Sırt Üstü

9 1 2
                                    

  İnsanlar ne kadar iyi olurlarsa olsunlar bir hata yaptıklarında o hatası unutulmaz olur birden.Yaptığı onca iyilik uçar gider uzay boşluğuna.Sevgi nefrete,iyilik kötülüğe,şefkat beklentiye dönüşür birden.Belki üzerinden baya bir zaman geçer.Unutulmaz yine de.Bir küçük kusurunuz battı mı göze, eskiye dönerler işte.Hatırlatırlar eskiyi her seferinde.Ama eskiyi çöpe atmış, yeni bir sayfa açmış bu insanlara yazık değil mi? Aslında aynı şey bizlere de yapılsa biz yine başkalarına böyle davranmaya devam ederiz.

  Zaten işe pek ihtiyacım yok.Yeni bir işe başvururum yeter.Sadece boş durmayı sevmiyorum.Kitaba zamanım kalıyor zaten yazmak için.Tembelleşmek istemiyorum sanırım.Bu aralar kafamı dinlendirsem yeter bence.

                                                             ***

  Aradan bir kaç hafta geçti.Resmen eve tıkılıp kalmıştım.Evde kimse olmadığı için konuşmayı unutmuştum resmen.Yalnız mıydım ben? En iyisi dışarı çıkıp hava almak.Hava çok güzel.Kuşlar,gökyüzü..Belki alışıldık şeyler.Gerçi biz alışılmadık şeylere alışkın değiliz.Böyle bir hayat varken insan ne olursa olsun mutlu olmalı bence.Her zaman iyi şeyleri görmeyi bilmeli.Tek başımayım ama hala sıkılmadım hayattan.Çünkü iyiyi,doğruyu biliyorum.Güzel şeylerin tadını çıkarmak güzel bir şey :) .Bir simitçi geçiyor en sevdiğim şey işte.Hemen aldım yine dört beş tane.

  Simidi güzelce yerken karşıda iki kız arkadaş oturuyordu.Birden aralarında tartışmaya başladılar.Biri diğerine "sen lisedeyken bunu yapmıştın,ne çabuk unuttun seni affettiğime dua et" demişti.Ne kadar saçmaydı.Aralarını düzeltmek için kötü anılarından daha çok olan iyi anılarından hatırlamalıydı.Belki de herkes bir bahane arıyordu her şey için.Çünkü bu kadar kolay olmamalıydı vazgeçmek birinden.Sonra kalkıp gittiler.Nasıl son bilinmiyor..? Ben de kalktım ve yürümeye başladım.Birden etrafımda kimsenin kalmadığını fark ettim.Sessizliği dinledim bir süre.Denize baktım,dalgalarını izledim.Dünyanın,gezegenlerin olmadığı bir yer hayal etmeye çalıştım.Olmadı.Gözlerim karardı.Her yer kapkaranlık olurdu.Hiçbir şey yok.Bir insan yokluğu varlığa nasıl tercih ederdi.

  Artık eve gitmenin zamanı gelmişti.Karşı kaldırıma geçmeyi beklerken birine araba çarptığını gördüm.Yanına koştum hemen.Genç bir kızdı.Yardım istedim.Sesimi kimseye duyuramadım. Kimse yardım etmiyordu. Ambulansı aradım ve hastaneye gittik. Neyse ki durumu çok kötü değildi.Kızın yanına gidip ismini sordum ve ailesini aramamız gerektiğini söyledim.İsmi Gaye'idi. Ama ailesini aramak istemediğini söyledi.Önce evime götürdüm.Ailesini merakta bırakmak istemedim ama ne kadar ısrar etsem de numarayı söylemedi.Kaç yaşında olduğunu sordum.On beş yaşında olduğunu söyledi.Gerçekten çok güzel bir kızdı.Çok geç olmuştu.Bu yüzden yatağa yatırıp yarın hallederim diye düşündüm.

  Sabah olunca Gaye'ye bakmak için salona yöneldim.Hala uyuyordu.Şöyle bir izledim de o kadar rahat ve huzurlu görünüyordu ki, eski günlerim aklıma geldi.Dersler için didinip durduğum,düştüğüm için ağladığım,birileri mutlu olsun diye hediyeler yaptığım...Ne güzel günlerdi.Şimdi kim bilir neredeler.

  Ben eskiye dalıp gitmiştim ki Gaye'nin uyandığını fark ettim. "Sen yüzünü yıka ben kahvaltıyı hazırlayayım" diye mutfağa yöneldim.Güzelce bir kahvaltı ettik.Ama ailesinin merak edebileceğini onu evine getirmem gerektiğini söyledim.Yine ilk başta istemedi ve suratını astı.Neden gitmek istemediğini sordum.Bana şunu söyledi: "Artık çok bunaldım abla.Hep ders çalışmam gerektiğini söylüyorlar.Biliyorum bu kötü bir şey değil.Ama bana hiç mutlu olmam gerektiğini söylemiyorlar." Bunları duyunca yine eskilere gitti kafam.Ama ona "senin mutlu olmanı neden istemesinler? Senin mutluluğun için uğraşıyorlar zaten.İnan seni anlayabiliyorum.Ben de bu tür şeylerden dolayı çok sıkıntı çektim.Ama sen ne yapmak istediğini onlara önce söylemelisin.Belki sana destek olurlar.Olmazlarsa da sen yine onları üzecek bir şey yapma.Yine kendi istediğin şeye yönelebilirsin ama derslerini de ihmal etmezsin. Eminim ki onlar da anlayış gösterirler." Biraz düşündükten sonra ikna oldu. "Tamam o zaman gidiyoruz." dedim ve çantamı alıp evden çıkabildik.Durakta beklerken "abla senin ismin neydi bu arada?" diye sordu. "Meva". "Çok güzel bir isim gerçekten.Meva abla." diye gülümsedi.Sonra otobüse bindik ve söylediği adrese kadar yol çektik.

Sesimi Kimseye duyuramıyorunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin