Keyifli Okumalar 💓
23. Bölüm Sonu
Aniden kolunda hissettiğim acıyla oraya döndüm. Lanet olsun şırıngayı koluma batırmıştı.
"S-sen-"
Lisa
"JUNGKOOK!"
Woo Jin
"O çok beklediğin arkadaşlarında biraz zor gelir sanırım hm?"
"Seni l-lanet olası!"
Woo Jin
"Görüşürüz dostum. Ah bekle belkide görüşmeyiz?"
O sırıtarak kapıya giderken dizlerim beni artık taşıyamamış ve yere düşmüştüm. Bilincini kaybetmeden önce de duyduğum tek şey Lisa'nın haykırışlarıydı.
-
24. Bölüm
Lisa
"Lanet olsun sana !"
Evden çıktığımızdan beri bağırıp ağlıyordum. Ama bir işe yaramıyordu. Ne duyan vardı ne de gelen. Şimdi ise ormanın içinde yürüyorduk.
Woo Jin
"Susacak mısın artık ?"
Ağlamaktan ağrayan gözlerimi ona diktim.
"Senden nefret ediyorum."
Woo Jin
"Teşekkür ederim."
"Ne istiyorsun bizden ?"
Ellerinden kurtulmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Sonuçta o bir vampirdi.
Woo Jin
"Seni istiyorduk ve istediğimizi aldık."
"Ne istiyorsun o zaman benden?!"
Tekrardan bağırmamla Woo Jin sinirle beni yere itmişti.
Woo Jin
"Biraz daha konuşursan seni burada öldürürüm."
Gözleri kıpkırmızı olmuştu.
"Öldür! Öldür sende kurtul bende kurtulayım!"
Woo Jin
"Seni götürmem için emir veren birileri olmasaydı emin ol bu kadar katlanmazdım."
Artık konuşacak gücüm bile kalmamıştı. Beni yerden kaldırıp tekrar yürütmeye başladı. Yaklaşık 5-10 dakika daha yürüdükten sonra kulübe gibi bir yere gelmiştik. Etrafta hiç kimse görünmüyordu.
Woo Jin
"İçeri girince sesini çıkarma."
Kulübenin kapısını açıp beni içeri itti ve ardından kendiside geldi.
Karşımda bir kız ve oğlan vardı. İkisinin de saçları mor-gri karışımıydı. Kız beni görünce konuştu.
"Hoşgeldin Lalisa."
Kimdi bunlar ?
"Kimsiniz siz?"
Min Seo
"Ben Min Seo."
Ardından erkek olan konuştu.
Min Jae
"Bende Min Jae, Lisa."
"Ne istiyorsunuz?!"
Min Jae
"Sen çık Woo Jin."
Verdiği emirle Woo Jin dışarı çıkmıştı. Neler olup bittiğini anlamıyordum ve kafayı yemek üzereydim.
Min Seo
"Bize senin kanın lazım Lisa."
"Neden ?"
Min Seo
"Nedeni seni ilgilendirmez."
Sinirle gülüp gözlerimi ona diktim.
"Siz cidden kafayı yemişsniz. Diğerleri gelince o anki yüz ifadenizi merak ediyorum gerçekten."
Söylediğim şeyle Min Jae kahkaha atıp bana doğru yaklaştı.
Min Jae
"Diğerleri mi? Onların hayatta olduğunu düşünüyor musun gerçekten."
Duyduğum cümle ile donup kalmıştım. Doğru mu söylüyordu? Onlara gerçekten bir şey yapmış olamazlar değil mi? Sert bı şekilde yutkundum.
"Yalan soyleme !"
Min Jae
"Yalan mı? Woo Jin seni almaya geldiğinde neden o çok sevdiğin arkadaşların gelmedi peki ?"
Evet gerçekten çocuklar gelmemişti.
"Jungkook?"
Gözyaşlarım tekrardan akmaya başlamıştı.
Min Seo
"Ağlama tatlım. Onunla daha işimiz var."
"Benim kanımı istemiyor muydunuz! Onlarla ne derdiniz var ha!?"
Bir anda Min Jae'nin elleri boynumu buldu ve sıkmaya başladı.
Min Jae
"Eğer bir daha sesini yükseltirsen seni öldürürüm !"
Ellerini çekmesiyle öksürmüştüm.
Min Jae
"Min Seo! Hallet şu işi."
Min Seo
"Tamam çık sen."
Min Jae'nin çıkmasıyla Min Seo elindeki şırınga ile bana doğru geldi.
"Ne yapıyorsun!?"
Min Seo
"Kanını alacağım. Kes sesini!"
Beklemediğim bir anda iğneyi boynuma batırmıştı. En az 8-10 tüp kan almıştı ve kendimi bayılacakmış gibi hissediyordum.
Min Seo
"Ah gerçekten kanın çok güzel duruyor."
Kolumdan tutup beni kulübedeki koltuğa oturttu.
Min Seo
"Kendini kötü hissetmen normal."
"Biliyorum,aptal."
Sanırım aptal dememe sinirlenmişti. Çünkü gözleri kırmızıya dönüyordu.
Min Seo
"Düzgün konuş Lalisa!"
"Konuşmazsam ne olur?"
Aniden elleri saçıma gitmişti ve güçlü bir çığlık atmıştım.
Min Jae
"Napıyorsun Min Seo!?"
Min Seo'nun ellerini saçımdan ayırıp onu uzaklaştırdı.
Min Seo
"Gerçekten ölmek istiyor sanırım!"
"Sen ölmek istiyor olmayasın?"
Kapıdan gelen sesle hepimiz o tarafa döndük.
Ama nasıl gelebilmişti ki buraya?
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Herkese merhaba!
Sizce gelen kimdi? Bölüm hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum💚
Yazım hataları varsa kusuruma bakmayın lutfen.🥰
Diğer bölümde görüşmek üzere 🌺
