Süre süre süre Süreyya...
Yan yana evlerde doğup beraber büyüdüğüm, mahalleden
en yakın arkadaşım Süreyya...
Sakin yaradılışıyla, iyi niyetiyle bir karıncayı bile
incitmekten çekinen Süreyya...
Şimdi şu köşeyi dönüp ansızın çıkıverse karşınıza,
görecesiz güzelliğin ne demek olduğunu anlardınız.
Hani güneşe; Ya sen doğ, ya ben dedirten cinsten bir
güzellikten söz ediyorum. Beline kadar uzanan açık
kumral ipeksi saçları, yay gibi kaşları, hafif çekik
gözleri, fındık burnu, biçimli bedeniyle bir kar tanesi
kadar kusursuzdu Süreyya. Tek bakışıyla hem ümit
verir hem titretirdi. Biri bize normal ilgi gösterse hoşumuza
gider ya, Süreyya'ya gösterilen ilgi normal
değil, olağanüstüydü ve doğduğu günden beri bu böyleydi.
Bir de inanır mısınız, asla şımarık değildi. Ne
zaman onu kıskanmaya kalksam, bir Allah korkusu
gelirdi bana. Süreyya kadar güzel birini kıskanamazdın,
günahtı bu. Ancak varlığını kabullenebilir
ve senin arkadaşın olduğu için şükredebilirdin.
Üstelik Süreyya'nın hem içi hem dışı güzeldi. Nedir
bu iç güzellik dediğimiz şey? Kalben temiz olmak.
Valla, Ben çok iyi bir insanım şeklinde açıklama yapan
birisi, kusura bakmayın da ruh hastasının önde
gidenidir bence. Kime göre, neye göre iyisin? İyilik
Fakültesi vardı da onu mu bitirdin, altı haftalık hızlandırılmış
iyilik kursuna mı gittin? Anan mı söyledi,
Benim yavrum diye demiyorum, çok melektir diye?
Mesela ben ne kadar iyi bir insan olduğumu, kaç kişi
tarafından sevildiğimi, kaçının arkamdan atıp tuttuğunu
bilmiyorum. Ama, Hayatında tanıdığın en iyi
insan kim? diye sorsanız, iki numarada Süreyya'yı
sayardım.
Bir numarada ise, Süreyya'nın annesi vardır.
Evet, gönül bağım sadece Süreyya'yla değildi. Annemi
yıllar önce kaybettiğim günden beri, Süreyya'nın
annesi Gülfem Anne bana annelik yapmıştı. Tam bir
boğa kadınıdır; güçlü, dayanıklı, tutkulu, sabırlı, ha
bir de mütemadiyen aç. Önce yemeğini yer, yapılacak
ne varsa sonra yapar. Neyse ki metabolizması hızlı
çalışıyor da yediğini yakıyor. Hatırlar mısınız, kaç
yıl önce Eşinin Çeyizini Yedi diye bir haber çıkmıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Süreya Kuaför Salonu
Jugendliteraturİsmi bir zamanlar Tatavla olan, Kurtuluş semtine hoş geldiniz. Büyük mağazaların sıralandığı Rumeli Caddesi'yle, fanfirikli Nişantaşı kafelerinin hemen üstünde yer alan Kurtuluş'ta, bir liracı, çiğ köfteci, turşucu, yufkacı, yorgancı, overlokçu, son...