1- Episode

1K 43 2
                                    

Merhaba arkadaşlar bu benim 2.ci hikayem umarım seversiniz Vote ve Yorumlarınızı eksik etmeyiniz!

Bu sabah masmavi gökyüzüne uyanmıştım Püfür püfür rüzgar eserken ben terasta koltukta uyuya kalmıştım O sıra teras kapısından sıdıka hanım girdi Benim uyandığımı görünce konuşmadan eve inen kapıyı gösterdi Bende yerimden kalkar kalkmaz sıdıka hanımın yanağına bi buse kondurdum Hemen merdivenlerden inip odama girdim Üstümü giydim valizlerimi dün geceden hazırlamıştım Valizlerimi ve uçak biletimi alıp babam gilin yanına giderken Karabayır yolcusu kalmasın diyerek babamın yanağından öpüp masadan bi kaç peynir, zeytin , meyve suyu içmeye başladım O sıra annem konuşmaya basladı

Annem Buket : Kızım doğru düzgün otur kahvaltını et' diyerek bana baktı Elindeki çayı yudumlarken babamı gözlüyordu

Eylem : Anne ıki küçük şey yiyip çıkacağım bunaltma beni' diyerek tıkınmaya devam ettim O sıra gazete okuyan babam bize bakıp gülümsüyordu

Annem Buket : Ne o doğukan beycim neye gülüyorsunuz? 'diyerek çay bardağını alıp sağ tarafa döndü

Babam Doğukan : Gülmek mi? Ben? yok canım haber okuyorum o sıra herhalde aklıma komik bişey geldi ona gülmüşümdür' diyerek bana göz kırptı

Annem Buket : Kesin öyledir! Şu küçücük kızı karabayır gibi yere yolluyorsun! Ya kaybolsa başına bişey gelse kim hesabını verecek bana?' tedirgin bi şekilde baktı

Eylem : Annecim ben küçük değilim sadece 27 yaşındayım' diyerek yanağına bi buse kondurdum

Annem Buket : Kızım sen bu anne yüreğini bilir misin? Hergün yüreğim sana bişey olacak diye hop oturup hop kalkıyor' diyerek dudağını büzdü Bense anneme bakarak ...!

Eylem : Bilmem tabi nerden bilecegim o yüreği ama sen beni düşünme ben seni her saat başı haber vereceğim' diyerek tekrar yanağından öptüm Daha sonra babamın yanına gittim onuda yanağından öpüp kokularını içime çektim Tam giderken küçük bişey daha söyledim

Eylem : Baba sende ilaçlarını almayı unutma! Anne sende üzülme ben sizi hep arayacağım Eğer aramayı unutursam sen beni ara dakika başı raporumu veririm Öptüm hepinizi birbirinize iyi bakın' diyerek kapının oraya indiğim de bizim evin en tatlı en tontonu sıdıka hanım ağlıyordu hemen yanına gidip konuştum

Eylem : Sende mi? Sıdıka hanım sen bari üzülme ölüme gitmiyorum ya' diyerek sakinleştirmeye çalıştım

Sıdıka Hanım : Ah be kuzum sen bu evin en deli tek kızısın seni nasıl bekleyeceğiz başına bi iş gelirse diye çok korkuyoruz' diyerek sözünü tamamladı

Eylem : Bana bişey olmaz ki sadece görevimi yerine getiriyorum sen annem ve babam hepiniz birbirinize emanetsınız Hem taksim geldi benim gitmem gerekiyor' diyerek sıdıka hanıma son defa sarılıp öptüm Valizlerimle taksiye bindim O sıra kenarda duran suyu taksinin arkasından döktü

Bu sıra taksiyle havaalanına varmıştım taksiden ıki valizimi bi tane de çantamla indim Havaalanının içine doğru ilerledim uçağa binmeme daha vardı Vakit gelene kadar kenara oturup kitap okumaya basladım En sevdiğim ve yarım bıraktığım kitap olan' Ernest Hemingway - Silahlara Veda ' yi  bitirmeye çalışıyordum O sıra karşı sandalye'ye oturan esmer uzun boylu bi adama gözüm takıldı o bana ben ona bakıyordum ben bi ara gözlerimi ondan kaçırmaya çalıştım olmuyordu tabiki bir insan beni izliyorsa ona kafamı takardım ama o sıra vaktim olmadığı için uçağa binmek zorunda kalmıştım Uçağa valizlerimi yerleştirdim valizlerim herşeyim yanındaydı valizlerimi kaybetmekten korkuyordum bazen neyse ki herşey yerli yerindeydı ama aklim o uzun boylu esmer adamdaydı Arka koltukta oturan beyefendi benim bulunduğum yere doğru elini uzattı direk arkamı dönüp konuşmaya çalıştım

Eylem : Beyefendi elinizi kolunuzu çekin diyecektim ki havaalanındaki adam karşımdaydı O an sadece yutkundum ve boş boş baktım O bana bakarken konuşma ondaydı

Fethi : Güzel hanımefendi bana diyorsunuz kendiniz önünüze dönmüyorsunuz! Tabi kendimi tanıtmadım Ben fethi kulaksız peki siz' diyerek hem bana çıkıştı hem adını ve soyadını verip elini uzatmıştı

Eylem : Hem ukalasın hem de bir o kadar da mütevazi nasil olabiliyorsunuz? Biraz anlatsana' diyerek önüme döndüm 'Pardon? ' diyip tekrar arkamı döndüm

Eylem : Bende Eylem Mercier tanıştığıma memnun olmadım beyefendi' diyerek elini sıktım Oysa ben sırıtarak önüme dönüyordum Oysa ki telefonunu cikarıp kulaklığını takıp muzik dinlemeye başlamıştı Yolculuk boyu uyuyan ben 5-6 saatte karabayır havaalanına inmiştim Valizlerimi alıp havaalanında yürümeye başladım Önümde yürüyen beyefendiyi geçip kapıya doğru yöneldim Adını daha yeni bildigim adam kapıyı açarken benim çıkmamı bekliyordu Bense bu el kimin dercesine ona doğru döndüm Fethi'yi görünce şaşkınlığımı saklayamadım

Fethi : Çıkmıyor musunuz? Yoksa sevgilinizi mi bekleyeceksiniz? 'diyerek bana baktı o an ona öyle bi yumruk atasım geldi ki valizlerimi alıp kendi kendime konuşarak havaalanından çıktım Çıkar çıkmaz anneme haber vermem gerektiği aklıma gelmişti Hemen telefonumu çıkarıp arayacaktım ki lanet olası telefonun şarjı bitmişti Havaalanının telefonları vardı ama benim kartım yoktu O sıra halen gitmemiş olan fethi'yi görmüştüm ondan rica etsem 2 dakikalıgına telefonunu verse diye düşünmeden hemen yanına gittim

Eylem : Şeyy...! Merhaba biliyorum hiç iyi bir karşılaşma yaşamadık ama sizden bişey isteyebilir miyim? 'diyerek yüzüne baktım Gerçekten şu dakika umutsuz bir vakaydim Bana dönüp . . . !

Fethi : Sizi tanıyor muyum hanımefendi? 'diyerek bana baktı Ben o an çıldıracakmışcasına ona baktım

Eylem : Beyefendi hani tanışmıştık ya uçakta! Nasıl hatırlamıyor musunuz? Bunak misin be adam!' diyerek bağırdım Gözlerimi kapatıp aklımdan geçen düşünceleri geçirdim Ayıp ettim diye kendime kızdım O sıra gözlerimi açtığım da adam taksiye binmiş bana sesleniyordu

Fethi : Hanımefendi hanımefendi konuşmalarınıza sahip çıkın karşınızda insan var neyse taksiye biniyorsan bin yoksa gideceğim' diyerek beni yanına çağırdı Bense uzaktan iyi bu durum dermiş gibi durdum öyle ...!

Eylem : Ben mi? Yok siz gidin ama gitmeden önce telefonunuzu verseniz' diyerek ona baktım o yanlış anlamış olacak ki numarasını veriyordu

Fethi : Hadi veriyorum yaz kenara 0509. . . . 'diyerek başladı Ben şaşkın şaşkın ona bakıyordum Sinirden gülmeye başladım

Eylem : Fethi bey numaranızı değil sadece telefonunuzu vereceksiniz 2 dakikacık sadece' diyerek düzelttim durumu Oysa o hala beni taksiye çağrıyordu mecburen yanına gidip taksiye bindim Valizlerimi şoföre emanet edip yola devam ettik Fethi telefonu verirken anlaşma yapmaya çalışıyordu

Fethi : Veririm ama tek şartla veririm'diyerek bana baktı Aklımdan saçma sapan şeyler geçiyordu Neyse ki sormakla yetindim

Eylem : Tabi ama sapıkça bişey olmasın' diyerek ekledim Oda kulağıma eğilip ayıp bişey söylecek gibi konuştu birden

Fethi : Benimle bi akşam yemeği yersen veririm hiç değilse birbirimizi tanımış oluruz ' diyerek konuşmasını bitirdi Beni deli etmeye çalışmaya başlamıştı bile O sıra taksiciye benim otele gideceğimi söylememiştim

Eylem : Şoför bey beni en yakın bi otele bırakır mısınız? diyerek söylendim Şoför araba aynasından bakarak...!

Taksi Şoförü : Peki hanımefendi' diyerek konuştu Biz hala fethi ile anlaşmaya devam ediyordu ki bu duruma yenik düştüm

Eylem : Tabi tabi başka arzunuz var mıydı? İstek bi parça felan ister misiniz? Neyse uzun lafın kısası peki ama sadece bi kere bi daha da karşıma çıkmak yok!'diyerek küçük tehditimi ettim O beni başıyla onaylandıktan sonra annemi aramaya koyuldum






Esmer Gamzeli / EyFet Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin