-2-

6 1 0
                                    

    3. Tam 3 arizona kertenkelesi. Onları tanımlarsak; şişman zayıf ve cool. Şişman olan sürekli pis pis bakıyor. 'sizi lanet olası federaller beyninizde düğün zurnası çalacağım' dermiş gibi bakıyor.

  Zayıf olan genç, zayıf ve uzun. Ona ilk başta uzun ince dedim. O bizi gördüğünde sürekli yer değiştiriyor ve mümkün olduğunca göz deviriyor.

  Cool, havuza sürekli takla atarak atlıyor. Havuzda olmadığı zamanlar ya odasında uyuyor ya markete gidiyor ya da kenarda sigara içiyor. Sol elinde yüzük taşıyor. Çok fazla sigara içiyor ve kaslı. Pis pis bakmıyor. Sadece sana odaklanıp süzüyor bir süre. Ve eğer onunla göz göze gelirseniz siz göz devirmediğiniz sürece size bakmaya devam ediyor.

   "Melisa?" Bir süre bekledim ama cevap alamadım, sonra onun suyun içinde beni duyamayacağı aklıma geldi ve kafasından tutarak çıkarttım. "Hedefin beni öldürmek mi?" dedi.

   "Hayır kafan çok güzel."

   "Bu biraz tuhaftı ama sağol."

   "Her neyse. Sana bişey soracağım. Onlar bize neden MARSTA SU BULDUK demişiz gibi bakıyorlar?"

    " bilmiyorum ama ağızlarını dağıtasım geldi. Yumruğum kaşınıyor"

   Aslında aynı istek bende de vardı ama bunun için beklememiz gerekiyordu. Henüz zaman vardı. Ve aklıma aniden bir fikir geldi.

   "Melisa biz akşam yemeği için yine havuz kenarında olacağız. Saat 7'de. Onları görme ve tanışma şansımız var."

    "Aslında evet. Böyle bir şansımız var ama riskli. Mesela ne diyeceğiz. 'tanışalım mı beybisi' mi diyeceğiz?"

    "Hayır ama güzel fikirlerim var. Saat 6'da bizim odada ol. Seni arıyacağım minik beyaz zenci."

    "Beyza bazen lanet olası federaller gibi konuşuyorsun gören de bizi emekli fbı sanacak"

    "Doğru. Hadi çıkalım."

                           Saat: 6:00


  "Evet ne yapıyoruz?" Elimde nude farını tutarak pis pis sırıttım. Melisa da aynı ifadeyi aldı. "Yapalım şunu."

   Tam bir saat makyaj malzemeleri ile cebelleştikten sonra aşağı indik. Melisa sportif bi seçim yaptı kıyafet konusunda. Ama ben öyle miyim? Çünkü ben malım rahat olmak yerine düğüne gidermişcesine giyindim. Siyah askılı,siyah etek, gold topuklu. Makyaj ile beraber evrim geçirmiş gibi hissettim. "Yüzüm ağırlaşmış gibi hissediyorum." Melisa güldü. "Porselen fondöten ile makyaj yaptın. Ondan olabilir mi" ikimiz de kahkaha atarak geldik ama önümüze baktığımızda mahşer yeri tablosuyla karşılaştık.

   Ve tabi o 3 arizona kertenkelesi ile de karşılaştık. Aynı anda Melisa ile birbirimize bakıp Gumball ve darwin gibiydik. "Melisa onların dikkatini çekmemiz gerek." dedim onlara bakarak. Cool olan da bana baktı. Yine süzüyordu. Salak bu çocuk vallaha mal.

   Melisa tam bişey söyleyecekken annem geldi. "Beyza benim yerime sen öne geç, yemeğimi aldım ben hadi." dedi. Kavga çıkacağını bildiğim için girmek istemedim. "anne tartışma felan çıkar giremem" Dedim. "Beyza gir dedim sana " ofladım "anne girmeyeceğim." Ve annem bütün yemekhanenin içinde şu şekilde bağırdı:

   "KIZIM SEN GERİZEKALI MISIN?"

 
   Bir süre arizona kertenkeleleri de dahil herkes bize baktı. Sonra sesimi çıkarmadan öne geçtim. Ama nasıl utanıyorum. Böyle yerin içine girdim.

  Tabi biz yemeği alıp arizonaların karşısındaki masaya gittik ve gittiğimiz anda kalktılar. Melisa "wtf!?" dedi. İçimi okuyor bu kız.

   "Melisa henüz gece var. Sadece bekle..."








  

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 14, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

-UYKU-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin