabımı okuyan ve seven varsa hepsini burdan öpüyoırum :* Lütfen hikayeyi eleştirin ki bende sizin yorumlarınıza göre hikayemi geliştiriyim :) ve şimdi fazla uzatmadan bölüme geçiyorum iyi okumalar :)
Multimedya'da Bükre vaar.
''Yaaaaaağğğmuuuuuuurrrr''
Bükre'nin cırlaması ile yastığımı suratına fırlatmam bir oldu.
''Hey!''
''N'oluyor lan ne uyandırıyon sürtük''
İyice sinirlerimi bozmuştu. Ben ne güzel rüyamda Matt Smith ile mavi bir letefon kulübesiyle kaçıyordum (Doctor Who izleyen bilir ;) ) , macera yaşıyorduk falan. Rüyamın içine eddi resmen.
''Yaa''
''Rüyamın içine ettin Bükre''
''Ama çok önemli bir şey var'' dedi ve piç simle yaptı. Korkmaya başlamıştım böyle pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.
''Beni doğrıyacak gibi bakıyorsun korkuyorum Bükre''
''Yaaa ,öfff'' burda 'öf' diyordu işte. Yatakta doğruldum ve Bükre'ye baktım , ne söyleyeceğinide meraak etmiyor değildim yanii.
''Heh n'oldu şöyle şimdi'' ve yine sırıtmaya başladı. Bu kıza akıl fikir ver Yarabbim.
''Emre ile buluşmana tam tamına 30 dakika var'' Ve ben depar atarak banyoya giderim. Kahretsin! Emre ile buluşacaktım nasılda unuttum! Hep Matt Smith'in suçu! rüyamda gördüm cillop gibi doktoru macera , mavi kulübe filan unuttuk işte! Hemen banyoda yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Saçlarımıda tarayınca odama geri gittim. Mal Bükre hala odamdaydı.
Elindede iki parça kıyafet vardı.
''Al bunları giy '' dedi. Elinde ki giysilere baktım ve sırıtmaya başladım. Kız benim taarzımı biliyordu. Siyah mini kot şortum ve üstüne göbek deliğimin üstüne kadar uzunan kısa beyaz tişörtüm vardı.
''Harika seçim Bükre!''
''Bence fazla açık ama sen böyle seviyorsun'' gülümseyip saçlarını karıştırdım ve elimle kapıyı işret ettim. O da hemen çıktı.
Hemen üzerime giydim ve boy oynamın önüne geçip kendimi süzdüm. Ve farke ettim ki Dilara ile giyim tarzımız çok benziyordu - Dilara kızların okuldan sevdikleri bir kızdı- . Hemen makyaj eşyalarımın olduğu minik masaya yöneldim ve tabureyi çekip karşısına oturdum. ve karşımda ayna olduğu için rahatlıkla makyajımı yapıyordum.
Gözüme göz kalemiyle çizgi çektim ama kuyruklu. Evet kuyruklu yapabiliyordum ve çok hoşuma gidiyordum. Dudağıma parlatıcı sürdüm ve yanağıma hafif allık sürdüm. En sonuna da en sevdiğim parfümü sıkınca harika olmuştum.
Birden içeri Hazal daldı , ellerini birbirlerine çarparak konuşmaya başladı.
''Vaay , vay , vaay. Şu güzelle bakın hele. Emre sen bu kızı kaçırırsan çok fena olur''
''Ne zamandan beri kapı çalınmıyor Hazal'cım?''
''Ya kızım onu boşverde , bune güzellik böyle . Valla kıskandım seni'' güldüm ve cevap verdim
''Sağol Hazal ya bende kötümü oldum diye düşünüyordum'' biraz sesim alaylı çıkmışdı ama ben ciddiydim. Zaten Hazal kankam anladı beni.
''Delisin sen delisin. Böyle güzellikle tüm erkekler kuyruğa girer senin için''
''Abartıyorsun'' dedim ve tam o sırada içeri Emre - ne bir dakika, Emre mi? EMRE. İçeri ciddi ciddi Emre girmişti. Yuh sapık mı bu?
İçeri girdiği anda ağazı 'o' şeklinde açıldı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Y.H.B : Yeni Evimiz , Yeni Komşumuz.
Humor''Demek aşıksın ha?'' ''Evet.'' ''Güzelmi bari?'' ''Hemde çok.'' ''Peki o senden hoşlanıyor mu?'' ''Evet.'' Nedense o 'Evet' kelimesini duyunca yüreğim acıdı... ''Salak bir kızmış.'' Gözlerime bakarak ; ''Evet , öyle...'' dedi.