"Shannon! Kalk artık okula geç kalıyorsun! Bak bu son uyarım kalkmazsan sana yemek vermem!"
Son duyduğum cümle ile yerimden fırladım. Yemek benim için hayat felsefesi gibi birşeydi.
"Ya! Anne ciddi misin?!"
"Önce bağırmayı bırak da aşağıya gel!"
Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Aynaya bakmaya korkuyorum çünkü sabahları ben bile kendimi tanıyamaz hâle geliyorum.
Aşağıya indiğimde özensiz bir biçimde hazırlandığı belli olan sofraya baktım. Bu manzara karşısında göz devirmek kaçınılmaz bir son oluyor.
"Günaydın prenses. Sonunda uyanabildin. Hadi kahvaltı yap da okula yetiş."
"Aç değilim. Okulda Dahyun ile beraber yerim."
Hemen odama çıkıp hazırlandım. Yaşıtlarım gibi 1 saat makyaj yapmadığım için 15 dakikada hazırdım. Çantamı ve telefonumu alıp dışarı çıktım. Tabi hemen karşımızdaki eve bakmadan edemedim. Neden mi? Çünkü o evde en büyük düşmanım yaşıyor. Vernon Hansol!!!
Okula yine yürüyerek gidiyorum. Zaten o kadar da uzak değil. Okula yaklaştığımda Dahyun beni kapıda bekliyor olacak ki koşarak yanıma geldi. Nefes nefese kalmıştı. Kıyamam ya (!)
"Şş güzellik bu ne enerji sabah sabah?"
"Shannon dalga geçmeyi bırak da dedikodum var lan sana."
"Yolla gelsin."
"Hani bizim üst sınıfımızda olan Sofia vardı ya."
"Evet?"
"Bugün Vernon ile birlikte görmüşler. Biri ne iş diye sormuş o da dün beraber olduklarını ve yattıklarını söylemiş."
"Hass... Vernon biliyor mu bunu? "
"Bilmiyor sanırım."
"O zaman öğrensin ;)"
Koşarak sınıfa girdim ve Vernon'u bulup dışarı gelmesini söyledim.
"Ne var? Yoksa benimle yatmak için yalvarmaya mı geldin?"
"Ben değil ama seninle yatan başka birini tanıyorum. Hatta bütün okul mu demeliydim. ;)"
"Neyden bahsediyorsun?"
"Sofia, dün beraber olduğunuzu tüm okula duyurmuş."
Vernon'un sinirlenmesi sandığımdan daha kısa bi süre aldı. Elini duvara geçirdi ve kulağıma eğildi.
"Bak kızım bu seni ilgilendirmez anladın mı? Eğer başına bir şey gelsin istemiyorsan çeneni kapat ve anneme bir şey söyleme yoksa sonuçları ağır olur."
İşte yine başlıyoruz! Vernon benim bu okula geldiğimi öğrendiği günden beri yapmadığı zorbalık kalmadı. En son sırama iğrenç küfürler yazıp kafamdan aşağı çikolatalı süt dökmüştü. Ondan cidden nefret ediyorum. Umarım kanalizasyon çukuruna düşer ve fareler tarafından kaçırılıp tecavüze uğrar.
Biz konuşurken karşıdan gelen kişi yüzünden elim ayağım birbirine dolaştı. Şimdi bana mal muamelesi yapmayın sizin de karşınızdan Nam Joo Hyuk gelse siz de aynı şekilde olurdunuz. Evet tam 2 yıldır ondan hoşlanıyorum ama o beni sadece arkadaşı olarak görüyor. Yakın arkadaşı olarak (!) ama kararlıyım bu hafta içinde ona duygularımı açıklayacağım. Vernon nereye baktığıma bakınca anlaması pek uzun sürmedi. Ayrıca Joo Hyuk ve Vernon birbirini hiç sevmez :/ Aman çok da fi fi yani. Joo Hyuk ne yapsın bu varoşun sevgisini? Ona benim sevgim yeter.
İlk bölümü burada kesiyorum umarım beğenirsiniz! Sizi seviyorum:)
