acı

17 4 32
                                    

O şeffaf su damlacıkları ahenkle yanağıma oradan da bembeyaz gelinliğe.

Belki de acı nın somut yanıdır göz damlaları. Olamaz mı?

O hevesle yaptığım makyajım... Hiç yapılmamayı diliyor ola bilir mi? Kesinlikle

Bütün kızların hayali değil midir düğünü? Ah bazıları bunu kabul etmese de. İçten içe bunun hayallerini kurarlar.

O bem beyaz gelinlik içinde kendini hayal etmek. Bir mutluluk. Büyüdüğünün kanıtı. Evlendikten sonra o küçük el ve aykalra hayatına girmesi. Onunla büyümek.

Bir mutluluk değil mi dır?

Aşka inanırmısınız? Ben inanırdım...

Ama şimdi nefes alıyorum ama yaşıyor muyum bilmiyorum.

Mutlu olman gereken bir zamanda. O hevesle yapılan saç, makyaj... O gelinliği giymenin verdiği haz.

O günün prensesi siz sinizdir. Herkes sizin için gelmiştir. O gün sizin gününüz. En çok mutlu olmayı hakettiğiniz an.

Aslında düğün bir çeşit cinayet değilmidir?

Birbirleriyle karşılaşır, severler ve evlenirler. hayatın sonunda ya bir maktul yaşar yada ikiside  bir başlangıca uğurlanır...

Başlangıç başlangıç başlangıç...

Ölümün, bir birikimin sonunun. En iyimser haliyle söylenmesi...

Bunu yapmalımıyım? Gerçekten yaşamayı hak ediyor muyum?...

Darma dağan olmuş kızıl saçlarını arkaya attı. O yem yeşil bakmaya kıyılmıyacak gözleri şişmiş ve kızarmıştı ağlamaktan.

Sandalyeye doğru yürüdü. Tam o anda gelinliğe takıldı ve yeri boyladı.

Yoruldum piskolojikmen düşmekten. Tam kalkarken darbe yemekten.

Bu dünya iyilere göre değil. İyiler için fazla kötü. Kötüler için fazla iyi.

Son gayretle ayağa kalktı. Sadece 2 adım sonra. Bir başlangıca yada bir sona varıcak ve herşeyden kurtulacakdık...

Ölmeden önce son bir isteğimi gerçekleştirecek olsalar. İsteğim şu olurdu.

Keşke çize bilseydim bütün acılarımı, insanların vurdumduymaz acımasız  yüreğine.

Ayağa kalktım. Son adımlarım ve sonra bir ip. Hayatıma sona erdirecek bir ip. İşte insan hayatı bu kadar basit. Sadece bir damara bakıyor. O kadarcık sonra her şet bitiryo ve kurtuluş.

Artık tek birşey kalıyor. Vedalaşmak...

Ah güldürmeyin beni. Ben hayatla zaten vedalaştım. Benim vedalaşmam gereken kişi. Küçük bir can. Doğmayı hakeden ama doğru bir anneye sahip olamayan. Bir can...

Elini karnına götürdüm. Bunu haketmiyorsun güzel kızım.

Evet bir kız daha Minnacık. Yaşamak herkesin hakkı.

O iki adım da saniyeler ile bitti.

Usulca sandalyeye çıktım...

İpi usulca boynuma geçirdim. Artık saniyeler benden yanamı yoksa alehimem mi işliyor kestiremiyordum.

Herşey bitecek hemde herşey...

Acıklı bir hikâyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin