KARDEŞLİK

Bölüm 1 - Mezuniyet (Yıl Sonu Partisi)

Küçükken tanıştığım hazal batuhan mert emre ve gökhan artık eskisi gibi masum, sevecen ve insanların kalbini kırmayan biri değillerdi tam tersine serseri, kavgacı  birileri olmuşlardı. Batuhan anaokulunda bize bir söz vermişti; asla sizi bırakicam ne olursa olsun biz hep birlikte olucaz demişti."Elif artık kabinden çıksan diyorum burda 9 dakikadır kabindesin de  gökhan manken kızlara sarmaya başladı bile şimdiden." Evet bizim böyle bir arkadaşlığımız vardı. "Batuşum geliyorum, sen gökhanı mankenlerden uzak tut." Evet 9 dakikadır kabindeydim çünkü eski hatıraları düşünüyordum. "Çakır gözlü gökhan mankenler yerine bana mı baksan diyorum ?" Gökhan mankenleri bırakıp sanki büyülenmiş gibi bana bakıyordu. "Lan piç bu sen misin ?!" Dedi gökhan beni baştan aşağı süzerken. "Olum bu etek çok kısa senin yüzünden karakolluk olucaz lağn?!". Batuhan sanki büyülenmiş gibi bana bakıyordu." Batuş nasıl olmuşum ?" Ve batuhan elindeki telefonda saat'e baktıktan sonra bana cevap verdi." Saksı düşmesi ?!"
"I ıh..."
"Peki elif neden ?" dedi batuhan kitlenmiş şekilde bi bana bide dizimden 1 karış yukarıda olan elbisenin eteğine bakıyordu. Gökhan araya girdi "Elif kanka bu sen misin ? Yani sen kıyamet kopsa etek giymessin yani ne bilim seni ilk defa etekle görüyoruz hemde kısa etekle, yani alışık değiliz biz buna kusura bakma yani biz şuan şoktayız da... yani sen bizim tanıdımız elif değilsin sen çok değiştin..." dedi gökhan bende gökhanın söylediği son cümleden sonra gözlerim dolmuştu dokunsan ağlicaktım. "Elif bu elbiseyi beğendin mi ?"
"Batuşum istiyosanız başka birşey giyebili-"
"Elif ...! Beğendin mi diyorum?!" dedi batuhan sözümü kesip "Tamam bana göre bir kıyafet değil ama... neyse ben bunu 2, 3 saat giyicem sadece mezuniyette... yani beğendim."
"Kabine git, üstündekini çıkar ve bunları üstüne geçir ama sakın aynaya bakma. Tamam mı küçük panda ?" dedi elime birkaç parça kıyafet tutuşturdu."Ben bunları giymem" dedikten 1 saniye sonra gökhan elime vurdu."gökhan acıdı ama yaaaa baksana kızardı."
"Gökhan kes şu şamatayı da giysin kız şu giysileri saat 3 oldu... gökhan bak etrafla millet bakıyo falan demem, yere yatırır ağızından kan gelene kadar seni döverim.Duydun mu lan beni...!" batuhan burnundan soluyodu gökhan bi kelime daha etseydi belki onun helvasını kavuracaktım. "Elif hadi giy şunları da görelim."
"Tamam batuş kabine kaçar ben o zaman." kabine girdim ve batuşun bana verdiği kıyafetlere baktım ve baya güzellerdi. Üstümdeki toz pembe, etek kısmı kısa çok ama çok kısa ve sırt kısmında ip olan abiye tarzı elbiseyi çıkarmak için gökhan'dan yardım istedim. Saolsun hiç dırdır etmeden çıkardı. Üstüme buz mavisi etek kısmı dizin yarım kârışı altındaydı. Aynaya bakmamaya özen göstererek beyaz topuklu ayakkabıları giydim ve kabinden çıktım. Batuhan telefonla uğraşmayı bırakıp bana kitlendi. "Panda... çok güzel olmuşsun rüyada gibiyim." batuhanla aramızda garip bi ilişki vardı. Bu ilişki ne gökhanla ne mertle nede muratla böyle bir ilişkimiz vardı. Yani batuhanla sevgili gibiydik ama değildik bilmiyorum... "ben 14 yıldır dünyadayım 14 yıllık hayatımda ben böyle bir şey görmedim... Adriana Lima'ya benziyorsun lan..." gökhanın sesi titriyordu bunları söylerken. "Batuş, çapkın gök ben bunu beğendim hadi alalım... kaç para bu bi bakim..." dedim keşke demeseydim "Neeeee... 15 bin mi ?? Siktir lan ben buna 15 bin siksen vermem lan...! Tamam zenginim ama ben buna 15 bin vermem...!" burnumdan soluyordum. Ve batuhan abiyeyi elimden alıp ben ödicem zaten salak panda merak etme ben varken senin paran geçmez." batuhan çok centinmen biriydi ama herkese karşı değil sana bana karşı...
"Ödedim salak panda ve çapkın maymun hadi bizimkiler bekliyor."
Ve o gün geldi çattı yıllardır, aylardır belkide günlerdir beklediğimiz o mezuniyet balosundaydık. 3 ay sonra liseli olucaktık ve 8 yıllık dostlarımızla ayrılmak zorundaydık...