Hayatım boyunca muizelere inandım...Ama şunu da öğrendim ki yaşadıklarınız inandıklarınızı hatta emin olduklarınızı elinizden çekip alabiliyormuş.
Ben Zeynep Güzel 26 yaşındayım. 2 sene öncesine kadar hayatımın inanılmaz bir şekilde güzel olduğunu ve diğer insanların benim hayatıma imrenerek baktığını düşünürdüm ve bu düşüncelerimde de gayet haklıydım.Gerçekten insanlar benim hayatıma,arkadaşlarıma,mesleğime ve en çokta aileme imrenerek bakıyordu.
Peki ne mi oldu?
2 sene önce ben Amerika da işletme üzerine yapmaya gittiğim mastırımı bitirmiş evime,aileme,arkadaşlarıma dönüyordum.Sözde süpriz yapmaya gidiyordum ancak annem ve babam bana daha büyük bir süpriz yaptılar...
Eve geldiğimde heyecanla zile basmıştım.Ama kapı açıldıktan sonra karşımda gördüğüm kişiyle şaşkılığımı ve korkumu gizleyememiştim.Ama normal olan buydu ki ben aileme gelmiştim ama kapıyı açan tüm hayatımı benimle beraber takip eden insanlardan birisi Yağmurdu.
Z:Yağmur senin ne işin var burada?Yaa yoksa melis benim eve bir gün erken geleceğimi söyledi değil mi?Ah be kızım ben san a söyleme demedim mi ya.Uff neyse Yağmur annemgil evde mi?
Zeynep arkadaşını belki ailesinden bile daha iyi tanıyordu.Yüzü ne kadar kötü bir şeyler olduğunu gizlemeye çalışsada işte maalesef Zeynep onu çok iyi tanıyordur.Zeynep arkadaşının yüzüne iyice baktıktan sonra yavaş yavaş onun yüzü de düşmeye başlamıştır.
Z:Yağmur ne oldu senin neyin var?Annemgil evde değil mi?Nereye gittiler?
Yağmur her şeyi arkadaşına sindire sindire anlatıp kalbinde büyük bir yara açmaktansa daha hızlı yani bir çırpıda söyleyip canın acıyıp uyuşmasını sağlamaya kara vermiştir.
Y:Zeynep annen ve baban evde değil ve bir daha da dönmeyecekler buradan daha güzel bir yere taşındılar.Unutma... Onlar orada daha mutlu olacaklar.
Zeynep duyduklarının ne demek olduğunu ve arkadaşının ne demek istediğini gayet iyi anlasa da bunu kabullenemez anlamamazlıktan gelir.Bunu düşünmeyecek ve buna inanmayacaktır.Bu sadece beyninin ve Yağmur'un kurduğu saçma sapan senaryolardan biri diye düşünmeye zorlar kendini.
Z:Yağmur sen ne saçmalıyorsun.:D Nasıl bir şaka bu.Allah korusun annem ve babm ölmüş gibi konuşuyorsun aynı.Hem senin bu gözlerinin hali ne söyle bakalım yoksa Can mı?bir şey yaptı.Yok ya Can sana niye bir şey yapsın ki bence bu çok saçma bir şey.Yan.....
Yağmur Zeynep'in lafını keserek.
Y:Zeynep yeter! Annen ve baban öldü.Tamam mı?Bir daha dönmeyecekler.Onlar öldüler.Anlıyor musun öldüler!!!
Zeynep o an da işte o an da yıkıldığını nefes alamadığını kendini boşlukta olduğunu hisseder ve o sırada sanki hayatını sadece kendi adımlarıyla takip eden insanları görür.Çocukluğunu beraber geçirdiği Yağmur,Mete,Aksel ve erkek kardeşi Emre.Hepsinin üstünde simsiyah cenaze kıyafetleri,bembeyaz soluk tenler ve ağlamaktan tek damla yaş kalmamış ve kıpkırmızı olmuş gözler.İşte bu sahneyi bir daha unutamamış ve hayatında her şeyi atıp bu sahneye odaklanmıştır.Annesinin ve babasının olmadığı bu anlamsız sahneye....
İşte maalesef üstünden 2 yıl geçti ve ben hala bu sahneyi gözümün önünden çekemiyorum.2 senedir bu sahneyi gözümün önünden çekip atmak için işlerime yoğunlaşıyorum.Evde Home Office çalışmadığım yetmiyormuş gibi bir de işte hızımı alamayıp ek mesai yapıyorum patronum ne kadar eve gitmemi söylemese de böyle daha rahat olduğumu ve kendimi daha yükseye taşımak için uğraştığımı söyleyip daha fazla duruyorum.Fakat Emre'nin evde yanlız kalmasını istemediğim için kalkıp bir süre sonra eve gidiyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir mucize olması lazım...
FanfictionBir uçurum ve Bir cam duvar... iLK HANGİSİ ÇIKIP KURTARICAK DİĞERİNİ... BENCE BİR MUCİZE OLMASI LAZIM...