Bütün bunları onu gözetleyerek,izleyerek ya da birilerinden duyarak öğrenmedim . Bunları biliyorum çünkü ben bir medyumum. Haven sadece bir kere denemiş olmasına rağmen sanki günde bir paket sigara içiyormuşcasına boğuk ve çatlak çıkan bir sesle , "çabuk ol tahmin et şimdi zil çalacak" dedi. Durdum ve ayakta karıştırılmak isteyeceği son insanı düşünerek "yoksa sen Hilary Duff mısın" dedim.
"ıyyy. tekrar dene " onun kim olduğunu bilmek için görmeme gerek olmadığını bilmeyen Haven ellerini yüzüme daha sıkı bastırdı.
"Bayan marie manson mısın " Haven gülerek ellerini indirdi ve yanağımda bıraktığı izi silmek için parmağını yalayıp yüzüme doğru götürdü ama ben ondan çabuk davranıp yüzümü sildim. Elbette bunu Haven ın tükürdüğünden iğrendiğim için yapmadım yani, onun sağlıklı olduğuna şüpem yok ama bana tekrar dokunmasını istemedim. birinin dokunuşu o kadar yıpratıcı ki ne olursa olsun bundan kaçınmaya çalışıyorum
Haven sweatshirt ümün kapşanunu kafamdan indirdi ve kulaklığıma doğru eğilerek "ne dinliyon mk " diye sordu . bütün kapşonlu kıyafetlerimin içine ipod umu koymak için diktiğim cebe uzandım ve beyaz kordonları okuldakiler görmesin diye saklayarak Haven a verdim ve onun , gözlerini kocaman açıp "buda nesi ? daha gürültülü bişi bulamadınmı hem kim bu ?" deyişini sessizce izleim. haven daha sonra ipod u aramızda tuttu ve ikimiz birden birinin attıkları çığlıkları dinledik .
İpod u kapayıp onu gizli bölmesine yerleştirdikten "sex pistols" dedim.
Haven, "beni duyabildiğine bile şaşırdım ," diyip gülümserken zil çaldı.
YENİ BÖLÜMÜ SALI GÜNÜ YAZMAYI DÜŞÜNÜYORUM İYİ OKUMALAR :) MULTİMEDYA DA EVER BLOOM VAR :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ
Teen FictionKorkunç bir kazada anne ve babasını kaybeden 16 yaşındaki Ever Bloom insanların auralarını görmeye düşüncelerini duymaya ve sadece dokunarak tüm hayat hikayelerini anlamaya başlamıştı
