Karşımdaki orta yaşlı adamı tanımam çok da zor olmamıştı . Birkaç ay önce klüpteydi ve çok da iç açıcı şeyler yapıyor değildi. Suratım yanmaya başladı , donup kalmıştım . Tahminime göre burası ailesinin eviydi. Meriç’e baktığımda kolunu fark ettim . Morluklar ve çevresinde kızarıklıklar vardı. Boynunda da boydan boya bir morluk vardı. Ne yapmıştı böyle . Bir kazamıydı acaba. Ne olduğu konusundaki sorumu aklımın köşesine not ettim . Merak ediyordum , şüphesiz bu izler olduğunda fazlasıyla acı çekmişti. Adını bilmediğim babası diye tahmin ettiğim adam konuşmaya başladı
“Merhaba küçük hanım ben bu evin şöförüyüm , yardıma ihtiyacın olduğunda her zaman yardım ederim “ dedi
Babası değilmiydi , bu iyiydi çünkü babasını kötü tanımak istemezdim . Bak sen şu şöföre . Çok ciddi bir kız değilimdir aslında , hayatım hiç bollukla geçmedi. Lüks evler,arabalar,hizmetçiler yoktu. Ama şuan gerçekten cennetteydim. Ev hayatımda gördüğüm en güzel evlerdendi.Koca bir bahçesi vardı. Saymadım ama ev 5 katlıydı sanırım.
“Bu ev senin mi?” şaşkın bir tonla söylemiştim
“Kısmen”
“Fazlasıyla güzel”
İyi birisiydi ve Meriç bu evin yanında daha da güzel duruyordu. Ani bir hareketle elimi tuttu ve gülümsedi. Kapıyı ailesi büyük bir seviçle açtılar . Ne yalan söyleyeyim hayatım da kimseden böylesi mutlu edecek bir ilgi görmemiştim sanki geleceğimi biliyorlardı ki bence biliyorlardı bu beni mutlu etmişti. Tüm bu mutluluğun ardında bir kız vardı en fazla 15 yaşındadır diye tahmin ettiğim bir kız. Mutsuzdu , sanki ailesiyle arasında siyah bir perde varmış gibi yere bakıyordu ve somurtuyordu. Meriçin annesi
“Ben Zuhal kızım . İyiki geldin . Meriç senden çok bahsetti”
Deyip yanağıma bir öpücük kondurdu. Sevimli bir kadındı. Ama Meriç beni daha önce tanıyormuydu da benden bahsetmişti.
Daha sonra babası konuşmaya başladı
“Ben Bora hoş geldin eve kızım”
Bu cümleler gerçekten çok güzeldi. Kendi benliğimden sıyrılmış , o striptizci kız gitmiş yerine saygı gören kız gelmişti sanki . Hiç olmadığım kadar kibardım. Herkes benimle kucaklaşmıştı ama o kız bir Merhaba bile dememişti. Zuhal Teyzenin gözleri de yeşil olunca oğlunun göz rengini kimden aldığı anlaşılıyordu. Meriç geldiğimizden beri olan suskunluğunu bozdu ve konuşmaya başladı
“Bu da benim küçük kardeşim Yudum “
Yudum hala somurtuyordu . Hadi ama böyle güzel bir ailede mutsuz mu olunur ? Ben şahsen olmazdım,olamazdım . Ama o farklıydı . Beni sevmemişti sanırım.
“Selam Yudum” sevecen bir ifade yerleştirdim suratıma ve gülümsedim
Tatlı veya iyilik meleği gibi durmadığımı biliyordum. Ama şansımı denememde ne zarar vardı ki? Yudum konuşmaya hazırlanıyor gibiydi ama konuşmadı . Onu şuan takacak durumda değildim zamanla aramız iyi olabilirdi. Tek bildiğim bir gerçek vardı o da artık burada yaşayacağımdı. 1 hafta sonra da başka bir eve gideceğimiz. Beni ne bekliyor bilemezdim ama 1 hafta önce ben farklıydım. Her gece farklı bir adamın yatağında uyanan aptal bir kızdım. Bu hayatı ben seçmemiştim. Beni alıkoyan o adiler yüzünden böyleydim . Hala pis kirli bir kızdım. Ve bir adam tutup beni buraya getirmişti. Ailesi muhtemelen benim nereden geldiğimi ve kim olduğumu bilmiyordu. Bilselerdi bana tiksinmeyle,nefretle bakarlardı.Meriçle iyi bir arkadaş olabilirdik bunu seziyordum. 14 yaşından beri okula gitmedim . Lise hayatım bile olmadı . 14 yaşımdan beri hayatımdan nefret ediyorum . Ama artık bitti . Bitti mi? Evet bitti . Normal bir yaşam süreceksin ,süreceğim. Bu zengin ortama ayak uyduracağım . Eminim beni aile bireyleri çok sevecek .
Biraz kısa yazıyorum ama voteler daha yükselmeli yükseldiği zaman uzun uzun bölümle yazacağım ^^